Danişmendliler ve Türkiye Selçukluları zamanını işaret eden şehit mezarlarıyla dolu olan araziler onlarca yıl süren savaşların sonucunu anlatıyor. Şimdilerde kaderine terk edilmiş halde bırakılan araziler bölgenin tarihi üzerinde önemli araştırmaları bulunan yerel tarihçi Azmi Karaduman konuyla ilgili açıklama yaparak mezarların önemine değindi.
Mesudiye’deki Selçuklu mezarları ilgi bekliyor
1100’lü yıllarda Trabzon Rum Devleti'ne karşı savaşan ve bölgenin Müslümanlaşması için mücadele eden Danişmentliler ile Selçuklu askerlerine ait mezarlıklar Mesudiye ilçesi havzasındaki arazilerde dağınık bir şekilde sahip çıkılacağı günleri bekliyor.
Bir yandan Trabzon Rum Devleti bir yandan Bizanslılarla savaş eden ve bölgenin Türkleşmesi için büyük savaşlar veren askerlerin mezarlıkları ve bölgenin tarihi üzerinde önemli araştırmaları bulunan yerel tarihçi Azmi Karaduman, Mesudiye’nin yüksek kesimlerinin her tarafının Danişmendliler ve Türkiye Selçukluları zamanını işaret eden şehit mezarlarıyla dolu olduğuna dikkat çekti.
1100’lü yılların başında başlayan ve onlarca yıl süren savaşlar sonunda bölgenin Anadolu Selçuklu Sultan’ı II. Kılıçaslan’ın 1178’de önderliğinde bölgeye gelinmesiyle önemli bir başarı elde edildiğini belirten tarihçi Karaduman, şunları söyledi:
“Lakin Mesudiye’nin Melet havzasının kuzey kesimleri Bizans ve Trabzon Rum’un kontrolü altında kaldı. Şehitlerin kanıyla sulanmış bu toprakların tamamının ıslahı ancak II. Rükneddin Süleyman-Şah’ın 1186-1196 Tokat Melikliği veya 1199-1201 Anadolu Selçuklu Sultanlığı zamanında sağlanmış olduğuna ilişkin kanıtlara rastladık”
Melet havzasının kuş uçmaz, kervan geçmez, ıssız platolarında Danişmendliler ve Türkiye Selçukluları zamanından kalma mezarlıkların dağınık bir vaziyette olduğunu belirten Karaduman, yöredeki Bizans ve Rum devleti köylülerinin Danışmentli ve Selçuklu askerlerine karşı savunma yaptığına da dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: