Gastrit Deyip Geçmeyin

Uzmanlar, hazımsızlık, şişkinlik, göğüste yanma, mide ağrısı belirtileri ile ortaya çıkan gastritin çağımızın hastalığı olduğunu belirtirken, hastalığın en önemli nedenlerinin dengesiz beslenme ve hareketsiz yaşam olduğunu belirtiyor.

Antalya’nın Korkuteli ilçesinde bulunan Özel Medi Yaşam Hastanesi’nin İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Kemal Aladağlı, gastritin midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu kaydetti. Dr. Aladağlı, “En sık görülen belirtileri mide ağrısı, bulantı, iştahsızlık, halsizlik, ağızda kuruluk ve dilde beyaz pas, hazımsızlık, şişkinlik ve yorgunluk olabilir. Normal koşullarda mide hücreleri besinleri sindirmek için asit üretir. Bu asidin mideye zarar vermemesi için midenin iç zarı çeşitli savunma yöntemleriyle engel oluşturur. Çeşitli nedenlerden dolayı mide iç zarının aside karşı direnci bozulduğunda gastrit oluşur” dedi.

Gastrit oluşmasına neden olan durumları kötü beslenme alışkanlıkları, aşırı aspirin ve antiromatizmal ilaçların kullanılması, alkol ve sigara alışkanlığı ve stres şeklinde sıralayan Dr. Aladağlı, “Ayrıca son yıllarda tespit edilmiş olan helikobakter isimli mikrop mide iç zarı üzerine yerleşerek bir tür iltihap ve enfeksiyon oluşumuna sebep olur. Ülkemizde yaklaşık 100 kişiden 80’inde bu bakteri midede tespit edilmekte olup, yurtdışında bu oran yüzde 50 civarındadır. Bu helikobakter isimli bakteri günümüzde Dünya Sağlık Örgütü’nce mide ülserleri ve kanserlerinden de sorumlu olarak kabul edilmektedir. Bu bakterinin varlığı mide endoskopik biyopsisi, üre-nefes testi, kan ve dışkıda bu mikroba ait antijen ve antikor testleri ile tespit edilmektedir” şeklinde konuştu.

Gastrit tedavisinin hastalığının nedenine göre yapılmasının önemine dikkat çeken Dr. M. Kemal Aladağlı, şunları söyledi:

“Genellikle mide asit salgısının çeşitli ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi sayesinde azaltılması mümkün olmaktadır. Alkol, sigara, aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçınmakta fayda sağlayacaktır. Midesinde helikobakter mikrobu tespit edilen hastaların en az iki antibiyotik ve mide salgısını azaltan ilaçlar ile iki hafta süreyle tedavilerinin yapılması gereklidir. Bu tedavi şekli ile bu bakteri yüzde 80-90 kişide yok olmaktadır. Aksi takdirde kronik gastrit ve ülsere neden olabilmektedir.”