Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden biri olan 'Bizimkiler'de 'Cemil' karakterini canlandıran Uğurtan Sayıner, İzmir Karşıyaka’daki evinde yaşlılığa bağlı sebeplerden dolayı 27 Haziran günü vefat etti.
Uğurtan Sayıner'e veda!
Usta sanatçı için Ahmet Piriştina Kültür Merkezinde tören düzenlendi. Törene; Sayıner'in yakınları, sanatçı dostları ve sanatseverler katıldı. Sahneye getirilen Sayıner'in naaşının üzerine karanfiller bırakılırken, Sayıner'in fotoğrafları da sahnede yer aldı.
Törenin açılış konuşması, usta sanatçının anı defterinin giriş kısmı ile başladı. Törende, Sayıner'in yazdığı anı defterinin tek kişilik oyun haline getirilerek sahneleneceği ve Sayıner'i ev arkadaşı Şehmuz Yığın'ın canlandıracağı öğrenildi.
Öte yandan, Sayıner'in son isteğinin son kez sahneye çıkmak olduğu ifade edildi. Dizide Cemil'in eşi 'Sevim' karakterine hayat veren Sabriye Kara'nın tören konuşması ise salonda bulunanları duygulandırdı.
"GELDİM AMA ÇOK KÖTÜ OLDUM"
Törende konuşan dizinin 'Sevim' karakteri Sabriye Kara, "Çok zor bir görev. Uğurtan'ı kısa cümlelerle anlatmak gerekirse; dünyevi hiçbir şeyle ilgisi olmayan, para pul sevmeyen dünya mütevazısı bir insandı. O kadar mütevazıdır ki her röportajında 'Çok iyi oynuyorsunuz' dendiğinde 'Ben oynamıyorum, Sabriye oynatıyor beni' derdi. 15 sene ona 'Sanal kocam' dedim. O da bana 'Hayatta en mutlu olduğum evliliğim, en sevdiğim karım' derdi. Hani 'Koş Sevim' var ya, bugün de 'Koş Sevim' dedi. Geldim ama bu çok kötü oldu. 'Nasıl hatırlarsınız?' diye sordular. Hatırlamak için önce unutmak gerekir" diyerek gözyaşlarını tutamadı.
ANI DEFTERİNİ EMANET ETTİ
Karşıyaka'da bulunan Uğurtan Sayıner Gösteri ve Sanat Merkezinin kurucusu Hasan Kızılaslan, "Biz ona 'Baba' diyoruz. Onunla birlikte sanat merkezimizde hem tiyatro hem de sanatın diğer dallarında yüzlerce öğrenci yetiştirdik. 15 günde bir hiç ücret almadan sanat merkezimizde sahneye çıkardı. Tiyatroyu ve sanatın tüm dallarını çok severdi. Mezuniyetlerde öğrencilere belgelerini verirdi. Keşke bu virüs belası olmasaydı da son mezuniyetimizde de belgeler onun elinden verilseydi. O bize çok şey öğretti. O benim tiyatro büyüğümdü. Tiyatro sahnesi veya gösteri sanat merkezi kurmaya karar verdiğimde merkezin adı için başka bir isim düşünüyordum. Sonra Şehmuz Hoca ile otururken, 'Uğurtan Hoca'nın ismini verelim' dedi. 'Keşke kabul etse. Çok mutlu olurum' dedim. Sonra kendisiyle konuşmuş. Akşam Uğurtan Hoca bizi çağırdı ve gözleri yaşlı bir şekilde, 'Biz tiyatrocuları öldükten sonra hatırlarlar. Sen beni ölmeden önce hatırladın. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır' dedi. Bu, benim hayatımda alabileceğim en güzel geribildirimdi. Onun adı yaşamaya devam edecek. Hayatını bir deftere yazmıştı. O defteri bana verdi ve 'Buradan benim hayatımı anlatan tek kişilik bir oyun yaz ve benim hayatımı Şehmuz Yığın oynasın' dedi. O defter şu an bende. Hayatımda aldığım en büyük emanet. O anıları yazmaya başladık. Umarım ona yakışır bir Uğurtan Sayıner oyunu olacak" dedi.