"Sahte içki nasıl anlaşılır?" sorusu vatandaşlar tarafından merak edilmeye başlandı. Son zamanlarda sıkça rastlanılan sahte içki üretimi ve zehirlenmeleri ile ilgili emniyet güçlerinin sahte içki operasyonları devam ediyor. "Sahte içki zehirlenmesinin belirtileri nelerdir?" sorusu da merak konusu oldu. Peki sahte içki nasıl anlaşılır, sahte içki zehirlenmesi belirtileri neler?
Sahte içki nasıl anlaşılır?
Vatandaşlar son zamanlarda tehlikeli saçan sahte içkilerin nasıl anlaşılabileceğini merak ediyor.
Düşük maaliyet uğruna metil alkol kullanılıyor!
Alkol üretiminde kullanılabilmekte olan tek alkol çeşidinin etil alkol olduğu bilinmekte. Düşük maliyetle içki üretmek isteyen vatandaşlar ise etil alkol yerine metil alkol kullanmakta.
Bu işlem de maalesef zehirlenmelere neden olmakta. Sahte içki zehirlenmelerine sebep olan madde yani metil alkol; cilalamada, boya maddelerinde, parfümlerde, yağ sökücü gibi kimyasal temizlik ürünlerinde kullanılmakta ve insanlar için yüksek oranda zehirli bir madde olarak bilinmekte.
Düşük fiyata ve şişenin görünüşüne dikkat!
Ülkemizde orijinal distile içkilerin cam ambalaj haricinde satılması yasaktır. Diğer bütün ambalajlarda satılan distile içkiler sahte veya kaçaktır. Ayrıca şişenin daha önce kullanılmış olup olmadığına ya da bu izlenimi verip verilmediğine de dikkat edilmeli. Sahte içkinin fiyatı genelde piyasa fiyatlarının çok altında olmaktadır. Kapağı açık şekilde olan alkollü ürünü kesinlikle almamalısınız. Ayrıca içki şişesinin üzerinde mutlaka hologram bulunmalı.
Şişesinin arka yüzünde tüketiciyi bilgilendirme amaçlı Türkçe etiket olmasına da dikkat edilmeli. Etiket üzerinde bulunan üretici ya da ithalatçı firma adı veya adresi öğesine de dikkat edilmeli. Gözle görünür ve belirgin halde bulanıklık, tortu ve kirlilik içeren alkollü içkiler de kesinlikle tüketilmemelidir.
Sahte içki zehirlenmesi belirtileri nelerdir?
Sahte içkiden zehirlenme gibi durumlarda şu belirtiler görülebilmekte: Bulantı, kusma, şiddetli karın ağrıları, bulanık, karlı ve çift görme. Görme bozuklukları ise hastaların yüzde 50'sinde meydana gelmekte.