Şampiyonluk yolunda işini mucizelere bırakan Fenerbahçe'de resmi sitesinden yapılan açıklamada seçimin 30 - 31 Mayıs tarihlerinde, yeterli çoğunluk sağlanamaması durumunda ise 8 - 9 Haziran'da yapılacağı duyulmuştu.
Mevcut başkan Ali Koç tekrar aday olacağını duyururken, Sarı-Lacivertliler'in efsane başkan Aziz Yıldırım da kongrede aday olacağını açıklamış hatta seçilmesi durumunda takımı dünyaca ünlü teknik adam Jose Mourinho'ya emanet edeceğini duyurmuştu.
Geçtiğimiz günlerde verdiği kısa röportajda ile adaylığını duyuran Yıldırım, düzenlediği basın toplantısında birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.
"Devlet ayrı, hükümet ayrı! Biz devletle kavga edemeyiz! Ama hükümetle haklı olduğumuzda mücadele yaparız, yaptık! FETÖ konusunda iç içeydiler, hep beraber yürüdük! Onun için açık olacağız! Benim twitter'ım yok, trollerim de yok! Ben kimsenin adamı değilim, Fenerbahçe'nin adamıyım! Atatürkçüyüm. Laik ve Cumhuriyetçiyim."
"Yiğit Bulut'un trolleri varmış, AKP beni destekliyormuş falan... Ben kimsenin adamı değilim! Ben hiçbir partinin adamı değilim, olmam da! O troller de bu işlere girmesin! Ben duymam! Sakın bu işlere girmeyin! Hükümet desteği ile değil, bir laf uğruna geliyorum! 'Ben varken Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayacaklar' lafı üzerine.. İktidar duruyor, TFF Başkanı duruyor, hakemler duruyor.. Çocuklar ağlıyor, öyle diyorlardı!"
"Çocukları kurtarmalıyız! Benim kızım geliyor, maç oynanıyor... Fenerbahçe 0, karşı takım 1! Maçı sordu, "1-0 galibiz" dedim. Sonra baktı 'Neden yalan söylüyorsun?' dedi. Çocuklar kazananın yanında olmak istiyor. Onların aşkı için şampiyon olmamız lazım."
"72 yaşındayım, 3 sene için geleceğim! Daha fazlasını yapamam! 'Yap' deseniz bile yapamam! Ali Bey de seçilebilir ancak yanlışlardan ders almalıyız."
"Jose Mourinho ile iki saat konuştuk. Konuşmaları sürdürmek için arkadaşları menajerleri ile devam edecek. Biz ne para, ne transfer konuştuk. Konyaspor maçını izlediğini söyledi. Bir aday telefonla konuşmuş. Mevcut başkan menajer göndermiş. Üç tane şey... Şimdi diyorlar '15 Milyon € buna verilir mi?' Ya sana ne kardeşim?"