Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk mücadelesinde Sivasspor sahasında ağırladığı Fenerbahçe ile golsüz berabere kalırken, karşılaşmanın yankıları sürüyor. Mücadelede son düdüğün çalmasının ardından spor yazarları bugünkü köşesinde karşılaşmaya dair değerlendirmelerde bulunurken, yıldız isim için oldukça sert ifadeler kullanıldı.
Son çeyrekte Peres’in karşısına sağa geçse de Gradel, Osayi’ye teslim edilince, kazanmaması için bir sebep kalmamıştı Fenerbahçe’nin. Lakin isteyen kim? Son on dakika Rossi ve İrfan Can’ı çıkarıp Crespo ile King’i sokan ve santrfor sayısını vazgeçemediği gibi çiftleyen Jesus’un hamlesi bu kez göstermelik gibiydi. Gerçekten beraberliğe razı olmayıp kazanmak istese onun saha kenarındaki sinir krizlerini, bağırıp çağırmalarını izlerdik ama bu kez eser yoktu.
Çünkü rahattı... Maç iki ayaklıydı ve eleştirisiz bir beraberliği özlemiş olmalıydı Jesus. Son dakikalarda Fenerbahçeli futbolcuların biraz başına buyruk hareket edip teknik direktörlerinin planlarını bozacak şekilde bireysel gol arayışları vardı ama sonuç alamadılar neyse ki!.. Skordan herkes o kadar memnundu ki, King’i penaltıyla durduran Muammer’e bile düdük çalmadı hakem, görmeyen hakemi uyarmadı VAR... Fenerbahçe’ye gelince “gözleri VAR ama görmüyorlar”! Öyle bir maçtı ki, ne bir hüküm yarattı, ne tat verdi, ne de sonuçları oldu. Oynanmasa da olurdu yani.
Maçın hikayesini üç gün önceki mücadele üstüne yorumlayanlar, ayrı stratejilerin hesabını yapmadılar. Birisinde kazanılması gereken puan vardı, dün akşam ise ikinci maç öncesinde avantajlı skoru almaktı hedef. Bu durum karşımıza daha öne oynamak isteyen, rakip sahada baskı peşine düşen Sivasspor'u çıkardı. Rıza Hoca, Kadıköy'de savunmak istediği bir skor istiyordu ki, planlarını da Fenerbahçe'nin zaafları üzerine kurabilsin. Jesus, beklediğimiz sert rotasyonu yapmadı. Takım dengesini bozmadan, lig maçında oynatmayacağı Arao ve İrfan can Kahveci'ye de şans vererek, Mert Hakan'ın temposundan faydalanmak istedi. Fenerbahçe istediği pozisyonları da buldu, golün peşinde de dolaştı ama maçın anlamı onları sonucu zorlamaya itmedi.
Bireysel performanslara gelecek olursak üçlü savunmada Luan Peres'in oyununu beğendim. Özellikle maçın ilk bölümlerinde topla oyuna katılması ve sürpriz çıkışları son derece iyiydi. Pedro yine etkisiz bir maç oynadı. Rossi ve Mert Hakan'ı da vasat oyuncular listesine koyabiliriz. İrfan Can'ın çabaladığını, Arao'nun geçen maçlara göre daha derli toplu olduğunu söyleyebiliriz. Uzun süredir oynamayan Batshuayi fizik olarak hazır olduğunda Pedro'dan daha çok iş yapacaktır. Ama şu an hazır değil.
Ligde Fenerbahçe karşısında iyi bir görüntü vermeyen ve çok fazla hata yapan Sivasspor, rakip 10 kişi kalsa da fark yemişti. O maçta atılan İrfan Can Kahveci'yi, Jesus dün yine 11'e koydu. Mesaj şuydu; kağıt üzerinde değil hadi sahada özür dile, kendini affettir... Fenerbahçe ligdeki maç kadar hırslı ve saldırgan bir oyun anlayışında değildi. Daha sağ duyulu, daha organize ve rakibi hataya zorlayan bir Fenerbahçe izledik Sivas'ta. Öyle bir maç ki gol erken gelse Sivasspor çözülecek. Ama kaleci Muammer harika performansıyla takımını oyunda tutuyor, kupa umutlarını yitirmelerine engel oluyor.