Yazın havada daha fazla bulunan toz ve polenler alerjiyi tetikleyerek çocukların gözlerinde genellikle kanlanma, kaşıntı ve sulanmaya neden olur. Gözde alerji, bir maddeye / yiyeceğe / polene /ev akarına vb. şeye karşı vücudun bağışıklık sisteminin duyarlı olması nedeniyle gelişen aşırı tepkidir. Gözlerde kaşıntı, kanlanma, sulanma olur. Işığa karşı hassasiyet gelişir. Göz kapakları şişebilir. Alerji oluşmamasını sağlamanın en iyi yolu, alerjiye yol açan etkeni tespit ederek ondan mümkünse olabildiğince kaçınmaktır.
Gözlerini ovalama ve kaşıma gözlerde daha da artan kaşıntı ihtiyacına neden olur. Artan el-göz teması göz enfeksiyonlarının oluşumunda önemli bir sebeptir. Kovid-19 virüsünün göz yoluyla bulaşma ihtimali yüksektir. Salgınla mücadele ettiğimiz bu günlerde gözlerde kaşıntısı olan tüm bireylerin tedavileri hiç zaman kaybetmeden yapılmalıdır.
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Özgül Altıntaş, “Yazın güneş ışınlarından deniz, havuz ve kumsala, bahçeden yeşil alanlara dek bazı yaz riskleri de çocukları gözlüyor. Alerjik reaksiyonlar, güneşten etkilenme, göze sinek, kum ve toz kaçması, yeterince temizlenmemiş veya kimyasaldan zengin havuz suyuna maruz kalmak derken birçok yaz tehlikesi çocukların gözlerinde önemli sorunlara yol açabiliyor.” dedi.
GÖZLERDEKİ 7 YAZ RİSKİNE DİKKAT
Her alerjenden uzak kalmak mümkün değil. Dış mekanlarda havada uçan polen ve tozdan korunabilmek için geniş siperlikli şapka, güneş gözlüğü kullanılmalı.
ALBENİLİ AMA KALİTESİZ GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ
Çocukların renkleri ya da çizgi film kahramanlarıyla süslü olması nedeniyle cazibesine kapılarak takmak istedikleri güneş gözlükleri eğer UV korumasına sahip değilse çok ciddi, kalıcı göz hasarına yol açabiliyor. 2 yaştan itibaren UV koruması yüzde 100 olan Solar sınıfı 2 ve 3 düzeyinde olan gözlükler kullanılmaya başlanabilir. Sertifikasını mutlaka görün. Güneş gözlüğünün çerçevesi esnek materyalden, camı kolay kırılmayan polikarbonat materyalden ve çatlamayan özellikte olan camlardan olmalı. Kolay kırılmayan materyalden olsa kesinlikle kırılmayacağı anlamına gelmez. Hareketli ortamlarda, diğer çocuklarla kalabalıkta oynadığı zamanlarda çıkartılması uygun olacaktır. Büyümekte olan çocuğun yüz şekline de uygun olmalı, hafif olmalı, buruna baskı yapmamalı, sapı uzun olup kulağını da rahatsız etmemelidir.
DENİZ VE HAVUZA GÖZLÜKSÜZ GİRMEK
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Özgül Altıntaş “Havuz kloru ve deniz tuzu gözlerde kızarıklık ya da tahrişler yapabiliyor. Bu nedenle denize ve havuza girerken çocukların yüzücü gözlükleri takması göz sağlığı açısından önemli. Yine de göze su kaçıyor ya da çocuğunuza yüzücü gözlüğü taktırmak mümkün olmuyorsa sudan çıkınca yüzünü ve gözlerini temiz su ile yıkamak gerekir.” diyor.
EKRANA UZUN SÜRE BAKMAK
Okulların da tatil olmasıyla çocuklar yaz aylarında uykuya daha geç yattıklarından TV / tablet / cep telefonu vb ekrana daha uzun süre maruz kalabiliyorlar. Özellikle de Covid-19 pandemisi sürecinde evde kalan çocukların ekran kullanım süreleri arttı. Ekrana bakarken konsantrasyon arttığında göz kırpma sayısı azalır, ekrandan yansıyan ısı ve ışık ile gözlerde kuruluk oluşur. Yanma, batma, acıma, kanlanma, sonrası aşırı kırpma ve ovalama ihtiyacı ortaya çıkar. Ekran karşısında kesintisiz uzun süreli yakın çalışma nedeniyle çocuklarda miyopi yaygınlaştı. Mavi ışık filtrelenmeli, çocuğun yaşına göre kullanma süresi belirlenmeli. Ekranlı alet 25 cm uzaktan tutulmalı, bir oturum 25 dakikadan uzun olmamalı. Arada molalar verilmelidir. Geceleri karanlıkta uyumalarını sağlamak da gözün numarasının hızlı artmasını engeller.
GÖZE ‘BİR ŞEY’ KAÇMASI
Dış mekanlarda daha fazla zaman geçirilen yaz aylarında çocukların gözüne kum, toz, sinek veya ot gibi yabancı cisimler girebilir. Bazen kendi kirpikleri de gözlerine kaçabilir. Bu durumlarda da çocukların gözlerinde kanlanma, sulanma, ışığa hassasiyet ve artan ovuşturma ihtiyacı olur. Plaj ve kırsal alanlarda bu risk artmaktadır. Gözlerine yabancı cisim kaçtığında yabancı cismi görebiliyorsak bir gözyaşı damlası damlatarak gözlerini yıkayabiliriz ve cismi sıvı ile yüzdürerek dışarı çıkmasını sağlayabiliriz. Bu durumda evde kalan eski damlalar kullanılmamalıdır. Ama göremiyorsak ve çocuğun şikayetleri devam ediyorsa yabancı cisim kapakların iç kısmına kaçmış veya göz yüzeyine saplanmış olabilir. Mutlaka bir göz doktoruna görünmemiz şart. Zira göz kapağı hareket ettikçe yabancı cisim saydam tabakayı (korneamızı) çizerek enfeksiyon kapmasına neden olabilir ve kalıcı hasara yol açabilir. Göz hekimi yabancı cismi gerekirse mikroskop altında çıkarmalı ve gerekli tedaviyi düzenlemelidir. Göze kaçan bir cisim değil bir kimyasal madde ise yapılacak en doğru şey varsa gözyaşı yoksa temiz bir su ile gözü yıkamak ve en kısa zamanda bir göz hekimine başvurmaktır.
GÜNEŞ IŞINLARI
Uzun süre ultraviyole ışığa maruz kalmak çocuklarda ileride katarakt ve retina hastalıkları ile sonuçlanabilir. Bu nedenle güneşin yeryüzüne dik olarak ulaştığı saatlerde, özellikle 10:00 ile 16:00 arasında olabildiğince ışınlarından uzak kalınmalıdır. İlk bebeklik döneminde ağaç gölgelerinde geniş siperlikli şapka kullanımı ve pusetlerin tentesinin sağladığı koruma yeterli olacaktır. Çocuğunuzun güneşe gerek çıplak gözle, gerekse güneş gözlüğüyle doğrudan bakması da göz sağlığı açısından çok büyük risk. Bu nedenle böyle bir davranışta bulunduğunda nedenini açıklayarak bunun doğru bir hareket olmadığını anlamasını sağlayın.