Şanlıurfa’da geçmişte kışın erkeklerin soğuktan korunmak için tercih ettiği, yöreye özgü olan kürklerin son ustaları, mesleği yaşatmaya çalışıyor.
Şanlıurfa’da sayıları her geçen gün azalan kürkçü ustalarından Mustafa Yeşilkaya, ilerleyen yaşına rağmen mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kürkün yapım aşamaları oldukça zahmetli olduğunu aktaran Yeşilkaya, eskiden kentte 80’i aşkın kürkçü ustasının bulunduğunu, şimdi ise yöreye özgü bu giysi türünü yapan 3 usta olduğunu ve asırlık mesleklerini ayakta tutuklarını belirtti.
"Teknoloji kürkçülüğü geriletti"
50 yılı aşkın süredir kürkçülük yapan Mustafa Yeşilkaya, “Amca oğullarım kürkçü olduğu için, benim babam da işi öğrenmek için beni oraya götürdü. 50 yılı aşkın bir süredir kürkçülükle uğraşıyorum. Kürkçülük ilk insanların buluştuğu bir meslektir. Eskiden giysi olarak bir şey yokken insanlar bedenlerini korumak için bu derileri giyerlerdi. Kürkçülük çok eski zamanlardan beri geliyor. Kürkçülük çok zahmetli bir iştir, uğraş ister. İlk önce deri suda bekle belli bir zaman bekletilir. Deri daha sonra tertemiz yıkatılır. Deri kuruladıktan sonra tezgahta işlem yapılır. Deri daha sonra tuzla, şevle iyice ovuşturulur. Deri daha sonra güneşte bir hafta boyunca bekletilir. Deri sulandıktan sonra yapısına göre, namazlık, kürk ve yelek yapılır. Bizim yaptığımız kürkler tamamıyla el emeğimizle yapıyoruz. Biz makine ile hiçbir şey yapmıyoruz. Eskiden elektrik yoktu, araba yoktu. İnsanlar kürk giyiyorlardı, köyden kente gidiyorlardı, odalarında oturuyorlardı. Şimdi ise klima, araba, doğal gaz ve elektrik olduğu için insanlar artık kürk giymeyi tercih etmiyorlar. Teknoloji mesleğimizi bitirdi. Eskiden burada 70-80 küçük iş yeri vardı. Şimdi 2-3 usta kalmış” diye konuştu.