"suya Vefa, Havaya Vefa, Toprağa Vefa"

Uşak Sultan Halil Yiğit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri Mesut Özdemir ve Ahmet Tuncer Şahintürk atık yağların geri dönüşüme kazandırılması için "Suya vefa, havaya vefa, toprağa vefa" adını verdikleri bir proje düzenledi. Atık yağın doğaya verdiği zararların da anlatıldığı proje TUBİTAK’ın düzenlediği bir yarışmaya katılacak.Mesut Özdemir ve Ahmet Tuncer Şahintürk mutfaklarda kullanılan bitkisel yağların genellikle lavabolara döküldüğünü ve doğrudan doğaya karışarak kirliliğe neden olduğunu söyledi. Uşak özelinde kirliliğin bir nebze önüne geçebilmek ve vatandaşları bu konuda bilinçlendirmek amacıyla böyle bir proje hazırladıklarını belirten öğrenciler başta danışman öğretmenleri olmak üzere kendilerine yardımcı olan bütün birimlere teşekkür ettiler.Projede ilk önce bir anket hazırlandı. Farkındalık oluşturmak için hazırlanan ankette atık yağların doğaya verdiği zararlar işlendi. Ardından insanlara camilerde daha rahat ulaşılabileceği düşüncesiyle il müftülüğü ile irtibata geçilerek ilk etapta 7 camiye atık yağ bidonu koyuldu ve cuma vaazında bu konu işlenmesi sağlandı.Konuyla ilgili olarak bilgi veren Uşak Sultan Halil Yiğit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi muhasebe öğretmeni ve proje danışmanı Pınar Çoban gençlerin kendisine gelip danışmanlık yapmalarını istemesinden dolayı çok memnun olduğunu ve büyük bir gönüllülükle bu teklifi kabul ettiğin söyledi. Öğrencilerin bu hassasiyetinden dolayı çok gururlandığını belirten Çoban proje hakkında şu bilgileri verdi; Çocuklarımız bitkisel atık yağları Uşak’ta çöpe veya lavaboya döküldüğünü bunu bir sorun teşkil ettiğini ve bununla ilgili bir proje yapmak istediklerini söylediler. Çevre ve Şehircilik Bakanlığını aradık, bizi ildeki Bölge Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yönlendirdiler. Şehircilik İl Müdürlüğü ile görüştüğümüzde bize kesinlikle destek olunacağı, istediğimiz noktaya istediğimiz kadar bitkisel yağ toplama varilleri koyabileceğimiz söylediler. Sonra Uşak Belediyesinde görevli çevre mühendisi Reyhan hanımla görüştük. Kendisi toplanan bu yağı anlaşmalı oldukları bir fabrikaya gönderebileceklerini söyledi.Güzel bir şey yapmak isteğinizde bütün kapıların açıldığını görüyorsunuz. Bu çok güzeldi. Sonra gençlerimiz ile bir beyin fırtınası yaparak bu yağları nasıl toplayabiliriz diye düşündük ve şuna karar verdik; Camilerimiz herkesin girebileceği ve yağlarını bırakabilecekleri merkezlerdi. Müftülüğümüzle görüştük. Bize yardımcı oldular. Cuma hutbesinde konuya değineceklerini ve yağın toplanmasının takibinde yardımcı olacakların belirttiler, kendilerine verdikleri bu destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz."Projeye 15 Kasım’da düzenlenen anket ile başladıklarını vurgulayan Çoban ankette bilgi almaktan ziyade yağın zararların konusunda bilgi vermeyi amaçladıklarını, ve halka bu anketle ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Çoban; " Anketin yayılmasının ardından proje ile çok güzel geri dönüşler olmaya başladı ve biz sonradan başka kurumlara 6 adet daha varil koyduk. Projeyle atık yağların toprağa ve suya ne kadar zarar verdiğinin farkındalığını yaratmak. 1 litre atık yağın 1 milyon litre suyu kirlettiğini biliyor muydunuz?. Bu içme suyu, bu çocuklarımız suyu geleceğimizin suyu. Anket sonuçlarımızdaki verilere göre döküldüğü yerde toprağa karışıyor oradan tekrar içme suyumuza iniyor. Anketimize cevap veren bazı bilinçli kişiler biz atık yağları şişeye doldurup çöpün yanına koyuyoruz demişler. Oysa o toplanıp yine çöpün döküldüğü yere gidiyor orada yine toprağa gidiyor. Topraktaki canlı hayatı bitiriyor. Çöplerin olduğu yerde yazın yangınların çıkmasına neden olabiliyor. Artı içme suyumuza karışıyor. O kadar çok içme suyumuz yok bizim dünyada ve bunu kirletiyoruz. Kentlilik kültürü diye bir kavram var. Eğer kentte yaşayacaksak bir kültür oluşturmalıyız. Bitkisel atık yağların toplanması ve geri dönüşme gönderilerek bio yakıta dönüştürülerek temiz bir havayı soluyabilmek de kentlilik kültürünün bir unsurudur "dedi.