HABER

Gaps diyetinin sağlığımız üzerindeki etkisi

Günümüzde GAPS diyetine dair birçok bilgi ve ön yargı bulunmaktadır. Peki, bu GAPS diyeti nedir? Vücudumuzda ne gibi değişikliklere yol açıp sağlığımızı nasıl etkilemektedir? Bağırsak sorunu yaşayan aynı zamanda psikolojik ve psikiyatrik sorunlar yaşayan bireylerin aynı zamanda otizmli kişiler üzerinde bu diyetin etkisini ve merak ettiklerinizi yazımızda inceleyelim!

Gaps diyetinin sağlığımız üzerindeki etkisi

Gaps diyeti bağırsakla ilgili problem yaşayan hastaların tercih ettiği aynı zamanda birçok psikolojik ve psikiyatrik hastalığı olan kişilerin başvurduğu bir besin planlamasıdır. İhtiyacı olan kişilerin bu diyeti yapması onun aynı anda hem fizyolojik hem de ruhsal durumuna oldukça etki ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Peki Gaps diyeti nedir ve nasıl uygulanır?

Gaps Diyeti Nedir?

GAPS diyeti, özellikle psikolojik hastalıklara iyi gelmesiyle ün yapmış bir diyet türüdür. Kişilerin; tahılları, tahıl ürünlerini, pastörize süt ürünlerini, nişasta içeren sebzeleri ve rafine karbonhidratları kesmelerini gerektiren sıkı bir beslenme şeklidir. Diğer bir deyişle GAPS diyeti aslında temelinde insanların sindirimi zor olan yani bağırsak florasına zarar veren yiyeceklerden kaçınmaktadırlar. Bu zarar veren yiyeceklere karşın, bağırsaklara iyi gelen ve besin yönünden tamamlayıcı gıdalarla yer değiştirirler.

Gaps Diyeti Terimi Ne Anlama Gelmektedir?

GAPS diyeti terimi (Gut and Psychology Syndrome) bağırsak ve psikoloji sendromu anlamındadır. Bu terim, bağırsak sağlığının fiziksel ve zihinsel sağlıkla bağlantılı olduğu gerekçesini izlediği gibi, bağırsak koşullarını düzenleyip iyileştiren bu diyet, diğer sağlık sorunlarının da tedavisine ışık tutmaktadır.

Gaps Diyet Teorisi Ne Anlama Gelmektedir?

GAPS diyeti teorisi, şekerli ve tahıllı gıdalardan kaçınarak otizm ve disleksi gibi direkt beyni ve işleyişini etkileyen durum ve semptomları durdurup tedavi edebileceğini söylemektedir. Bu terimin icadı ise Dr. Natasha Campbell-McBride’e aittir. Bu teori, beyni etkileyen birçok durumun bağırsaktan kaynaklandığı kanısıdır. Sızdıran bağırsak olarak da ifade edilen bu durum, olağan durumda çalışmadıklarında kimyasal madde ve gıdaların kana geçişine izin vermesidir.

Gaps Diyetinde Sızdıran Bağırsak Ne Anlama Gelmektedir?

Vücutta gerçekleşen bu sendrom bağırsak duvarının geçirgen olma özelliğinde anormal derecede bir atışın gözlemlenebilir olması durumuna denmektedir. GAPS diyetinin oluşumuna temel hazırlayan bu durum, kana karışan maddelerin ve kimyasalların neden olmasıyla oluşmaktadır. Normal ve sağlıklı şartlarda bağırsaklarda bu geçişe olanak sağlanmamaktadır. Bağırsak sağlığı GAPS teriminin açıklamasında olduğu gibi pek çok organı ve psikolojimizi etkilemektedir. Bağırsak sağlığını ve sindirim sistemi bozulduğu takdirde sinir ve beyin yapısını etkilediği öne sürüldüğünden birçok psikolojik ve psikiyatrik hastalığı da kapsamaktadır.

Gaps Diyeti Nasıl Yapılır?

Gaps diyeti nasıl yapılır sorusunun cevabı şu şekilde cevaplanabilir. Bu diyet üç temel aşamadan oluşmakla birlikte, diyete giriş aşaması olarak adlandırılan kısım eliminasyondur. Bu kısım bireyler için en kısıtlayıcı aşamadır ve diyetin bu aşamasını sürdürmek bir haftadan başlayarak bir yıl kadar bir süreyi alabilmektedir. Eliminasyon bölümü de kendi içerisinde altı aşamadan oluşmaktadır:

İlk aşama olan birinci bölümde kişiler, işlenmiş tüm besinlerden, rafine karbonhidratlardan, nişasta içeren sebzeleri beslenmesinden çıkarır. Bunun anlamı aslında birçok yiyeceği diyetin bu kısmında hayatımızdan çıkarmasıdır.
Bu besinlerin yerini, suda veya et suyunda haşlanmış tavuk-et-balık üçlemesi yerini alabilir. Pişmiş sebze, alınacak probiyotik, probiyotik yiyeceklerden elde edilmiş besinler tüketilmektedir.

Öğün aralarında tercih edilmesi için sunulan evde yapılmış kefir, yoğurt pastörize edilmemiş olmasıyla önemli bir seçenektir.
Bunların yanı sıra ara öğün olarak ballı zencefil ve papatya çayı tüketilmesi önerilmektedir. Tüm bu besinler giriş aşamasında sorunsuz bir biçimde atlatırsa diğer aşamaya geçmektedir. İshal, şişkinlik, gaz, kabızlık veya karın ağrısı gibi sorunlarla karşılaşıldığında diğer aşamaya geçilmemesi önerilmektedir.

İkinci aşama Tam GAPS Diyeti, üçüncü aşama ise GAPS Diyeti Çıkış’tır. Tam GAPS Diyetinde tüketilmesi gereken besinler hormonsuz ve otla beslenen hayvanların eti öncelikli olmak üzere taze ettir. Organik yumurtalar, balık, lahana turşusu, kabuklu deniz hayvanı ve ev yapımı yoğurt gibi fermente gıda ve sebzeler tüketilmesi tavsiye edilmektedir.

GAPS Diyetinden Çıkış olan son bölüm, gıdalarınızı birkaç ay içerisinde yeniden ekleme yapabileceğiniz bir süreç olabilmektedir. Birkaç gün içerisinde herhangi bir sorun yaşanmaması dâhilinde aşamalı biçimde bölümlerinizi artırabilirsiniz. Bu diyetten çıksanız bile yüksek oranda işlenmiş besinlerden, rafine edilmiş ve şekerli gıdalardan kaçınmanız gerekmektedir. GAPS diyeti içeriğinde belirlenmiş olan protokolü sıkı takip etmeniz ve prensipleri öğünlerinize yedirebilmeniz önem arz etmektedir. Bunu sağlamanız dahilinde bağırsak dengenizi ve florasını sağlıklı bir biçimde korumuş ve bağışıklık sisteminize de katkı sağlamış olacaktır.

Gaps Diyetinde Takviyeler Nelerdir?

Diyeti şekillendiren Dr. Natasha Campbell-McBride takviyelerin bu süreçte en önemli yardımcı olduğunu vurgulamaktadır. Bazı takviyelerin diyetle birlikte alınmaya başlanması ve sürdürülmesi bağırsağın iyileşme sürecinde de önemli bir rol oynadığını öne sürmektedir. Örneğin başta probiyotikler, morina karaciğer yağı, esansiyel yağ asitleri ve sindirim enzimleri kullanarak gerçekleştirilmektedir. Probiyotikler özellikle bağırsak dengesinin yeniden inşa edilmesinde ve dengenin geri kazanımında büyük rol oynar. Balık yağı ve morina karaciğer yağı gibi takviyelerin önerisinin altında yatan gerekçelerden en önemlilerinden biri Omega-3 ve 6’nın yeterince alındığına emin olunmak istenmesidir.

Gaps Diyeti Kitabının Yazarı Kimdir?

GAPS diyeti kitabının yazarı, aynı zamanda bu diyetin de mucidi olan Dr. Natasha Campbell-McBride’dır. Kitabın adı GAPS Diyeti Bağırsak ve Psikoloji Sendromu İçin Doğal Tedavi Yöntemi’dir. Dr. Natasha Campbell-McBride bu tedaviyle otizmli oğlunu iyileştirerek hasar görmüş ve sorunlu çalışan bağırsak florasını otizmle ilişkilendirmiştir. Florayı tamir eden doktor, zamanla toksiklenen bağırsağın beyni yüksek oranda etkilediği ve beyinde birtakım rahatsızlıklara yol açtığını öne sürmüştür. Bu sebeple GAPS teriminin açılımını yaparken psikolojik ve psikiyatrik sorunların (şizofreni, epilepsi, depresyon, bipolar bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk…) bağırsakla ilişkilendirilmesine yol açmıştır. Bağırsak son derece iyi bir şekilde mikro organize edilmiş bir yapıya sahip olduğundan mikropların birbirini kontrol edip yemesi, belli bir düzen içerisinde hareket etmesi özellikle sağlıklı bir insanda yararlı bakterilerin baskın olup trilyonlarca mikrobu kontrol etmesi normal bir durumdur. Bunun aksi durumu bağırsak florasının tahrip edilmesi sonucunda tüm organizmanın ve işleyişin bozularak vücudumuza zarar vermesi olarak açıklanmaktadır.

Gaps Diyeti ve Otizm Arasındaki İlişki

GAPS Diyeti özünde otizmin tedavisinde kullanmak amacıyla tasarlanmıştır, sonrasında yetişkinlerin sindirim ve bağırsak problemlerini iyileştirme amacıyla sürdürülmüştür. Gaps diyeti otizmle de bu gerekçeye bağlı olarak birbiriyle bağlantılıdır. Bu sebeple de GAPS Diyeti, otizm ve dikkat bozukluğu dâhil olmak suretiyle beyin fonksiyonlarını etkileyen tüm koşulları tedavi edip iyileştirdiği iddia edilen bir diyet türüdür.

Gaps Diyeti Hikayeleri Nasıl Şekillenir?

Gaps diyeti hikayeleri bizlere aslında bağırsağın hayati önem taşıdığını tekrar hatırlatarak hiçbir şeyin ondan bağımsız gerçekleşemeyeceğini kanıtlar niteliktedir. İyileşmiş bir Gaps hastasının kaleminden dökülenler öncelikle besinlerle ilişkili yaşadığı sorunlardır. Genelde karbonhidrat ağırlıklı beslenen hastaların zamanla vücudunun bunu kaldırmadığını ve çeşitli hastalıklarla birlikte aşırı kilonun da peşini bırakmadığını belirtmektedir. Kiloyla birlikte elde edilen psikolojik ve psikiyatrik bozukluklar çeşitli obsesif davranışları ve uykusuzluğu da beraberinde getirir. Uygulanan sıkı diyetlere ve egzersiz programlara karşın hala bir yol katedememe hastanın ruhsal ve fizyolojik durumunu daha da bozar. Gaps diyetiyle tanışan hastalar bunu hayatının ve beyninin dönüm noktası kabul eder ve yalnızca bedeninin değil vücudunun değiştiğini de vurgular. Bağırsağın normal koşullardaki düzenine dönmesi, anksiyetenin azalması, kilodan kaynaklı eklem ağrılarının son bulması, kan şekerinin sabitlenip normale dönmesi gibi birçok kazanımla hasta sağlığına yeniden kavuşur.

En Çok Aranan Haberler