Çamlıktepe Mahallesi’nde 18 Haziran’da aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen selde Araklı Belediyesi personeli Ali Abdullah Osmanoğlu, imam Soner Özbay, Mehmet Cevahir, Helim Köse, DSİ personeli Hasan Çakar ve Büyükşehir Belediyesi personeli Baki Turhan, Erdoğan Uzun ve Ali Kemal Çoşkuner hayatını kaybetti. Mahalle bakkalı Mahmut Köseoğlu ve gençliğinin baharındaki Cengiz Cevahir’i arama çalışmalarına 30 kişilik JAK timinin yanı sıra Trabzon, Samsun, Erzurum AFAD, Jandarma Sahil Güvenlik, Rize-Artvin Deniz Polisi’nden çok sayıda görevli ve helikopterler katıldı ancak kayıp 2 şahsın cesedine ulaşılamadı. Mahalle halkı da kendi aralarında ekipler kurarak kayıpları aradı ama bir sonuç elde edilemedi.
AİLELERİ TALEP ETTİ
Tüm bu yaşananların ardından 52. günde giyabi cenaze namazları kılınan, selde tüm aramalara rağmen bulunamayan 2 kişiyi arama çalışmaları 80 gün sonra ailelerin talebi üzerine yeniden başlatıldı. Cengiz Cevahir ve Mahmut Köseoğlu’nun aileleri, arama çalışmalarının yeniden başlatılması için ilgili kurumlara müracaat etti. Trabzon Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve DSİ arama kurtarma ekipleri, arama çalışmalarına tekrar başladı. Ekipler, eğitilmiş köpeklerin de yardımıyla sel ve heyelanın yaşandığı bölgede arama faaliyetlerini sürdürüyor.
EŞYALARINI TAHLİYE ETMEYE BAŞLADILAR
Öte yandan bölgede selden hasar gören 13 evin yıkım işlemlerine ise önceki gün başlanırken, vatandaşlar evlerinin yıkılacak olması nedeniyle eşyalarını tahliye etmeye başladı. Yöre sakinleri evlerinin yıkılacak olmasından dolayı büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirtirken, kendilerine yeterince yardımcı olunmadığından yakındılar.
"BİZE SADECE 'YIKIN' DENDİ"
Devletin evlerini boşaltılmasını istediği belirten mahalle sakinlerinden Ömer Cevahir, daha önce de yağmurlardan dolayı üç kez korku yaşadıklarını belirterek, “Devlet, evimizin dere kenarına yakın olduğu için bir an önce boşaltılmasını istedi. Yapacak bir şey yok. Araklı’ya göç ediyoruz. Şu an çatıları sökerek evdeki eşyaları alıyoruz. Biz isterdik ki köyümüzü yeniden kalkındıralım. Derelerimiz tamamen ıslah edilsin. 2016 yılından beri burada üç kez sel oldu. 2016 yılında can kaybımız yoktu. O zaman zor durum yaşamıştık. Bizim gönlümüz burada oturmaktan yana idi. Biz istedik ki devletimiz köyümüzle ilgilensin. Yolları az daha geri çekebilirdi. Evimiz 36 yıllıktı. Burası bizim yerimiz yurdumuz dede toprağımız. Bizim gönlümüz burada yaşamaktan yanaydı, Araklı’da yaşamaktan değil. Yollarımız tamamen yapılsa dere ıslah edilse biz de evlerimizi biraz daha geri çekerdik. Ama bize sadece ’yıkın’ dendi” diye konuştu.
"BULUNMAYAN CANLARIMIZ VAR"
Yöre sakinlerinden Rahime Cevahir, henüz bulunmayan 2 can olduğunu belirterek “36 senedir burada yaşadım. Afet olunca terk etmek durumunda kalıyoruz. Yıkılmadan önce eşyalarımızı almaya çalışıyoruz. Çok üzgünüz burası bizim evimiz yuvamızdı. Her yağmur yağdığı zaman korkuyorduk. Korku yedik canlarımız, evlerimiz gitti. Biz geride kalmışız rahat mıyız yok. Kayıp canlarımız var bulunmamış. Bulunmayan canlarımız var. Çok üzgünüz” dedi.
Yöredeki çocuklarda evlerinden ayrılmanın üzüntüsünü yaşadıklarını belirtirken, evlerin yıkımı kontrollü bir şekilde yapılıyor.
Kaynak: İHA