Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) nefes kesen anti terör sürüş teknikleri ile her türlü tehdit ve saldırılara karşı mücadele ediyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli operasyonel timlerinden biri olan Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK), terörle mücadele, sualtı operasyonları, rehine kurtarma, hücre evi baskını, doğal afetlerde hayat kurtarma gibi zorlu görevlerde rol alıyor. JÖAK, nefes kesen anti terör ve ileri sürüş teknikleri eğitiminin yapıldığı Ankara’daki yerleşkesinin kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. JÖAK yerleşkesinde yapılan nefes kesen sürüş, hem havadan drone, hem araç içi aksiyon kamera hem de İHA kameramanının objektiflerine yansıdı. Teröristlerin saldırılarına karşı J dönüşü ile ölüm bölgesinden kaçarak olay yerini terk eden Özel Operasyon Başuzmanı Yüzbaşı Ergün Köprücüoğlu, o anları araç içinde İHA muhabiri ile paylaştı.
Anti terör ve ileri sürüş tekniklerinin Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yapmakta olan makam şoförlerine, taktik tekerlekli zırhlı araç şoförlerine ve diğer kurumlara ait kadrolu şoförlere verilen profesyonel bir eğitim olduğunu belirten Özel Operasyon Başuzmanı Yüzbaşı Köprücüoğlu, "Ülkemizin mevcut terör durumunu ele aldığımızda suikast ve saldırıya ilk maruz kalacak kişilerin devlet büyükleri olduğunu değerlendiriyoruz. Dolayısıyla bu eğitimi almadan önce makam şoförlüğü görevlerine personel atanmasını istemiyoruz. Eğitim hem kaza riskini azaltıyor hem de teröristlerin taktiklerine karşı savunma mekanizmasının öğretiyor" şeklinde konuştu.
"Müttefik ülkelere eğitim veriyoruz"
Eğitmenlerin Uluslararası Güvenlik Konseyi tarafından DDC8/6 programına dahil edilip 2 yıllık eğitim sürecini tamamladıktan sonra göreve başladıklarını belirten Yüzbaşı Köprücüoğlu, "Diğer yandan kursiyerlerimizin de eğitmen olarak göreve devam etmelerinin önünü açtık. Ülke genelinde diğer kurum ve kuruluşlara da eğitim verdik, planlı faaliyetlerimiz devam etmektedir. Geçen yıl yaklaşık 600 şoförü yetiştirdik, şuanda Jandarma kadrosunda görev yapıyorlar. Aynı zamanda uluslararası çapta müttefik olduğumuz dost ülkelerin personellerine de bu eğitimleri veriyoruz" dedi.
Anti terör sürüş tekniklerinin kaçma kurtulma olarak adlandırılmasına ilişkin Köprücüoğlu, "Araçla kaçma kurtulma, makam şoförlüğünü yaptığımız devlet büyüğünü çatışma ortamında tutmamaktır. Türk askeri, Türk jandarması bir teröristle karşı karşıya geldiğinde asla kaçmaz, onu etkisiz hale getirmek için gerekli müdahaleyi elbette yapar. Biz burada koruma ekibi olarak devlet büyüğünü tehlikeli bölgeden çıkartmak durumundayız. Bunu kaçma kurtulma olarak adlandırma sebebimiz budur" diye konuştu.
Eğitim programı neleri kapsıyor?
Defansif ve bertaraf sürüş teknikleri gibi konuları kapsayan eğitim hakkında detaylı bilgi veren Köprücüoğlu, 5 günlük programın içeriğinde ilk gün giriş testi ve güvenli sürüş eğitimi verildiğini, ikinci gün bir ileri boyuta geçilerek ileri sürüş teknikleri eğitimi verildiğini, devam eden günlerde ise araçla atış, araçla kaçma kurtulma, taktik sürüş ve çıkış testi ile kursun tamamlandığını kaydetti. Köprücüoğlu, eğitim verilen personellerin sertifikalandırılarak, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde uygun görülen kadro yerlerine tayin edildiklerini de ekledi.
Köprücüoğlu, "Eğitimde kullanılan araçlar standart donanıma sahip, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından tedarik edilen araçlardır. Araçlarda araç kaydırma ve araç kaydırıcı gömlek gibi bazı aparatlar kullanmaktayız. Bu apartlar, teknikleri güvenli hızlarda ve ortamda öğretme imkanı sağlıyor. Bu şekilde kaza riskini de önlemiş oluyoruz" diye konuştu.
"Eğitmenlerimiz hem terör hem de sürüş alanında uzman"
Eğitim alan JÖAK makam şoförü Uzman Çavuş Kadir Öztürk, eğitim eğitimin mesleki performansına yönelik çok faydasını gördüğünü ifade ederek, "Biz jandarma teşkilatı olarak sürekli açık hedef halindeyiz. Makam araçları kullananlar için bir takım tehdit veya saldırılara karşı bildiğimiz şoförlük anlayışı biraz geride kalıyor. Bu eğitim bunu ileri boyuta taşımamız açısından önemli. Evet herkes araç kullanabilir ama VIP veya şoförlüğünü yaptığınız makama yönelik bir saldırıya karşı yapmanız gereken hiçbir şey bilmiyorsunuz. Örneğin düz mantıkla aracı kaçırırsınız, ancak bu tarz bir olayda saldırının geldiği istikamete aracın ön yüzü bakacak şekilde geriye kaçmanız gerekir ki açık hedef olmayasınız. Eğitim sürecinde direksiyon tutuşundan, hareket halinde yapılan manevralara kadar her şeye sıfırdan başlamış gibi oluyorsunuz" dedi.
Eğitimi başarıyla tamamlayıp sertifika aldığını söyleyen, Öztürk, sertifikanın atanılan görev yerlerinde değerlendirildiğinin altını çizerek, "Elbette önemli olan kursu bitirip bir şeyler öğrenebilmemiz. Sertifika boyutu bizim için ikinci planda. Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde çalışan tüm şoför personelin bu eğitimi alması gerektiğini düşünüyorum. Gerçekten çok faydalı ve donanım katan bir kurs. Ayrıca buradaki hocalarımız aynı zamanda rütbeli eğitmenler. Hem terör alanında tecrübe edinmiş, hem de bu konuda kendini çok iyi geliştirmiş insanlar, bu iki bilgi birleşince ortaya daha profesyonel bir iş çıkıyor" dedi.
İlk kez eğitim alan Üstçavuş Süheyla Acar da, ilk denemesinde adeta yılların şoförlerine taş çıkardı.