AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Dün yarınlarını göremeyen Türkiye, bugün kısa, orta ve uzun vadede planlarını yaparak kendi özgüvenini inşa eden bir noktaya gelmiştir” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Memur-Sen Aydın İl Temsilciliği tarafından düzenlenen “21. Yüzyılda Türkiye Vizyonu” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Aydın Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansı AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi Baki Karaer, AK Parti Aydın İl Başkanı Sadık Atay, Eğitim Bir Sen Aydın Şube Başkanı Süleyman Alkoç, Aydın Memur-Sen’e bağlı sendika temsilcileri ve üyeleriyle davetliler izledi.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Baki Karaer, Memur Sen’in demokratik hayatı zenginleştirmek için önemli adımlara imza attığını belirterek, “Bugün ülkemizin temel sorunu anayasadır. İnsanı merkeze alan, devletin karşısında insanını koruyan, milletini tanımlayan değil, Milletini tanıyan bir anayasaya ve devlet anlayışına ihtiyacımız var. Gerektiğinde dövülecek millet tanımı yerine; tanınacak ve onuruna öncelik verilecek millet tanımı olan bir anayasaya ihtiyacımız var. Devletin anayasasından, milletin anayasasına geçişin ne kadar önemli olduğunu, eğitim sistemimizle ilgili 4+4+4 tartışmalarında daha yakından gördük. Silivri mantalitesinde sendikacılık yapanlar da, İmralı anlayışında sendikacılık yapanlar da, farklı gerekçelerle 28 Şubat post modern darbesinin ürünü olan kesintisiz eğitimin ve katsayı adaletsizliğinin kökten çözümüne, dün karşı çıktılar; bugün de karşı çıkmaya devam ediyorlar. Darbelerin bıraktığı antidemokratik tortuların temizlenmesine direniyorlar. Bu çağ dışı direnişler ve duruşlar bile, yeni anayasanın bu ülke için ne kadar acil bir gereklilik olduğunu ortaya koymaktadır. Bu cahilce aymazlıklara güçlü ve büyük Memur-Sen ailesi, inadına özgürlük, inadına demokrasi, inadına insan hakları, inadına mali ve sosyal haklar ve inadına örgütlülük diyerek cevap vermeye devam edecektir. Çünkü demokrasi, demokrasiyi hazmedemeyenlere had bildirme sanatının da adıdır. Memur-Sen 12 Eylül Referandumunu, bir manada millete dönüş, milletin iradesine dönüş, demokrasiyi yeniden yeşertmeye dönüş olarak görmüş, demokrasiyi hazmedemeyenlere haddini bildirmenin, demokratik bir mücadelenin, bir demokratik tavrın gereği olarak görmüş ve gereğini yapmıştır. Millete göbeğini kaşıyan adam muamelesi yapan anlayış, cinsiyet ayrımı ile millete bedel ödetmeye devam ediyor. 1930 yılında seçme, 1934 yılında ise seçilme hakkı verilen kadının bugün nasıl giyinmesi gerektiği tartışılıyor. Sütçü İmam Üniversitesi’nde Sütçü İmam’ın torunları, başörtüsünden dolayı okuldan uzaklaştırılıyor. Memur sen olarak topladığımız 12 milyon 300 bin imza, Merve Kavakçı’ ya haddini bildiren anlayışa, haddini bildirmek için millet adına verilmiş dilekçelerdir. Hükümetten bunun gereğini yapmasını bekliyoruz. Başörtüsü doğal hukukun garantörlüğü altındadır, Allah'ın emridir, birilerinin lütfu ile serbest olacak bir şey değildir. Çünkü kimsenin yasaklama yetkisi yoktur. 1932’de başlayan ezan yasağı 1950 yılında kaldırıldığında, yasağı koyanlar bile karşı çıkacak mecali kendilerinde bulamadılar. Bu manada Başörtüsü yasağının artık ülkenin gündeminden bir an evvel çıkarılması gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin emin adımlarla hedefine yürümekte olduğuna işaret ederek sözlerine başlayan Soylu, “Bugün yurt dışından Türkiye’de yatırım yapmak isteyenlere hizmet veren bir ajansımız var. 3-5 yıl sonra yurt dışında yatırım yapmaya çalışan bizim insanlarımız için de bir ajans kuracağız. Neden? Çünkü dünya ile rekabet edebilme zihniyetini ortaya koyan bir Türkiye ayaklarının üzerinde yükseliyor” dedi.
Demokrasinin bir amaç olmadığını savunan Soylu, demokrasinin herkesin bir arada yaşamasını sağlayan en önemli araç olduğunu savunarak, “Demokrasinin 21. yüzyılda farklı bir anlam taşıyor. Demokrasi artık milletleşmenin ana unsurlarından bir tanesi oldu. Tasada, kederde ve sevinçte birliktelik diye tabir ettiğimiz bir millet kavramının içerisindeki en önemli süreçtir. Demokrasi, bir milletin millet olmasındaki en önemli tanımlardan bir tanesidir. Ve biz bugün buna sahip çıktığımız için Allah’ında yardımıyla attığımız kararlı adımların devamı bir şekilde geliyor. Türkiye 2011 yılının sonu ve 2012 yılının başı itibariyle ciddi bir reform hazırlığı içerisine girmiştir. Son 10 yıllık reformların ardından yeni reformlarını ortaya koydu” diye konuştu.
Türkiye gündeminde olan ‘Başkanlık’ sistemiyle ilişkili eleştirilere değinen Soylu, sözlerine şöyle devam etti: “Bugünkü başbakanın Amerikan başkanından yetkilileri daha fazla. Amerikan Başkanı bütçeyi geçirmek için Cumhuriyetçilere yalvardı. Başbakanın yetkileri daha fazla ve daha etkin. Ama her zaman böyle değildi. Şuan 61’inci hükümetteyiz. Geçen 90 yılda 1,5 yıllık ortalama hükümet süresiyle hangi istikrarı sağlayabiliriz? Son 10 yılın önümüzdeki 100 yıl olmasını ben isterim. Arzu ederim ama bunun böyle olabileceğine dair bir garanti var mı? Türkiye’nin en temel yakıcı sorunların birisi çözülüyor, İsrail’in özrü, Türkiye’nin ekonomik durumu ve siyasal istikrar devam ediyor. Bu ortamın devam etmesini hepimiz isteriz”
“MENDERES VE ÖZAL BUGÜN DAHA BÜYÜK”
Siyaset adamının günü yaşamadığının altını çizen Soylu, “Siyaset adamının arzu ettiği tek şey onlarca yıl sonrasına tarih yazmaktır. Tarihte hakkıyla beraber yerini alabilmektir. Rahmetli Menderes, öldüğü günden daha büyüktür bugün. Rahmetli Özal, öldüğü günden daha büyüktür bugün. Çünkü zihin duvarlarını yılmak için büyük bir mücadele ortaya koydular. Bugünde Türkiye’de son 10 yılda zihin duvarlarının yıkılması konusunda dönüştürücü kuvvet ortaya çıkmaktadır. Bu milletin büyük gayreti ve desteğiyle ve milletin ortaya koyduğu iman ve inşa aklıyla gelişmektedir. Siyasetçi 50-60 yıl sonra milletin hayır dualarıyla anılmak ister, başka da bir derdi yoktur”
“TÜRKİYE 300 YIL SONRA YENİDEN YÜKSELİŞE GEŞTİ”
Türkiye’nin yakaladığı istikrarla bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke konumuna geldiğini ifade eden Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün Türkiye’de en önemli mücadeleyi ortaya koyan bu büyük kervan, Türkiye’nin bu demokrasi, ilerleme, hizmet ve anlayış kervanı 1699 yılından itibaren gelen geri çekilme dönemini sona erdirmiş ve yeni bir yükselme dönemi başlatmıştır. Bu herkesin sayesinde, büyük mücadele sonucu, milletin büyük iradesi ve yöneticilerin dirayetiyle kararlılığı sonucu gerçekleşmiştir. Hedefimiz bellidir. Yeni Mimar Sinanlara ulaşmak, içimizdekileri keşfetmek, yeni İbni Sinaları ortaya çıkarmak, dünyanın ilk yüz üniversitesi arasından beşini bulabilmek, doktora programlarımızda ilk altı ve yediyi bulabilmek, uluslar arası doğrudan yatırım sermayesinin Türkiye’ye gelmesini sağlamak, Ar-Ge harcamalarımızın 2023’teki 2 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasılamızın yaklaşık yüzde 3 olan 60 milyar dolara ulaşabilmesini sağlamaktır. Dün yarınlarını göremeyen Türkiye, bugün kısa, orta ve uzun vadede planlarını yaparak kendi özgüvenini inşa eden bir noktaya gelmiştir”
Soylu, “21. Yüzyılda Türkiye Vizyonu” konulu konferansın sonunda dakikalarca alkışlandı. Soylu’ya Memur-Sen İl Temsilcisi Baki Karaer tarafından plaket ve Adnan Menderes portresi armağan edildi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Dün yarınlarını göremeyen Türkiye, bugün kısa, orta ve...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz