Süper Lig'de şampiyonluk yarışı nefes kesmeye devam ediyor. Ligin 28'inci hafta mücadelesinde Fenerbahçe deplasmanda son haftalarda müthiş bir çıkış yakalayan Pirlo'nun ekibi Fatih Karagümrük'e konuk oldu. Sarı-Lacivertliler mücadelede 1-0 geriye düşse de rakibini 2-1 mağlup ederek 3 puanı hanesine yazdırmayı başardı.
Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Fatih Karagümrük'ü 2-1 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdi.
"46'da oyuna giren Miha Zajc 51'de attığı mükemmel golle skoru eşitledi. Sloven yıldız attığı bu golle Jesus'a adeta 'Beni kenarda oturtma' mesajı verdi. Beraberlik golünden sonra Karagümrük iyice geriye çekildi. Rakip kaleye yüklenen Sarı-Lacivertliler'in bir gol daha bulacağı oyundan belli oluyordu ve Szalai attığı kritik golle zorlu virajın kayıpsız geçilmesini sağladı ve şampiyonluk yarışının hala içinde olduğunu gösterdi. Maçın geneline bakarsak Sarı-Lacivertliler kritik maçta skoru kaliteli ayaklarıyla bularak zorlu bir deplasmandan 3 puanla döndü."
"45 dakikada iki takımın da mevsim normallerinin çok gerisinde olduğu, yavan bir oyun vardı sahada. Karagümrük topu Fenerbahçe’ye bırakıp yalnızca geçiş kovalamayı tercih etti. Fenerbahçe ilk devrede 331’le kendi isabetli pas rekorunu kırdı ama hiçbir şey üretmeden! Çok yavaş ve hedefsiz paslaşan, üçüncü bölgede ne yapacağını bilmeyen, kaleye gidemeyen bir Fenerbahçe vardı sahada. 45-55 arası dört taze kan birden sürdü sahaya. Bu değişiklikler sarı lacivertlilerin nabzını yükseltti, zaten maçı çevirenler de kulübeden gelenler oldu. Oyuna sonradan girip maçı çeviren üç adam Samuel, Zajc ve Arda’nın ortak özellikleri şu: Özellikle Dünya Kupası sonrası bir ara adeta kulübede unutulmaları. Hak ettiklerinin bence çok altında dakika almaları."
"Resmen ilk 45 dakikayı boşa geçirdiler. Doğru dürüst bir tek hücum organizasyonu yapamadan, bir tek gol pozisyonu üretmeden ilk yarıyı geride tamamladılar. Şöyle düşünün, neredeyse takımın gollerinin yarısını atan Valencia ilk yarıda rakip ceza sahasında topla dahi buluşamadı. Jesus da takımın bu halini görmüş olsa gerek ki devre başında 2, 56. dakikada 2 olmak üzere 4 hamle birden yaptı. 2. yarıda daha derli toplu oynayan oyunu rakip sahaya yığan Zajc ve Arda gibi yeteneklerle daha etkili olan bir Fenerbahçe izledik. Uzaktan bir şut, bir duran top ve gelen 3 puan Fenerbahçe'yi şampiyonluk yarışının içinde tuttu. Bu arada Valencia'ya yapılan penaltının nasıl es geçildiğini de anlayabilmiş değilim. Bu hakemlerle bu ligde daha çok kavga çıkar."
"Fenerbahçe kadrosunu okuyunca teknik direktörün seyirciye inat iki ismi ilk 11'de çıkarttığını gördük. "Siz bunu yaparsanız, ben de bunu yaparım" dedi. Aslında güzel bir davranış ama o sahip çıktığı futbolcular bu jeste karşılık veremediler. İlk yarıda oyunun hakimi topla daha fazla oynayan Fenerbahçe değil, ev sahibi ekip Karagümrük'tü. Kendi istedikleri gibi oynadılar. Karagümrük kontrataktan yakaladığı bir-iki pozisyonu kaçırınca sarı-lacivertliler, "Arkadaşlar bu iş böyle olmaz, biraz mücadele edelim" dediler. Bana göre Valencia'nın pozisyonunda VAR'ın hakemi izlemeye çağırması gerekirdi. Sen çağır, maçın hakemi karar versin. Maçı sen mi idare ediyorsun maçın hakemi mi? Ama maalesef bu işler Türkiye'de artık tam bir rezalete gidiyor. Her kafadan bir ses çıkıyor, maç oynanırken kural değişiyor, hem de maçta değil federasyonda."
"Hala bir mantık yürütemiyorum. Neden Arda ilk 11'de oynamıyor da sahaya sonradan giriyor. Beşiktaş maçında ilk 11'de süper işler yaptı. Sonra kupada son bölümde girdi, dün yine yedek... Ayrıca eğer bir teknik adam normal sürenin bitmesine 25 dakika kala sakatlık olmadan 5. oyuncuyu da değiştiriyorsa kafasının ne kadar karışık olduğu ortada. Karagümrük kendini garantileyince belli ki işi gevşetmiş. Çok ağır oynadılar, sadece oturmuş sistemleriyle ayakta kaldılar. Borini'nin performansı ise tam bir hayal kırıklığıydı. Bana göre Valencia'ya yapılan hareket penaltıydı. Hakem göremezdi ama VAR devreye girmeliydi."