Çankırı’da Selçuklu döneminden kalma en önemli eser olan ve halk tarafından Taş Mescid olarak bilinen Cemaleddin Ferruh Darulhadis’i ve Şifahanesi asli görevine dönmeye hazırlanıyor.Selçuklu emirlerinden Atabey Cemaleddin Ferruh tarafından Çankırı’da 22 Muharrem 633 (Miladi 7 Ekim 1235) tarihinde Darülafiye (Darüşşifa) olarak kurulan ve 640 yılında da (1242) kuzey bitişiğinde Darülhadis inşa edilmesiyle tamamlanan Taş Mescid, asırlar sonra asli görevine dönmeye hazırlanıyor.Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu devam eden ve Anadolu’nun ilk Darülhadisi’ni bulunduran yapı olarak bilinen Çankırı’nın şehre hakim yüksekçe bir bölgesinde yer alan yapının 10 yılı aşkın bir süredir restorasyonu devam ediyor. Darülhadis ve Darüşşifa olarak iki ayrı bölümden oluşan yapı, Darülhadis bölümünü ayakta tutmaya devam ederken, Darüşşifa kısmı zamanla yıkılmış ve yok olmuştur.Yıkılan Darüşşifa bölümünün yeniden ayaklandırılmasına yönelik başlatılan restorasyonla ilgili konuşan Çankırı İl Kültür Müdürü Mustafa Kemal Karatatar, yaklaşık 10 yıldır restorasyonu devam eden yapı ile ilgili bilgi vererek yapının tarihi önemine dikkat çekti.Halk arasında Taş Mescid olarak bilinen, Darülhadis binası ve yıllara yenik düşen Darüşşifa binasıyla beraber asırlarca şifahane ve hadis okumalarının yapıldığı yer olarak hizmet vermiş yapının uzun yıllar süren restorasyonuna da değinen Karatatar, “Selçuklu Devleti Hükümdarı Alaaddin Keykubad’ın azadlı kölesi ve Çankırı Valisi Cemaleddin Ferruh, 1235 yılında bulunduğumuz bu bölgede Darüşşifa yaptırıyor. 7 yıl sonra da arkada görüldüğünü düşündüğüm Anadolu’daki ilk Darulhadis yaptırılıyor. Bu külliye geçirdiği uzun yıllar içerisinde Darülhadis ve Darüşşifa olarak hizmet vermesinin yanında 17. ve 18. yüzyıldan itibaren Mevlevihane olarak da hizmet vermiştir. Bununla ilgili bilgiler belediyemizin araştırma merkezinde bulunmaktadır. Eser günümüzde de ibadethane olarak kullanılmakta halende Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmektedir. Bu önemli eserin tabi Çankırımızda yaklaşık 10 yılı askın bir restorasyonu söz konusu. Biz de müze olarak halen yerinde bulunmayan da Darüşşifanın temellerini ortaya çıkarmak amacıyla Ankara Koruma Kurulunun bizi görevlendirmesiyle bir kazı gerçekleştirdik ve temelleri ortaya çıkardık. Bu temeller üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğümüz de bir proje çalışmasıyla yapıyı ayaklandırmak üzere gerekli çalışmayı yürüttü. Proje kuruldan kabul gördükten sonra yapılan ihaleyle halen şu anda Mevlevihane ve postişinlere ait bir takım mekanlar şu anda ayaklandırılmak üzere restorasyon çalışmaları devam ediyor" dedi.Yapının tıp tarihi açısından önemli özelliklerini de anlatan Karataş, “Bu yapı tabii tıp tarihi açısından çok önemli. Darüşşifa olmasından kaynaklanan önemli özelliğini burada da belirtmeliyiz. Burada bulunan birbirine sarılı yılan motifi halen tıp sembolü olarak kullanıyor. Müzemizde sergilenen yine bu yapıdan çıkma yılan motifi ise eczacılık sembolü olarak kullanılmakta. Yapıda bir diğer önemli özellik iki tane mezar odasının bulunmasıdır. Aynı zamanda bir anıt mezardır bu Darulhadis. Bu anıt mezar orta bölümünde 5 tane sanduka yer alıyor. Bunlardan bir tanesi dönemin Çankırı Valisi Cemalettin Ferruh’a ait olduğu tahmin ediliyor. Diğer kuzeye açılan kapıda bulunan tek mezar ise eserin ustası veya mimarına ait olabileceğine dair bir takım görüşler beyan ediliyor” şeklinde konuştu.Restorasyon tamamlanıp hizmete sunulduğunda eserin Çankırı kültürüne önemli hizmetler sunacağını beklediklerini ifade eden Karatatar, “Bu 800 yıllık yapı gerçekten Anadolu’daki önemli mekanlardandır. Tıp tarihi açısından ve Mevlevilik geleneği açısından hem Çankırımıza hem Türkiyemize önemli hizmetleri olacağını umuyoruz ve tüm izleyicilerimizi de bu eseri görmeye Çankırı’ya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.Eserin restorasyon çalışmalarında görevli Hasan Hüseyin ise eserin restorasyonunda çalışıyor olmaktan memnuniyet durduklarını ifade ederek, “Çankırı’da Taş Mescid diye anıtsal büyük bir eserimiz olan, tıbbın ve eczacılığın da simgelerini aldığı bir Darülhadis olarak Anadolu’da Selçuklu’da ilk olan bir mektebin böyle bir eserin restorasyonunu yapmaktan gurur duyuyoruz ve çok memnunuz” diye konuştu.
Çankırı’da Selçuklu döneminden kalma en önemli eser olan ve halk tarafından Taş Mescid olarak bilinen...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz