Uğur Okulları, Yeni Müfredat hakkında Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulmak üzere 200 sayfanın üzerinde 500’e yakın öneri ve değerlendirme raporu hazırladı.Uğur Okulları Akademik Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından askıya çıkarılan taslak öğretim programına ilişkin değerlendirme ve öneri çalıştayı geniş katılımla düzenledi.Uğur Okulları Akademik Kurulu ve branş öğretmenleri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ilkokul, ortaokul ve liseyi kapsayan 172 sınıf düzeyi için 53 dersin taslak öğretim programını askıya çıkarmasına ilişkin değerlendirme ve öneri çalıştayını Ankara Yaşamkent Kampusünde düzenledi. 10 Şubat’a kadar kamuoyunun görüş ve önerilerine açılan taslak için Türkiye genelindeki 180’e yakın kurumunda bin 500’ü aşkın öğretmen ile yaklaşık 20 gündür yeni müfredat üzerinde çalıştıklarını ve yeni müfredatı incelediklerini söyleyen Uğur Okulları Lise ve Ortaokuldan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Kulaberoğlu, “Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarımızda uygulanmakta olan müfredatlarla ilgili yeni bir taslak çalışma başlattı ve bu taslak çalışmayla ilgili bütün paydaşların, kamuoyunun önerilerini ve beklentilerini almak üzere bir tarih verdi. Biz Uğur Okulları olarak 13 Ocak tarihinde ilan edilen bu taslaklar üzerinde detaylı bir şekilde çalışma başlattık. Uğur Okulları’nın Türkiye genelindeki 180’e yakın kurumunda bin 500’ü aşkın öğretmen yaklaşık 20 gün yeni müfredat üzerinde çalıştı. Yeni müfredatı detaylı inceleyerek Milli Eğitim Bakanlığı’na öneride bulunmak arzusundaydık. Yaşamkent Kampüsümüzde sabah erken saatlerde başlayan çalıştayda Uğur Okulları’nın İlköğretim, Orta Okul ve Lise Akademik Kurulları öğretmenlerimiz okullarımızdan gelen bu raporların üzerinde son değerlendirmelerini yaptı ve Milli Eğitim Bakanlığı için 200 sayfanın üzerinde ve 500’e yakın öneri raporu oluşturdular” ifadelerini kullandı.“Raporumuzda önemli bazı önerilerimizi var”Çalıştayı önemsediklerini belirten Kulaberoğlu, “Herkes münferit olarak, bireysel olarak ya da okul olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na önerilerde bulunabilir. Bu öneriler düşündüğünü ifade etme şeklinde olur ama biz bunu tabandan gelen, uygulayıcılarından gelen, okuldan gelen, öğretmenlerin değerlendirmeleri ile ve bu öğretmenlerimizi yönlendiren akademik kurulumuzun yine öğretmenlerle beraber yaptığı çalışmasıyla raporumuzu konsolide ettik. Akademik ve güçlü bir rapor olduğunu düşünüyoruz. Raporumuzda önemli bazı önerilerimizi var. Örnek vermek gerekirse bir öğrenci lise öğrenimi boyunca 8 kitap okuması zorunluluğu getirildi. Biz bunu çok değerli olarak kabul ediyoruz, detaylarını raporumuzda paylaşıyor olacağız. Bir diğer konu; Milli Eğitim Bakanlığı, bir süredir kitaplarını farklı yayınevlerine, farklı yazarlara yazdırıyor ama baktığınızda bu kitapların her birinin içeriğinde dahi farklılıklar gözlemlenebiliyordu, bizim bu çalıştayımızdan çıkan konsolide bir öneri; Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir komisyon oluşturarak her tarafa aynı yönergeyi verecek, her tarafta aynı içeriklerin kullanılacak olduğu bir komisyon kitabının gerekliliğini vurguluyoruz. Şu bakımdan önemli: Okullar arasındaki senkronizasyonun içerik ve uygulama senkronizasyonunu sağlayacak olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı ile ÖSYM’nin de senkronize olması gerekiyor. Çünkü yine geçmiş yıllarda zaman zaman bunu tecrübe ettik Milli Eğitim Bakanlığının içeriğinde olmayan ama ÖSYM’nin içeriğinde olduğunu düşündüğü sorular sorduğu ya da Milli Eğitim Bakanlığının içerikte olduğunu söylediği ama ÖSYM’nin olmadığını düşünerek soru sormadığı konular var. Bu çalışmamızdaki önerilerimizden bir tanesi de önümüzdeki yıldan itibaren kademeli olarak uygulanacak olan müfredatla ilgili olarak ÖSYM’nin de bir geri bildirim vermesinin gerekliliğini özellikle paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.“18 alandan öğretmen değerlendirdi”Çalıştayda ilkokul, ortaokul ve lise bünyelerindeki 18 alandan öğretmenin değerlendirmelerini ve önerilerini konsolide ettiklerini kaydeden Kulaberoğlu, bunların her birinin raporlarını oluşturduklarını ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulmak üzere sonuçlandırdıklarını söyledi.“Rapor, Pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim edilecek”Kulaberoğlu, raporu 6 Şubat Pazartesi günü Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim etmeyi düşündüklerini de bildirdi.Kulaberoğlu, evrim teorisinin müfredattan çıkarılması ile ilgili ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Evrim teorisi gördüğümüz kadarıyla müfredattan çıkarılmış, Milli Eğitim Bakanlığımızın, devletimizin uygun gördüğünün bu olduğunu düşünürsek bizlerin de buna paralel olarak hareket etmesi gerekiyor ama tabii ki şunu da söylemek gerekir: Evrim teorisi ya da buna benzer konuların müfredatta olmaması, herhangi bir öğretmenimizin ya da öğretmen arkadaşlarımızın öğrencileri araştırmaya yöneltmek amacıyla bu veya benzeri konuları araştırtmalarında bir sakınca olmadığını düşünüyoruz. Nitekim, proje ödevleri, performans görevleri, araştırma ödevleri eğitim öğretimin önemli bir parçası, bu görevler kapsamında bence isteyen öğretmenlerimiz, isteyen okullarımız bunları araştırma olarak öğrencilerine araştırma yaptırtıp yine öğretme şansına sahip olabilirler.”Çalıştay sonrasında Kulaberoğlu ve Uğur Okulları Akademik Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilmek üzere hazırlanan raporun içeriğine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.Genel değerlendirme ise şöyle:"Yeni müfredatta genel anlamda kazanımlar azaltılarak öğrenciye verilecek kazanım sayısında azaltmaya gidildiği, daha anlamlı ve sade bilgilerle sınırlandırılmaya çalışıldığı gözlemlenmiştir. Bilgi temelli ve bilgi aktarmaya yönelik müfredat yerine bilgiye erişim becerisini geliştirmeyi öne çıkaran yaklaşım gözlemlenmiştir. Öğrencilerimize bilgi aktarmak olduğu kadar yaratıcı ve etkin düşünmeyi, bilgiyi yaşama uyarlayabilmeyi sağlayacak, değer, tutum ve becerileri kazandırmaya yönelik düzenlemelere daha çok ihtiyaç duyulmaktadır ve gelecekte buna daha çok yönelecek düzenlemeler yapılmalıdır. Müfredat değişiklikleri değişen nesillerin eğitim ihtiyaçları göz önüne alınarak belirli aralıklarla, uzun ve akademik çalışmalar ile güncellenmeye devam edilmelidir. Uğur Okullarının tavsiyesi, Bakanlığımızın Müfredatlarla ilgili geri bildirim alma süresi ve şekli bir buçuk aylık zaman dilimi yerine bir döneme hatta bir eğitim öğretim yılına pilot uygulamalarla desteklenebilecek şekilde yayılmasıdır.Akademik anlamda Müfredat veya Öğretim Programı, içerikle birlikte bu içeriğin öğretileceği süreçler, yöntem ve teknikler, araç ve gereçler, fiziksel, sosyal ve psikolojik ortamlar ve ölçme ve değerlendirme araçlarını da kapsayan bir bütünüdür. Toplum olarak müfredata bakışımız içerikle sınırlı kalmaktadır. Oysa ki müfredat belirleme ve revizyon çalışmalarında müfredatın içerik dışındaki unsurlarının da belirlenmesi, geliştirilmesi ve uygulayıcıların bu konularda güncel eğitimlerle iyileştirilmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekir ise ilkokul ve ortaokul programında yazılım ve kodlamanın ağırlığı arttırılmıştır. Ancak öğretmenlerimizin yazılım ve kodlama eğitimi vermeleri konusunda yeterlilikleri ve bu eğitimi vermek için teknolojik alt yapının yeterli olup olmadığı üzerinde durulmamıştır.Müfredata dair gündemimizde Uğur Okulları olarak bir diğer önerimiz de Müfredat değişikliklerinden etkilenecek olan velilerin, üniversitelerin, ve iş dünyasının da geri bildirim ve geliştirme sürecine dahil edilmesinin gerektiğidir.Uğur Okulları olarak eğitim sistemimizin içerisinde yer almakta olan STEM eğitimi, kodlama ve robotik eğitimi gibi öğretim yaklaşımlarının Bakanlığın yeni müfredatında yer almıştır. Bu maddeler Uğur Okullarının ne kadar yenilikçi, vizyoner ve lider bir kurum olduğunu bir kez daha göstermiştir".
Uğur Okulları, Yeni Müfredat hakkında Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulmak üzere 200 sayfanın üzerinde 500’e yakın...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz