Kerem Bürsin ile olan ilişkisiyle gündemden düşmeyen güzel oyuncu Serenay Sarıkaya, Hürriyet'ten Onur Baştürk'e konuştu.
* O dönem dizi filan yok muydu?
- "Limon Ağacı" dizisi yeni bitmişti. O diziden sonra uzun süre bir işim olmadı. Beş-altı ay İstanbul'da belirsiz bir dönem geçirdim. İşte tam da o zaman bu defteri tutmaya başladım. Çok istediğim şeyleri yazdığım bir defter.
* En son o deftere ne yazdın?
- Bu film projesini yazmıştım. Mesela "Lale Devri"nde oynarken Ay Yapım'ın işlerinde yer almayı çok istiyordum. Ay Yapım'ı da deftere yazmıştım "Çok istiyorum" diye. Ondan önce ise Mavi kampanyasıyla ilgili çok şey yazdım. Öyle ki ertesi gün menajerim Ayşe Barım'ı arayıp, "Ya Ayşe, bir jean markasıyla ben çok yakışmaz mıyız? Böyle bir şey neden yapamıyoruz? Çok istiyorum" demiştim.
* Ayşe telefonu suratına kapatmış diyorlar...
- (Gülüyor) Benim heyecanıma karşılık, "Peki canım" demişti. Ama gerçekten de iki gün sonra Mavi'den bize telefon geldi. Ayşe bile inanamadı! "Resmen çağırdın Mavi'yi" diye. Böylece hayatıma Mavi girdi.
* Peki o deftere aşkla ilgili bir şey yazmadın mı? Hep kariyer hep kariyer...
- Bu defterim biraz gelecek biraz kariyer odaklı...
* Galiba bu yüzden olgun duruyorsun, ne dersin?
- Evet, hep olgun olduğumu söylüyorlar ama ben çocuk ruhlu olduğumu düşünürüm. Çok erken yaşta bu sektöre atılmam, annemle babamın ben küçükken boşanması, annemle benim kendimizi var etme çabamız... Tüm bunlar beni çabuk olgunlaştırmış olabilir. Düşün, ilk paramı kazandığımda 15 yaşımda filandım. O zamandan bu zamana olabildiğince ben göğüsledim evin yükünü. Dolayısıyla insan çarpa çarpa düzeliyor ve çabuk büyümek durumunda kalıyor. Peki mutsuz muyum? Asla! Yaşamak istediğim her şeyi yaşadım. Çok gezdim, eğlendim, gençliğimi de yaşadım. Bunların toplamı bugünkü beni yarattı. Mutluyum ve barışığım kendimle.