Çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden yazar ve mütefekkir Alev Alatlı son yolculuğuna uğurlandı. Eyüp Sultan Camisi'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, çok sayıda üst düzey bürokrat, kültür ve sanat camiasının önde gelen isimleri katıldı.
Alev Alatlı'nın Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri sahibi olduğunu anımsatan Erdoğan, "Şu anda ebediyete, Hakk'a ablaların ablasını uğurluyoruz. Muhabbetinde hep şunu söylerdi, 'Anneciğim, ablacığım'. Böyle bir güzelliği vardı. Bizimle birlikte yol arkadaşlığını yapan bir ablamız, bir hanımefendiydi. Az önce hocamın da ifade ettiği gibi, o güzelliklere sahip bir abla, bir anneydi. Rabbim mekanını cennet eylesin. Bizi inşallah cennetinde bir arada, haşru cem eylesin." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Alatlı'nın tüm ailesine baş sağlığı dileyerek, "Toprak anamız ebediyete uğurlanıyor. O gerçekten toprak ana olmayı sürekli bizlere de ifade ederdi. Rabbim yar, yardımcımız olsun. Eyüp Sultan Hazretlerinin hemen bu hazirede olması bizler için onunla bu dünyada çok daha fazla bir arada olmayı inşallah bizlere nasip edecektir. Geldik, gidiyoruz. Ebediyete uğurladığımız Alev anamız, ablamızla da ebediyette Rabbim bizlere haşru cem eylesin diyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı cenaze namazının ardından Alatlı'nın naaşı, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedildi.
AK Parti Kayseri Milletvekili, gazeteci ve yazar Ayşe Böhürler ise Alatlı'nın Türkiye'yi birleştiren bir isim olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye meselesine, Türkiye'nin güçlenmesine daha iyi nasıl olura kafa yoran yerli bir aydındı. 'Ben muhacirim, Batı kutbundan Doğu kutbuna hicret ettim' derdi. Bu süreçte Cemil Meriç ile olan dostluğunu anlatırdı. Onun kitaplarına, sorularına nasıl cevap oluşturmaya başladığını söylerdi. Bizim neslimiz için özellikle çok önemliydi. Çünkü biz bir defa kimsenin olmadığı, belli bir düşünceye sahip insanların edebiyatı, romanı, yazıyı, aydın olma ayrıcalığına sahip olduğu bir dönemde 'ya bir dakika durun, bu ülkede sadece siz yoksunuz, başka bir şey var ve siz de doğru bir şey söylemiyorsunuz' diyen biriydi." şeklinde konuştu.
Alev Alatlı'nın Türkiye'ye her daim inanmış bir entelektüel olduğunun altını çizen Böhürler, "'Türkiye batmaz, batarsa okyanuslar taşar' derdi ve en büyük misyonunu Türkiye'ye kömürlük penceresinden bakmamak olarak tanımlardı. Dünyaya daha geniş, daha büyük resme bakın derdi. Son ana kadar bilincini hiç kaybetmedi. Son ana kadar Türkiye için ne yapabiliriz meselelerini hastanede, hasta yatağında konuşurdu. Bilgisiyle, çok çeşitli alanlardaki eğitimiyle Türkiye'nin en büyük birikimli insanlarından birisiydi. Müthiş bir aydındı, zekaydı. Her şeyden önce müthiş bir dosttu. Hepimizi, birbirinden farklı düşünceden insanları mıknatıs gibi çekerdi. Gerçekten büyük bir mütefekkirdi." ifadelerini kullandı.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve sanatçı Yücel Arzen, Alatlı'nın yazdıklarıyla hür düşünme bilincinin çok önemli isimlerinden biri olduğuna vurgu yaparak, "Önemli bir mayaydı ve bu mayayı fikir dünyasında gelecek kuşaklara çalmak adına önemli bir isimdir Alatlı. Kendi vasiyetinde Türkiye ve Türkleri benzetebilecek onca güzel çiçek varken, bir çalıya benzetmesi de müthiş bir metafor. Nasıl bir çalı bu? Elbette zalimlerin ayağına dolanan bir çalı. Türklüğü böyle ifade eden bir insan, bizim zihin dünyamızın özgürlüğüne çok şey katmıştır. Allah rahmet eylesin." değerlendirmesinde bulundu.