ÖZEL | Emrah Bayraktar: Ozan Kabak'ın en büyük şansı hocası, en büyük şanssızlığı partnerleri

Galatasaray'ın genç yetenekleri Ozan Kabak, Yunus Akgün, Atalay Babacan ve Mustafa Kapı, tüm Türkiye'nin gündeminde.

Sarı kırmızılı takımın eski altyapı direktörü Emrah Bayraktar, eski öğrencilerini Goal Türkiye'den Burakhan Işık'a anlattı.

"Ozan, düzenli forma şansı bulacaksa gidebilir"

Emrah Bayraktar, Süper Lig'de ve Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği performansla Avrupa devlerinin radarına giren Ozan Kabak'ın geleceğiyle ilgili şöyle konuştu:

Şunun kararının hem Ozan tarafından hem de kulüp tarafından ayrı ayrı verilmesi gerekiyor. 'Kulüp, bu oyuncunun maddi olarak değerini buldu mu?' sorusunun cevap bulması gerekiyor. Ozan'ın da şunu sorgulaması lazım; 'Bir kulübe gidiyorum ama burada forma şansı bulabilecek miyim?'. İnsan bunu bilemez ama okuyabilir. Kulübün yetkilisiyle, hocasıyla konuşur. Manchester City, Ozan'ı transfer ettikten sonra Anderlecht'e kiralayacaksa Galatasaray'da kalmayı tercih edebilir. Tıpkı Cengiz'in yaptığı gibi, Roma çapında büyük bir kulüpte oynayacaksa gidebilir.

"Ozan'ın en büyük şansı hocası, en büyük şanssızlığı partnerleri"

Ozan Kabak'ın Galatasaray'daki en büyük şansının kendisine formayı veren hocası olduğunu söyleyen Bayraktar, şöyle devam etti:

"Genç oyuncuların en büyük şansı, kendilerine güvenen teknik direktörleri olmuştur. Şanssızlıklarına baktığımızda, oynadıkları takımın sportif açıdan iyi gitmesi gerekir. Sportif başarı yoksa özgüven açısından üstüne koymakta zorluk çekebilir."

Semih Kaya'nın Ujfalusi gibi bir tecrübeyle oynadığına dikkat çeken Bayraktar, "Ozan'ın şanssızlığı, hem oyuna karakter koyan hem de bir öğretmen gibi davranan savunma partnerini bulamaması. Bir gün yanında Serdar, bir gün Maicon, bir gün Ahmet... Yanındaki oyuncunun ona güven vermesiyle, onu yönlendirmesiyle daha hızlı gelişebilir. Ozan'ın bir şansı yanındaki hocası, bir şanssızlığı da yanında onu geliştirecek bir savunma partnerinin olmaması" dedi.

"Zamanla değil, oynadıkça oturur"

18 yaşındaki genç savunmacının sebep olduğu penaltılara değinen Emrah Bayraktar, bu durumun sebeplerini şu ifadelerle anlattı:

"Tabii ki hamle zamanlamasıyla ilgili bir durum. Biraz da tecrübesizlikle ve savunmadaki partneriyle de ilgili. Ozan genç bir oyuncu olduğu için enerjisini ekonomik kullanmakta zorlanabilir. Oynadıkça bu oturur. Zamanla değil, oynadıkça oturur. O yüzden 'Oynayacağına inanıyorsa gidebilir' dedim. Yoksa Galatasaray büyük bir kulüp."

"Yunus ve Atalay, 'Biz buradayız!' mesajını göndermeliler"

Yunus ve Atalay'ın gelişimlerini sürdürmeleri için şans bulmalarını söyleyen Bayraktar, şöyle devam etti:

"Altyapıdan çıkan bir oyuncu zaten A Takım seviyesinde olmaz. Fiziksel koşulları, rekabeti, beslenmesi aynı değil. Çimleri bile aynı değil. Rekabet ettiğin arkadaşların, beslenme düzenin seni geliştirir. Oyuncuların gelişmesi için şans bulması lazım. Bu dönem onlar için bir fırsattı, bu kadar sakat ve cezalı varken. Ozan, pozisyon itibarıyla daha şanslı. Atalay'ın ve Yunus'un pozisyonunda alternatifler de var. Bu oyuncuların Türkiye Kupası'nda 'Biz de buradayız!' mesajını göndermeleri gerekiyor.

"Atalay'ın sorgulandığı taraf devamlılığıydı"

Emrah Bayraktar, geçtiğimiz günlerde Türkiye Kupası'nda Keçiörengücü'ne gol atan ve sarı kırmızılıların en çok şey beklediği oyunculardan olan Atalay Babacan'ı şu sözlerle değerlendirdi:

"Atalay çok yetenekli, çalımı var, şutu var, pası var... Atalay'ın altyapıda en çok sorgulandığı taraf oyun içindeki devamlılığıydı. Oyun içindeki devamlılığını arttırması, mental anlamda daha zor maçlar oynamasıyla olacaktır."

"Mustafa Kapı'ya en büyük kötülüğü Riekerink yaptı"

Galatasaray'ın eski teknik direktörü Riekerink'in 2 sene önce A Takım'da forma şansı verdiği Mustafa Kapı'nın gelişim sürecini değerlendiren Emrah Bayrakytar, şu sözleri kullandı:

"Mustafa Kapı'ya en büyük kötülüğü, bir altyapı hocası olan Riekerink yaptı. Ona 3-5 dakika forma şansı vermesi, onu 'Ben A Takım oyuncusuyum' düşüncesine soktu. Bu çok sık gördüğümüz bir durumdur. Bir oyuncuyu olgunlaşmadan bu duruma getirmek tehlikelidir. 14 yaşında bir çocuğun pedegojik olarak yetişkinlerle aynı soyunma odasında bulunmaması gerekir. Yetişkinlerin farklı bir dünyası, farklı sohbetleri vardır. Bu çocuğun o ortamda olmaması gerekirken bir de forma giydi. Geçtiğimiz sene sallantıdaydı ama bu sene onun durumunu da iyi görüyorum."