HABER

Tuğba Açıkgöz'ün ölümüyle ilgili yeni gelişme!

Çankırı'da yalnız yaşadığı evinde su borusuna asılı bulunan öğretmen Tuğba Açıkgöz'ün (30) ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor. Olayın hemen ardından Açıkgöz'ün asılı bulunduğu su borusu ve odanın görüntüleri ortaya çıktı. Yakınları Açıkgöz'ün intiharına inanmazken bir yakını "Buranın yüksekliği 2 metre ya var ya yok. Elini kaldırmasına bile gerek yok. Altına kovayı koyunca Tuğba'nın kafası su borusuna değer" dedi. Öte yandan Açıkgöz'ün sevgilisinin ifadesi ortaya çıktı.

Çankırı merkezde yalnız yaşayan ve özel okulda edebiyat öğretmeni olan Tuğba Açıkgöz, geçen 14 Ocak'ta yalnız yaşadığı evinde su borusuna asılı halde bulundu. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Tuğba öğretmenin öldüğü belirlendi. Tuğba Açıkgöz, otopsinin ardından memleketi Çankırı'nın Orta ilçesinde toprağa verildi. Ancak daha sonra Tuğba'nın intiharına inanmayan yakınları, konuştuğu erkek arkadaşı M.M.'den şüphelenerek şikayette bulundu. Şikayet üzerine M.M. polise verdiği ifadesinin ardından serbest bırakılırken, soruşturma sürdürülüyor.

'KOVAYI KOYUNCA KAFASI BORUYA DEĞER'

Tuğba Açıkgöz'ün yakınlarının olaydan hemen sonra evde asılı bulunduğu su borusu ve odadan çektiği görüntüler ortaya çıktı. Görüntüde, Açıkgöz'ün asılı bulunduğu su borusu ve altına koyduğu kovayı gösteren bir yakını, "Buranın yüksekliği 2 metre ya var ya yok. Elini kaldırmasına bile gerek yok. Altına kovayı koyunca Tuğba'nın kafası su borusuna değer" dedi. Görüntüyü çeken kişi ise, "Tuğba ablamın da boyu uzundu" diye konuştu.

'O GECE SES DUYMADIK'

Bu arada Tuğba Açıkgöz'ün oturduğu apartmandaki komşularından Ayten Mutlu, olay günü yakınlarının eve gelip, Tuğba'ya seslendiklerini söyleyerek, "Sonra apartmanın içine girip kapıyı çaldılar. 'Telefon sesi geliyor evden' dediler. Çilingir geldi kapıyı açtı, olayla karşılaştılar. Pazartesi günü kız Orta'ya gitmiş, sonra geri gelmiş. Salı günü de bu olayla karşılaştık. Tuğba öğretmen hanım bir kızdı. İşe giderken sesini duyuyorduk. Biz o gece bir ses duymadık" dedi.

'HERHANGİ BİR SORUN VE TARTIŞMA YAŞAMADIK'

İnşaat şirketi sahibi M.M.’nin ifadesi ortaya çıktı. 10 Ocak günü vatani görevini yaptığı birliğinden terhis olup, Çankırı’ya
geldiğini anlatan M.M. ifadesinde şunları söyledi:

“Tuğba’yla 5 ay kadar önce tanıştım. Kendisi kız arkadaşımdı, gönül ilişkim vardı. Sürekli kendisini aramadığımdan ve ilgisiz davrandığımdan şikayet ederdi, ufak tefek tartışmalar yaşardık. Askerden 10 Ocak günü geldim. Ben askerdeyken de telefonla arar, konuşurduk. Askerden geldiğimde beni evine davet etti. Yemek yedik, sohbet ettik. Herhangi bir tartışma yaşamadık. Ertesi sabah erkenden çıktım. Öğleden sonra kendisini alıp, öğretmen evine yemeğe gittik. Akşam kendisini eve bıraktım. Saat 22.30 sıralarında tekrar evine gittim. Yine sohbet ettik. Sonra kendi evime döndüm. Bir gün sonra da görüştük. Tüm bu günlerde herhangi bir sorun ve tartışma yaşamadık. 13 Ocak günü öğle saatlerine doğru mesaj attı. ‘Acil beni ara aşkım’ diye. Hemen kendisini aradım, ‘Ne oldu?’ diye sorduğumda ‘Beni Orta ilçesine götürmen lazım acil’ dedi."

'10-15 DAKİKA KALDIM'

İfadesinin devamında işi olduğu için aracını verebileceğini söylediğini kaydeden M.M., "Buluşup aracı verdim. ‘Neden gidiyorsun’ dediğimde ise 'Ankara’dan müfettişler gelmiş. Bütün ziraat odalarını geziyorlar. Benim orada olmam lazım' dedi. Panik halindeydi. Detay da vermedi. Daha sonra araçla ayrıldı. Tek başına gitti. Akşam 17.00 sıralarında gelip, beni aldı. Evime gittik. Anneme ders çalıştırdı. Sonra onun evine gittik. Sanırım saat 20.00 sıralarıydı. Saat 23.30 sıralarında telefonla konuştuk. Beni davet etti. Ben de gittim. 10-15 dakika kaldım, sonra da evime gittim. Bu sürede de herhangi bir tartışmamız olmadı" diye konuştu.

'BANA TELEFONUN ŞİFRELERİNİ GÖNDERDİ'

Aynı gece Tuğba Açıkgöz'ün kendisine, “Uyudun mu seni seviyorum. Sabah uyanamazsam beni uyandır" şeklinde cep telefonu mesajı yolladığını bildiren M.M. şunları kaydetti.

"Ben de ‘tamam uyandırırım’ dedim. Uyuyacağım sırada da telefonunun tuş kilidi ve pin kodunun şifrelerini mesaj olarak gönderdi. ‘Bu sende dursun’ dedi. ‘Ne alaka’ diye sorduğumda da ‘Ben unutuyorum lazım olur’ dedi. Sonrasında uyudum. Olay sabahı bir yakınımı Ankara Esenboğa Havalimanı’na bırakmak için evden çıktım. Sabahtan öğlene kadar defalarca telefonla aradım. Ancak Tuğba telefonlarımı açmadı. Ben de yeğenim F.Z.’yi arayıp, evine gidip bakmasını söyledim. Bir süre sonra yeğenim beni arayarak, kapının kapalı olduğunu, içeriden ses gelmediğini, çilingir çağırdığını söyledi. Yaklaşık 10 dakika sonra yeğenim beni tekrar aradı. ‘Tuğba abla kendini asmış’ dedi. Kendimi kaybettim. Aracı park ettim ve yoldan geçen bir aracı durdurup, durumu anlattım. Beni Çankırı’ya bırakmasını söyledim. O kişi beni getirdiğinde kapıda polisleri gördüm. Tuğba’nın bildiğim kadarıyla herhangi bir sıkıntısı ve sorunu yoktu”

İfadesine başvurulan Tuğba Açıkgöz’ün kız arkadaşı T.K. ise, “Tuğba’yı geçen seneden tanırım. Aynı dershaneye gitmiştik. Samimi arkadaştık. En son 9 Ocak günü görüştük. Bana, erkek arkadaşı M.M. ile bazı problemleri olduğunu söyledi. Genel durumu iyi görünüyordu. 10 Ocak günü beni tekrar aradı. Erkek arkadaşıyla durumunun düzeldiğini söyledi. En son 13 Ocak sabahı konuştuk. Gayet iyiydi, herhangi bir sorunu yoktu” şeklinde konuştu.

Öte yandan genç öğretmenin ölümüyle ilgili otopsi raporu beklendiği öğrenildi.

Kaynak: DHA

Tuğba öğretmenin ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor

En Çok Aranan Haberler