Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, hücrelerin enerji elde etmek, tamir olmak, büyümek ve çoğalmak için tıpkı bir fabrika gibi çalışması gerektiğini söyledi. Hücre yaşlanmasının doku veya organ yaşlanması ile eşdeğer olduğunu da aktaran Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, düzenli ve sağlıklı beslenerek hücrelerin daha çok enerji üretip daha az atık madde biriktirdiğini ve böylelikle hücre hasarını önlenerek yaşlanmanın yavaşladığını belirtti.
“Su: Vücudumuzdaki tüm hücrelerin enerji elde etmek ve oluşan atık maddeleri atabilmek için en çok ihtiyaç duyduğu şey. Beyin, karaciğer, böbrek, kalp gibi iç organların sağlıklı çalışması sağlarken cildin daha canlı görünmesini ve kırışıklıkların önlenmesini sağlar. Günde en az 2 litre su tüketmek genç kalmanın ilk basamağı.
Ceviz: En iyi bitkisel omega-3 kaynaklarından. Beyin sağlığı ve bilişsel fonksiyonların sürdürülmesi için olmazsa olmaz bir besin. Cilt yapısının gerginliğinin korunmasına yardımcı olurken bağışıklığı güçlendirir.
Avokado: Birçok vitamin ve mineralden zengin bu besin maddesi özellikle hücrelerde biriken atık maddelerin atılmasında görevlidir. Cildin nem kaynağı olan bu besin cildin daha geç kırışmasına parlak görünmesini sağlar.
Yeşil Çay: Antioksidan etkisi oldukça yüksektir. Bu açıdan cilt hastalıklarına iyi gelmesinin yanı sıra güneşe ve yaşa bağlı cilt lekelerin oluşumunu da önler.