Teoman Kumbaracıbaşı pazarcılığa devam edecek

Teoman Kumbaracıbaşı, Kanal D'nin sevilen dizisi "Güneşin Kızları" ile setlere döndü. Bir dönem set koşullarını protesto için oyunculuğu askıya alan Kumbaracıbaşı, yeni projesinden çok memnun: "İlk kez bir karakterde kendimi buldum."

* Yeni diziniz hayırlı olsun, artık siz de "Güneşin Kızları"ndasınız. Canlandırdığınız Ahmet karakterini bir de sizden dinleyelim mi?

- Çok teşekkür ederim. Ahmet, Rana ve Haluk'un kardeşi. Diğer aile üyelerine göre çok sakin, kendi halinde bir adam. Zaten normalde Kaş'ta yaşıyor, ablasının daveti üzerine İstanbul'a geliyor. Sanatçı ruhlu, naif, yalnız biri... Her fırsatta Kaş'taki atölyesine kapanıyor. Karısı İnci'yle pasif bir evlilik ilişkileri var. Diğer yandan yeğenleriyle arası çok iyi. Onların sorunlarını daha iyi anlıyor. Belki ilerleyen bölümlerde köprü vazifesi görür. Bu arada Güneş'le de geçmişten kalan bir hesabı olabilir. Tam detay veremiyorum. Bir bağlantı var ama o bağ yavaş yavaş çözülecek.

* Abiniz Haluk gelişinizden çok memnun değil galiba...

- Tabii ki Haluk memnun olmuyor. Bir dizinin seyredilmesi sağlayan şey mutsuzluklardır. Mutluluklar, diziyi seyrettirmez. Siz mutlu bir aşk seyreder misiniz? Dünyada hiçbir aşk hikayesi mutlu sonla bitmez!

* Mutlu aşk da görmek isteriz ama biz...

- Yok. Hiçbir seyirci mutlu bir aşkı seyretmek, mutlu aile tablosu görmek istemez.

* Ahmet karakterinde kendinize yakın özellikler görüyor musunuz?

- Tabii, hem de çok. İlk kez bir karakterde kendimi buldum bile diyebilirim. Tek fark şu; ben içki içmiyorum. Ahmet Mertoğlu içki içiyor. Hem de çok... Böyle bir sıkıntısı var.

* Bu kadar içmesinin sebebi ne? Ne derdi var?

- Bir sanatçının derdi olmamasının imkanı var mı? Mümkün mü? Derdi olan insan üretir, derdi olmayan insan yatar.

* Güneş'le ne gibi bir bağ var arasında, azıcık tüyo alsak?

- Onu söyleyemem, mümkün değil. Seyirci izlesin ve görsün.