Neolitik dönem şehri olan Çatalhöyük’te 2013 ile 2015 yılları arasında gerçekleştirilen arkeolojik kazılar sırasında bilerek delinmiş ve takılarda kullanmış 8.500 yıllık iki insan dişi bulundu. Dişler üzerinde yapılan makroskopik, mikroskopik ve radyografik analizler, dişlerin boncuk olarak kolye ya da bilezikte kullanıldığını doğruladı.
Takı olarak bulunan insan dişleri üzerindeki çalışmayı gerçekleştiren araştırmacıların, araştırmanın bulgularından yola çıkarak yazdıkları makale, Journal of Archaeological Science: Reports dergisinde yayınlandı.
8.500 yıllık insan dişleri ile ilgili makalenin yazarlarından Kopenhag Üniversitesi’nden arkeolog Scott Haddow, bulunan iki insan dişinin, takılarda kullanılan hayvan dişleri ve taşlar gibi bilinçli olarak delindiğini, dişlerin yoğun kullanımdan dolayı aşınma belirtileri gösterdiğini söylüyor.
Scott Haddow, elde ettikleri delillerin iki dişin öldükten sonra iki yetişkin insandan alınmış olduğunu gösterdiğini söyledi. Haddow, “Dişlerin çiğneme yüzeylerindeki aşınma, bireylerin 30-50 yaş arasında olacağını gösteriyor. Her iki dişte de hastalık belirtisinin olmaması, iki dişin sahiplerinden öldükten sonra kafataslarından alındığını gösteriyor” dedi.
Arkeologlar daha önce Avrupa’da üst paleolitik ve neolitik dönemlerde süs eşyası olarak kullanılmış insan dişleri bulmuşlardı. Ancak aynı dönemler için Anadolu’da benzer şekilde kullanılan insan dişi daha önce bulunmamıştı. Çatalhöyük’te bulunan iki diş, bu alana dair ilk örnekler.
Araştırmacılardan Scott Haddow, ikincil mezar uygulamalarının Çatalhöyük’te sık görüldüğünü, ancak insan dişi ya da başka iskelet parçalarının kullanımının Çatalhöyük’te daha önce bulunan bir delili olmadığını belirtti. Haddow, bulunan insan dişlerinin estetik amaçlarla kullanıldığını, dişleri kolye olarak kullanan insan için de sembolik bir anlamı olduğunu açıkladı.
Scott Haddow, dişlerin süs eşyalarında kullanımı için dişin sahibi olan insan ve dişi takan insanın kimliğine bakmak gerektiğini söylüyor. Ancak örneklem çok küçük olacağı için insan dişlerinin Anadolu’da bu şekilde süs eşyası olarak kullanıldığı aynı dönem kalıntıları bulmak ve onları incelemek gerekir.