Gamze Açar, 7 Kasım 2020'de, internette gördüğü iş ilanı üzerine Rıza Doğan ile irtibata geçti. Ardından da iş görüşmesi için, Kızılcahamam ilçesinde odaları devre mülk olarak kiralanan termal otele gitti. Açar, aynı gün sabaha karşı otelde 5'inci katta kaldığı odanın balkonundan düşerek hayatını kaybetti.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Açar'ın otelde görüştüğü, kendilerini devre mülk şirketi çalışanları olarak tanıtan Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Mustafa Emre Demiral, Hüseyin Emre Gürgen ve Emre Eker gözaltına alındı. Şüphelilerden Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Emre Eker ile Mustafa Emre Demiral, tutuklandı. Hüseyin Emre Gürgen ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Sanıkların Ankara Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 63'er yıla kadar hapis istemiyle açılan davada yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Mustafa Emre Demiral ve Emre Eker, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı. Tutuksuz sanık Hüseyin Emre Gürgen katılmazken, şikayetçiler Gamze Açar’ın babası Ferhat Açar ve annesi Sevinç Görkem ile taraf avukatları hazır bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili ile Ankara Barosu Gelincik Merkezi vekili de duruşmada yer aldı.
Sanık Rıza Doğan, savunmasında Gamze Açar’la telefonla iş konusunda görüştüğünü, işin yatılı olması nedeniyle ailesinin izni olması gerektiğini söylediğini belirterek, "Bana ailesinin bilgisi olduğunu ve bir sorun olmadığını söyledi. Otelde benim kaldığım odaya geçtik. Odada, kardeşim Mehmet Doğan, Mustafa Emre Demiral, Hüseyin Emre Gürgen ve Emre Eker vardı. Gamze Açar’ı tanıştırdım ve odadakilerle tek tek tokalaştı. Daha sonra içki içmeye başladık. Açar’ın benim bardağımı da alıp başına diktiğini gördüm. Bir süre sonra kardeşim ve diğerleri odadan ayrıldı. Ben de sızıp kalmışım. Bu sırada pantolonumla uğraşıldığını fark ettim. Tepki gösterince kendini yataktan yan tarafa attı. Garip garip hareketler yaparak uyuşturucudan bahsediyordu. Benden uyuşturucu bulmamı istiyordu. Gözleri yukarıda çırpınıp duruyordu. Kalkıp su doldurdum. Geri geldiğimde yerden kalkıp, yatağa uzandığını ve telefonuyla ilgilendiğini gördüm" dedi.
Gece saatlerinde kapının çaldığını ve kapıyı Gamze Açar'ın açtığını söyleyen sanık Doğan, "İçeri giren kardeşim Mehmet Doğan, 'ağabey ses geldi' dedi. Gamze yine garip hareketler yaparak, titremeye başladı. Yardım etmek isteyince 'dur dokunma numara yapıyor' dedim. Kardeşimden Okan’ı aramasını ve kızı aldığımız yere bırakmasını söylemesini istedim. Gamze bunun üzerine tekrar kalkarak normale döndü. Sonra kardeşim odadan gitti. Ben tekrar yan odaya gittim. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra balkonun kapısının açıldığını duydum. Gamze’yi balkonda karşı tarafa adım atarken gördüm. 10 saniye geçmeden 'ayy' sesi ile düştüğünü gördüm. Gamze'nin yanına gittiğimde kafasından burnundan kanlar geldiğini gördüm, dili geri dönmüştü" ifadelerini kullandı.
Suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Doğan, Adli Tıp Kurumu raporunda Açar'a ait kıyafette bulunan sperm örneği için ise, "Ben kendisiyle bilerek ilişkiye girmedim. Ben uyurken üzerime çıktığını hatırlıyorum; ancak ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum" diye cevap verdi.
Sanıklar Mehmet Doğan, Emre Eker ve Hüseyin Emre Gürgen, olaydan sabah haberleri olduğunu ileri sürerek suçlamayı kabul etmedi. Sanık Mustafa Emre Demiral da olaydan sabah haberi olduğunu ileri sürerek, "Kızı o şekilde görünce Rıza, 'Başımız belaya girecek' dedi. Ben de ‘Neden başımız belaya girecek, kendisi atlamadı mı?’ diye sordum. O da ‘Olsun sonuçta bizimle birlikteydi’ cevabını verdi. Kızın başına gittik, şirket arabasıyla hastaneye götürmek istedim. Rıza Doğan’ın Gamze Açar ile ilişkiye girdiğini karakolda öğrendim. Ben kızın ismini bile karakolda öğrendim" diye konuştu.
Ölen Gamze Açar'ın babası Ferhat Açar, "Şikayetçiyim. Sanıkların cezalandırılmalarını istiyorum. Ben olay yerini gördüm. Sanıkların anlattıkları yalan. Benim kızım kesinlikle uyuşturucu kullanmıyordu. Öyle aşırı alkol alan birisi de değil. Benim kızım kolejde okuyordu. Kızımı iş bulma vaadiyle kandırıp götürmüşler" dedi. Anne Sevinç Görkem ise, "Olaya ilişkin bilgim yok. Şikayetçiyim. Sanıkların cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Açar ailesinin avukatı tutuksuz sanık Hüseyin Emre Gürgen’in de tutuklanmasını talep etti. Sanık avukatları ise tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. (DHA)