Kış aylarında havaların da soğumasıyla beraber, salgın hastalıklarda ve grip vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Günlük yaşamda bu hastalıklar pek çok kişide görülürken, kişiler kiminle konuşsa, yakınlarının da benzer şikayetlerin kendilerinde olduğunu söylediğini duyabiliyor. Grip salgınından korunmak için alınabilecek çok fazla önlem var. Uzmanlar özellikle kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulmasına, el hijyenine dikkat edilmesine, gerekli görülen ortamlarda maske kullanımına özen gösterilmesine ve sağlıklı beslenmenin ihmal edilmemesine vurgu yapıyor. Günlük hayatta kullandığımız pek çok eşya, yeterli temizlik sağlanmadığında salgın hastalıklara yakalanma konusunda bizler için bir risk oluşturabilir.
Bu doğrultuda dışarıyla çok fazla teması olan kişilerin özellikle dışarıdan getirdikleri eşyalara ve kıyafetlerine dikkat etmesinde yarar var. Ancak kimi zaman gözden kaçan ve mikropları, bakterileri içinde taşıyarak bizim için de risk oluşturabilecek bir başka eşya daha var; o da cüzdan.
Kış aylarında insanlar evlerini ne kadar temizleyip dezenfekte etseler de bazen bakterilerin ve mikropların eve gelmesine engel olamayabiliyorlar. Özellikle evinin temizliğine fazlasıyla dikkat eden kişiler, neden hastalandıklarını ve nereden mikrop kaptığını düşünmeye başlıyorlar.
Grip salgını dönemlerinde, evde risklere daha açık gruptan olan bebek ya da yaşlı bireyler varsa biraz daha dikkatli olmak gerekiyor.
İşte bu noktada; günlük hayatta sayısız kişinin elinden geçen metal ve kağıt paralar ciddi bir risk faktörü oluşturabilir. Gün içinde kişiler çok fazla insanla temas etmemiş olsalar dahi çantalarında ya da ceplerinde taşıdıkları cüzdanların içindeki paralar çok fazla kişiye temas ettiği için aslında riski de içinde barındırıyor.
O riskli eşya, doğal olarak kişilerin evlerine kadar giriyor. Cüzdanlara yerleşen bakteriler çok uzun yıllar boyunca orada yaşamaya devam edebiliyorlar.