Kireçtaşlarındaki karstlaşma neticesinde gelişen mağara sistemlerinin tavanlarının çökmesi sonucu meydana gelen obrukların oluşumunda, arazinin litolojik özellikleri, yer altı suyunun çekilmesi ve suyun akım yönü etkili oluyor.
1970'li yıllardan itibaren yer altı sularının kontrolsüz kullanımı ve buna bağlı olarak yer altı suyu seviyesinde meydana gelen düşme, derinlikleri 20 ile 150 metre arasında değişen obrukların oluşumunu da hızlandırıyor.
Bu yüzden yer altı su çekiminin, beslenmesinden fazla olduğu Konya Kapalı Havzası, yer altı suyu çekimini sınırlandırmak için DSİ tarafından kapalı saha ilan edildi.
Bu kapsamda DSİ Genel Müdürlüğü yer altı suyunun doğru kullanımı konusunda gerekli bilgilendirmeleri yaparak, engellenmesi mümkün olmayan obrukların oluşmasından dolayı ortaya çıkabilecek riskleri en aza indirmek için çalışmalarına devam ediyor.
'YER ALTI SUYU SEVİYESİ 30 YILDA 30 METRE AZALDI'
Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı İhsan Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya Ovası'nda su ihtiyacı fazla bitkilerin ekildiğini söyledi.
Bu yüzden yer altı suyu seviyesinin azaldığını belirten Bostancı, "Yer altı suyu seviyesi 30 yılda 30 metre azaldı. Her yıl yer altı suyu seviyemiz bir metre düşüyor. Bu seviyedeki düşüş obrukların oluşumlarını tetikleyen faktörlerden biridir. Yer altı suyunun çekildiği her yerde obruk oluşacağı anlamı çıkmamalıdır. Biz, obruk oluşumlarının önlenmesi ve bununla ilgili alınacak tedbirler kapsamında MTA ve AFAD tarafından yürütülen projelerin finansmanını sağlıyoruz." diye konuştu.