HABER

Türk mutfağına “yabancı” kalamadılar

İranlı Ahmet Rıza Yarbay (41) ve Mahsa Sahraeian (37) çifti ile Özbekistanlı Kamila Shermatova (22) Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde bulunan Lüleburgaz Yıldızları Lezzet Akademisi’nde (LYLA) ücretsiz düzenlenen aşçılık eğitimlerinde Türk mutfağını öğreniyor.

İranlı Ahmet Rıza Yarbay (41) ve Mahsa Sahraeian (37) çifti ile Özbekistanlı Kamila Shermatova (22) Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde bulunan Lüleburgaz Yıldızları Lezzet Akademisi’nde (LYLA) ücretsiz düzenlenen aşçılık eğitimlerinde Türk mutfağını öğreniyor. Türk mutfağına “yabancı” kalmamak için eğitimlere katılan yabancılar, karnıyarıktan içli köfeteye, şehriye çorbasından kadayıfa kadar Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerini yapmaya başladı.
Lüleburgaz Belediyesi ile Lüleburgaz Halk Eğitimi Merkezi işbirliğinde düzenlenen aşçılık kurslarına Türk vatandaşları kadar yabancılar da ilgi göstermeye başladı. Haftanın 5 günü akşam 6 ile 9 arası eğitim gören aşçı adayları, birbirinden lezzetli çok sayıda Türk yemeğini yapmayı öğreniyor. Aşçı adayları arasında dikkat çeken nokta ise yabancıların ilgisi oldu. 6 yıl önce Türkiye’ye gelen ve Türk vatandaşlığına geçen İranlı Ahmet Rıza Yarbay ile eşi Mahsa Sahraeian ve Özbekistan vatandaşı Kamila Shermatova da Türk mutfağını öğrenenler arasında yer aldı.
“Türk mutfağını çok beğeniyorum”
Lüleburgaz’a bir arkadaşının önerisiyle 6 yıl önce gelen ve bir çiftlikte teknik veteriner olarak çalışan Ahmet Rıza Yarbay, İran’da yaşarken de Türk mutfağını çok merak ettiğini söyledi. İran’da 2’nci işinin aşçılık olduğunu söyleyen Yarbay, “Bu işi çok seviyorum. Türk mutfağını zaten çok beğeniyordum” diye konuştu.
“İran mutfağı ile benzerlik var”
Türk mutfağının çok geniş bir yelpazeye dağıldığını belirten Yarbay, “İran mutfağı ile Türk mutfağındaki bazı yemekler birbirine benziyor. Ancak Türk mutfağında çok fazla çorba ve hamur çeşidi var. İran’da ise yemekler genellikle pilav ve kebap ağırlıklıdır” ifadelerini kullandı.
“Bize çok güzel davranıyorlar”
Eşi Rıza Yarbay ile birlikte Türkiye’ye gelen ve Türk vatandaşlığına da geçmek için gün sayan Mahsa Sahraeian da “Eşimle birlikte buraya geldik. Türk mutfağını çok seviyorum. Onun için buraya geldik. Yeni bir ortamla, yeni arkadaşlarla tanışmak için geldik buraya. Hocamız da çok iyi. İlk tanıştığımızda bize sıcakkanlı ve güzel davrandılar. İyi ki buradayız” dedi. Sahraeian öte yandan aşçılık kursunu tesadüf eseri bulduğunu söyleyerek, eşinin de kendini yalnız bırakmadığını belirtti. Sahraeian, “Burayı araştırıp buldum. Halk Eğitim Merkezi’ndeki hocalarımız sayesinde burayı buldum. Ardından başvuru yaptım. Başvurum da kabul edilince yaklaşık 1.5 aydır yemek eğitimine devam ediyorum” diye konuştu.
“Türk yemeklerine merakım vardı”
Bir diğer aşçılık kursu alan yabancı Kamila Shermatova da, normal hayatında da yemek yapmayı çok sevdiğini söyledi. Ücretsiz olarak düzenlenen aşçılık kursunu bir arkadaşı aracılığıyla öğrendiğini söyleyen Shermatova, Özbek mutfağı ile Türk mutfağının çok farklı olduğunu dile getirdi. Shermatova şöyle devam etti; “Türk yemeklerini öğrenme merakım çok vardı. Sonra bir arkadaşımdan duydum burayı. Ben de buraya başvuru yapmaya karar verdim. Beni de buraya aldılar. Memleketim Özbekistan. Özbekistanla Türk mutfağı çok farklı. Ama hiç zorlanmadım. Çok çeşit yemeği öğrendim. Bu alanda sertifika alıp aşçı olarak çalışmak istiyorum. Hayalim aşçı olmak” ifadelerini kullandı.
“Burayı çok sevdiler”
Aşçı adaylarının eğitmeni şef Arzu Çölgeçen, yabancı uyruklu kişilerin Türk mutfağına çok çabuk adapte olduğunu söyleyerek, “Bir İranlı kursiyerimiz var. Karı koca geliyorlar. Burada yaşıyorlar. Ayrıca Kamila diye Özbek bir arkadaşımız var. Çok uyumlu insanlar. Burayı çok sevdiler. Yemek kültürümüzü merak da ediyorlardı. Çok yetenekliler. Sürekli öğreniyorlar. Türk mutfağına ilgileri çok yüksek” dedi.

Türk mutfağına “yabancı” kalamadılar

En Çok Aranan Haberler