Eşi ve 3 kızıyla Manavgat’ta yaşayan Suriye uyruklu Mustafa Haffar, 16 yaşındaki kızının kaçırıldığı iddiasıyla polis merkezine başvurdu. Baba, kızını evlenmek için kendisinden isteyenlerin kaçırdığını iddia ederek şikayetçi oldu.
Edinilen bilgiye göre, Suriye’deki iç savaştan kaçarak birkaç yıl önce eşi ve 3 kızıyla birlikte Manavgat’a yerleşen ve bir mobilya atölyesinde çalışmaya başlayan Mustafa Haffar, rahatsızlığı nedeniyle çalışamaz hale geldi. Mustafa Haffar’ın 16 yaşındaki ortanca kızı Rima Haffar kısa sürede Türkçe öğrenerek aile bütçesine katkıda bulunmak amacıyla bir mağazada işe girdi. Korona virüs salgınından dolayı çalıştığı iş yerinden ayrılan Rima Haffar, plastik poşet satılan bir iş yerinde günlük 40 lira yevmiye ile çalışmaya başladı.
Pazartesi akşamı Emek Mahallesi Barbaros Caddesi’ndeki evlerine gelen Rima’nın çalıştığı poşet dükkanının sahibi, Rima’yı İstanbul’da yaşayan bir arkadaşı için ailesinden evlilik amacıyla istedi. Baba Mustafa Haffar, kızının yaşının küçük olduğunu söylerken, yine de Suriye’de yaşayan aile büyükleriyle görüşmek ve aile içerisinde istişare yapmak amacıyla istemeye gelenlerden süre istedi. Salı sabahı işe giden Rima akşam eve gelmeyince baba Mustafa Haffar, iş yeri sahibini arayarak kızının eve gelmediğini söyledi. İş yeri sahibi de Rima’nın önceki gece kendisini isteyen arkadaşıyla birlikte İstanbul’a gittiğini söyledi.
Akşam saatlerinde Suriyeli ailenin oturduğu evin önüne gelen iş yeri sahibinin, baba Mustafa Haffar’ı tehdit ederek, ‘istediğin yere şikayet et’ demesi üzerine baba Mustafa Haffar, dün gece yarısı Cumhuriyet Polis Merkezine giderek kızının kaçırıldığını, hayatından endişe duyduğunu belirterek kaçıranlardan şikayetçi oldu.
Gazetecilere tercüman aracılığıyla açıklama yapan Mustafa Haffar, Manavgat’a geldiklerinde mobilya atölyesinde çalıştığını, bel fıtığı geçirdiğini belirterek, “Tüm aile kızımın getireceği para ve hayırseverlerin desteğiyle yaşıyoruz. Önceki akşam kızımın patronu ve onun İstanbul’da çalışan bir arkadaşı bize geldiler ve kızımı istediler. Ben de kızımın yaşının küçük olduğunu, Suriye’deki aile büyüklerine danışmak, aile içerisinde istişare yapmak istediğimi söyledim. Evimizde çay ikram ettik, konuştuk ve gittiler. Onlar gittikten sonra kızımla da konuştum, paramızın olmadığını ve düğün yapamayacağımızı söyledim” dedi.
Kızının sabah işe gittiğini belirten Haffar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akşam olunca kızım eve gelmedi. Ben de kızımın eski patronunu arayarak, Rima’nın eve gelmediğini yerini bilip bilmediğini sordum. Bir süre sonra evimizin önüne gelen işyeri sahibi benim boğazıma sarılarak tehdit etti. Bana, ‘Git istediğin yere şikayet et. Burada kanun yok, adalet yok’ dedi. Ben de karakola geldim ve şikayetçi oldum. Yetkililerden, hayatından endişe ettiğim kızımın bulunmasını istiyorum.”