Saü’de Özgecan Aslan Tepkisi

Mersin’in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için bir araya gelerek vahşete tepki gösteren KADEM Sakarya Temsilciliği ve Sakarya Üniversitesi öğrenci kulüpleri, kadın cinayetlerinin son bulması için 12 maddelik bildiri açıkladı.Türkiye’nin her bölgesinde olduğu gibi Sakarya’da da Mersin’in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için bir araya gelindi. Kadın odaklı sivil toplum kuruluşu olan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Sakarya Temsilciliği, Sakarya Üniversitesi Kadın, Aile, Sağlık ve Sosyal İşler Araştırma Merkezi ve diğer öğrenci gurupları tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, kadına şiddet her yönüyle kınanırken, hazırlanan 12 maddelik bildiri kamuoyu ile paylaşıldı. Basın açıklamasına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı eski Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek ile SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da destek verdi.Mersin’de işlenen son kadın cinayetinin vahşet kelimesinin dahi içine sığamayacak kadar büyük ve tarifsiz bir eylem olduğunu belirten Sakarya KADEM Temsilcisi Yrd.Doç. Dr. Hülya Terzioğlu, “Sakarya Üniversitesi Kadın, Aile, Sağlık ve Sosyal Araştırmalar Merkezi ve Sakarya Kadem Temsilciliği olarak bu menfur olayı kınıyor, mazlum ve masum üniversite öğrencisi Özgecan Aslan yavrumuza Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabırlar diliyor, suçluların adaletin vereceği en uygun ceza ile cezalandırılmasını bekliyoruz” dedi.SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, yüzde 47’si bayan öğrencilerin olduğu bir üniversitenin rektörü olarak bu konuda kampus içinde çok çeşitli uygulamaların ve bu tür konulara karşı eylemleri olduklarını ifade etti. Aile ve Sosyal Politikalar eski Yardımcısı Çiğdem Erdoğan Atabek ise, “Hepimizi çok üzen, çok derinden yaralayan, bir kez daha insanlığımızı sorgulayan, bir kez daha kimliğimizi sorgulayan bir olaydır. Allah hepimize sabırlar versin, Allah hiçbir anneye böyle bir acı nasip etmesin. Benimde 5 yaşımda bir kız çocuğum var, bu acının tahammül edilemez bir şey olduğunu düşünüyorum. O yüzden en çok Özgecan’ın annesine dua ettim, Allah ona çok sabır versin diye. Bir annenin tahammül edemeyeceği kadar acı bir durum. Özgecan’ın annesi ile birlikte bütün annelerin yüreğine bu acının düştüğünü biliyorum. Bütün Türk milletinin yüreğine bu acının düştüğünü biliyorum” diye konuştu.Sakarya Üniversitesi Kadın, Aile, Sağlık ve Sosyal Araştırmalar Merkezi ve Kadın ve Demokrasi Derneği Sakarya Temsilciliği tarafından hazırlanan 12 maddelik bildiri şöyle:1- Kadına karşı şiddet her türü reddedilmeli, buna ilaveten kadını ötekileştiren, dışlayan, pasifize eden söylemlerden vazgeçilmelidir.2-Kadınlara karşı sözlü ve fiziki tacizin önlenmesi adına eğitimler verilmeli, uygulayanlar caydırıcı cezalara muhatap olmalıdır.3-Şiddetin önlenmesi için uzun dönemli olmak üzere ayrı ayrı çalışma alanları oluşturulmalı, bu konuda bilişim teknolojisi ürünleri ve projeleri geliştirilmelidir.4-Şiddeti uygulayan kişiler üzerinde ruhsal ve bedensel sağlık, sosyolojik, dînî ve kültürel kodlarla çok yönlü araştırma yapılmalı, mesele sadece suç ve onun cezası sığlığına kurban edilmemelidir.5-Uyuşturucu kullanımı ve psikiyatrik bozuklukların arttığı bir ortamda güvenlik ve koruyucu tedbirlere öncelik verilmelidir.6-Ceza kanunlarında caydırıcı düzenlemeler yapılmalıdır.7-Kız öğrenci yurtları civarı aydınlatma ve güvenlik ihtiyacının hassasiyetle karşılandığı mekanlar olmalıdır.8-Şiddetin yalnızca hukuki ve polisiye tedbirlerle önlenemeyeceği temel kabulünden hareketle eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmeli, ana sınıfından başlamak üzere çocuklarımıza bu bilinç aşılanmalıdır.9-Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilgili bütün vakıf, dernek ve temsilcilikler yüce dinimizin evrensel insan hakları söylemlerini, merhameti, sevgiyi, paylaşımı, adaleti merkeze alan çalışmalar yapmalı, kadınların hak ve hukukunu kollayan doğru referanslardan beslenen bir kadın anlayışı dillendirilmelidir.10-Yazılı ve görsel basın bir yandan hazırladığı program içerikleriyle toplumsal bilince hizmet etmeli, diğer yandan da kadına yönelik şiddet haberlerini verirken özenli bir dil ve üslup kullanmalıdır.11-Konuya duyarlı bütün sivil toplum kuruluşları ve oluşumlar kadına şiddet konusunda farklılıklarını ve temel söylemlerini bir yana bırakarak meseleye yaklaşmalı, çözüm odaklı ve beraberlik ruhuna hizmet eden bir söylem ve faaliyet birlikteliği içerisinde olmalıdır.12-Tüm kurumlar el ele, işbirliği içerisinde bu sorunun çözümüne kitlenmeli, bir seferberlik ilanı hazırlanmalıdır. O gün artık bugündür.