YURTHABER

Balıkesir
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Şifalı otları için kendisini doğaya adadı

Balıkesir’in Manyas ilçesinde emekli olduktan sonra baba ocağı Manyas’a yerleşen ilkokul öğretmeni Gülay Kurt doğadaki şifalı otlara ulaşmak için dağ, bayır dolaşıyor.Emekli öğretmeni Gülay Kurt, İzmit’te görev yaparken de çevre kuruluşunda görev yaptı.Dağlardan topladığı sarı kantaronun yağını imal ederek, ihtiyaç sahiplerine sunan Kurt, bunun yanı sıra şimdi tam mevsimi olan dağ kekiklerini de toplayarak, dost ve çevresiyle paylaştığını belirtiyor.Kurt, yaptığı açıklama da "Ülkemizin birçok yerinde kantaron var, Manyas ve çevresinde sarı kantaron çok fazla var, zarar görmesin diye sadece çiçeklerini topluyorum.

Balıkesir’in Manyas ilçesinde emekli olduktan sonra baba ocağı Manyas’a yerleşen ilkokul öğretmeni Gülay Kurt doğadaki şifalı otlara ulaşmak için dağ, bayır dolaşıyor.
Emekli öğretmeni Gülay Kurt, İzmit’te görev yaparken de çevre kuruluşunda görev yaptı.Dağlardan topladığı sarı kantaronun yağını imal ederek, ihtiyaç sahiplerine sunan Kurt, bunun yanı sıra şimdi tam mevsimi olan dağ kekiklerini de toplayarak, dost ve çevresiyle paylaştığını belirtiyor.
Kurt, yaptığı açıklama da "Ülkemizin birçok yerinde kantaron var, Manyas ve çevresinde sarı kantaron çok fazla var, zarar görmesin diye sadece çiçeklerini topluyorum. Doğa çok cömert, sarı kantaron çiçeklerini yıkayarak ve temizleyerek, yarım veya bir kiloluk cam kavanoza bastırarak dolduruyorum. Kantaronun kendi yağından ziyade, zeytinyağı ile onu fermente ederek şifa haline geliyor. Kapak ile arasında biraz mesafe bırakıyorum, hava kabarcıkları yapar diye, güneşe koyup, üç hafta bekletiyoruz. Daha sonra gölgeye alıp beş ay bekletip, altıncı ayda süzüp, kullanıma hazır hale getiriyorum. Kesinlikle trafiğin olduğu yol kenarlarından kesinlikle toplamayın, biz bunları kuş uçmaz, kervan geçmez dağlardan topluyoruz" dedi.
Emekli öğretmen Gülay Kurt, kantaron yağlarını duyabildiklerine amme hizmeti olarak, herhangi bir ticari beklentisi olmadığını, Osmanlı’da kılıç yaralarını iyileştirmek için kullanıldığını, eklem ağrıları, mantarlar, cilt yaraları, yatak yaraları, pişiklere çok iyi geldiğini söylüyor. İçinde zeytinyağı olduğu içinde vücudumuza çok uyumlu olduğunu belirten Gülay Kurt, doğa da ki çalışmalarına devam edeceğini söyledi.

Şifalı otları için kendisini doğaya adadı

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler