Teknolojik ilerlemenin hız kazanması, özellikle yapay zeka teknolojisinin gelişimiyle birlikte, toplumu beklenmeyen dijital tehditlere karşı daha savunmasız hale getiriyor. Bu kapsamda son günlerde artan sahte video şantajlarının sayısındaki belirgin artış, bireylerin siber güvenliği konusunda büyük bir endişe yaratıyor. Sahte videoların hazırlanmasında ise bir tür yapay zeka teknolojisinin kullanıldığı belirtiliyor. Yazılım, giyinmiş kadın bedenlerini tanıma, soyma, fotoğraftaki kişinin anatomisini tespit etme ve çıplak bir beden oluşturma yeteneklerini öğrenme yetisine odaklanıyor. Yapay Zeka Akademi Başkanı Önder Eker, toplumun bu tür tehditlere karşı etkili bir şekilde nasıl mücadele edeceği konusunda çözüm önerilerini değerlendirdi. Avukat Tayfun Üzülmez ise mağdurlara seslenerek, kişisel veri ihlalleri, şantaj ve özel hayatın gizliliği gibi suçlarla mücadelede bireylerin haklarına sahip çıkarak, savcılığa başvurmalarının önemine vurgu yaptı.
Yapay zekanın getirdiği faydalı yönlerin yanında olumsuz ve gayrimeşru kullanımlarını da açıklayan Yapay Zeka Akademi Başkanı Önder Eker, “Artık karşımızda makineler mi var, insanlar mı, yoksa yapay zeka mı; ayırt edemeyeceğimiz bir hal aldı. Bu durum tabii ki son derece faydalı; ticareti önemli ölçüde geliştiren bir şey. Sosyal etkileşimde etkileşimi çok geliştiren bir özellik taşıyor. Bir bankayı düşünün, arayıp da bir türlü alamadığınız bir bilgiyi sormak yerine hemen yapay zekadan cevabını hızlı bir şekilde alabildiğiniz bir hale dönüştü. Bu hızlanarak devam edecek gibi görünüyor. Tabii ki, her yeni teknoloji gibi, yapay zeka da iyi kullanımlarıyla birlikte olumsuz ve gayrimeşru kullanımları da beraberinde getiriyor. İnternet devrimiyle birlikte siber güvenlik kavramı ortaya çıktı. Şimdi ise karşımızda kötü niyetli hackerlar dediğimiz, adeta bilgisayar hırsızları olarak nitelendirebileceğimiz kişiler var. Bu duruma karşı beyaz şapkalı hackerlar çıkıyor. İyi niyetli bir yazılım çıktığında, kötüye kullananlar da ortaya çıkıyor ve buna karşı nasıl mücadele ederiz sorusuna cevap arayan bir yapı gelişiyor. Bu durumu yapay zeka alanında da göreceğiz" şeklinde konuştu.
Yapay zeka ile oluşturulan müstehcen videoların şantaj aracı olarak kullanılmasına da değinen Eker, “Elbette çok olumsuz örneklerle karşılaşıyoruz. Örneğin, yurt dışında yaşanan gerçek bir olayda, "Kızınızı kaçırdık" diyerek babasıyla telefonda konuşturuyorlar ve fidye istiyorlar. Baba, çaresiz bir şekilde parayı gönderiyor. Bu tür durumlarla mücadele etmenin yolu, devletlerin regülasyonları ve düzenlemeleri bir takım yerlere getirmeleriyle mümkün. Yeni bir şeyle karşılaştıklarında devletlerin bu konuda harekete geçmeleri gerekiyor. Ancak gerçek ile ayırt etmek oldukça zor. İşte zorlu olan taraf da burada" dedi.
Yapay zekanın siber güvenlik açısından da birçok zorluğu beraberinde getirdiğine dikkat çeken Eker, “Hayatın akışına aykırı bir durumla karşılaştığınızda, bu durumun gerçekliğini kontrol etmek önemlidir. Kamu, bu konuda ciddi çalışmalar yapmalıdır. Ancak düz vatandaş için söyleyeceğimiz şey; konunun uzmanı olmayan birisi olağan dışı bir durumla karşılaştığında, şüphelenip gerçekliğini kontrol etmesi önemlidir" diye konuştu.
Bu tür sorunlarla mücadelede uzman yetiştirmenin ve siber güvenlik konusunda regülasyonların önemini vurgulayan Eker, “Networkte birçok yapay zeka uygulaması bulunmaktadır. Bu uygulamaları akıllıca kullanabilen ve yazılım bilgisine sahip kişiler, bunları bir araya getirip bir takım kötü niyetli şeyler üretebilirler. Ancak bunun için uzmanlaşmak gerekmektedir. Uzmanlar için ise bu durum bir çocuk oyuncağıdır. Dolayısıyla, bu duruma karşı mücadelede siber güvenlikte söylediğim gibi, kötü niyetli hackerların karşısında beyaz şapkalı hackerlar yetiştiriyoruz. Bu alanda bol miktarda yapay zeka uzmanı yetiştiriyoruz. Bu uzmanlar, bu tür uygulamalarda iyi niyetli davranan yazılımlar üretebilir veya kötü niyetli yazılımları anlayıp buna karşı koyacak algoritmaları ortaya koyabilirler. Bunun tamamen uzman yetiştirmekle, insanların uzmanlaşmasıyla ve bu alandaki sayısının artmasıyla olabileceğini söyleyebilirim" dedi.
Yapay zekanın etik sorunlarından biri de, kişisel verilerin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilerek şantaj amaçlı kullanılması. Avukat Tayfun Üzülmez, bu konuda önemli uyarılarda bulunarak, “Maalesef ülkemizde şu aşamada birçok mağdur bulunmaktadır. Kişilerin fotoğrafları veya sosyal medyada yer alan bilgileri bir şekilde ele geçirilmekte ve şu anki yapay zeka teknolojisi kullanılarak sahte videolar oluşturulmaktadır. Bu videolarda kişinin sadece fotoğrafı kullanılarak, bedeni ona ait olmayan bir içerik oluşturulmakta. Ardından kişi bulunuyor ve aranıyor; 'Eğer bana belirli bir miktar ödeme yapmazsanız' şeklinde şantaj yapılıyor ve 'Parayı ödemezseniz bu içerik aile bireylerinize gönderilecek' deniliyor. Bizim insanlarımız da, mağdurlar genellikle yaş olarak 18 yaş altı çocuklar olduğu için korkuya kapılıp para gönderenler olabiliyor. Psikolojik olarak buhrana girenler veya sonucunda intihara sürüklenenler de maalesef bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.