Atatürk Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji anabilim dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ve ekibi tarafından 2013 yılında ilacın araştırmaları ve çalışmalarına başlandı. Ekibin 6 yıllık çalışma sürecinden sonra üretilen ilaç geçtiğimiz yıl Japonya’dan bu yıl ise ABD’den Uluslararası Patent almaya hak kazandı. İlk milli ilaç olma unvanını taşıyan ilacın ismi ise ilerleyen süreçlerde açıklanacak.
Tıp Fakültesi, Fen Faküktesi ve Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri tarafından yürütülen çok sayıda çalıma ve deney sonucu, ortaya çıkan ürünün, glutamat nörotransmitterin yüksek olduğu beyin hücreleri üzerinde koruyucu etkisinin olduğu saptandı. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler ürünün Parkinson, Alzheimer ve Depresyon gibi sağlık problemlerin de değerleri ideal seviyelere düşürdüğü kanıtlandı.
Bu aşamadan sora klinik aşamalar tamamlanacak ve ilaç hizmete sunulacak. Öte yanda ilaç Türkiye’nin ilk bitkisel kaynaklı olmayan orijinal molekülü olma özelliği de taşıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, amaçlarının en kısa sürede ilacı insanlığın hizmetine sunmaları olduğunu ifade ederek“ Beklentimiz, maddi olarak zor görülmesine rağmen bazı kısa yollarla çözülebilecek adımların atılması suretiyle Klinik İlaç Araştırmalarının tamamlanması, en kısa sürede ilacın dünya piyasasına çıkması ve ülkemizin ve insanlığın bu ilaçtan faydalanabilmesidir. 62 yıllık köklü bir geçmişi olan ve Farmakoloji alanında da son 5 yıllık ortalamalara göre bilimsel olarak Dünya sıralamasında Türkiye birincisi olan Atatürk Üniversitesi, milli ilaç konusunda öncülüğünü ortaya koymuştur” dedi.
İlacın üretiminde ki doktorlardan Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ise ilacın Dünya da Parkinson, Alzheimer ve Depresyon hastalıklarının değerini aşağı çeken tek ilaç olduğunu belirterek ” Uzun yıllardan beri süre gelen bir çalışmamız var. Bizim çalışmalarımız beyin hücreleri arasında iletimi sağlayan bazı 5-6 tane önemli madde var bu maddelerin değerlerinin yükselmesi veya azalması bazı hastalıklarla ilgilidir. Örnek olarak Dopamin seviyesi düştüğü zaman Parkinson hastalığına sebep olur yükseldiği zaman şizofreni hastalığına. Diğer bir örnek ise Serotonin düştüğü zaman ise depresyon meydana gelir. Glutamat seviyesinin yükselmesi ise Parkinson ve Alzheimer hastalığının erken dönemde beyin hücrelerinin ölümüne yol açıyor. Ve bu durumlarla ilgili Dünya üzerinde herhangi bir ilaç mevcut değil. Yani bu hastalıklardan dolayı yükselen düzeyi aşağıya çekecek her hangi bir madde söz konusu değil. Bizim ilacımız bu maddenin yükselen düzeyini aşağı çekecek” ifadelerini kullandı.