İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Günay İspir tarafından Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İnşaat Mühendisliği Konferans Salonu’nda “Geçmişten Günümüze Türklerde Devlet Geleneği” konferansı verildi. Konferansa Gaün Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ve üniversite öğrencileri katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Gaün Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, tarih bilincini kaybetmiş bir milletin yok olmaya mahkûm olacağını belirtti. Türk devlet anlayışına da değinen Ali Gür, “Tarihte birçok millet gelip geçmiştir ama kesintisiz devlet geleneği olan nadir birkaç milletten birisi Türk Milletidir. Bu kadar kesintisiz medeniyet algısı üreten bir coğrafyada Türkiye, Anadolu ve Türkler özel bir konuma sahiptir” ifadelerini kullandı.
"3 bin yıla dayanan bir devlet geleneğimiz var"
Geçmişte Anadolu’nun asıl yerleşenlerine Türkiye kelimesinin kullandığını ifade eden Ali Gür, “Asıl mesele bizim burada ne kadar kaldığımız değil etkimizi ne kadar sürdürdüğümüz ve kalıcı izlerimizi ne kadar devam ettirdiğimizdir. Birileri çıkıp da Türkiye’yi sadece Cumhuriyet kurulduktan sonra bir devlet algısıyla tasarlarsa bunu hem tarihe bir hakaret olarak görüyorum hem de bu milletin geçmişteki mirasını görmemezlikten geldiği olarak düşünüyorum. En basit tabiriyle Göktürklerden alırsanız bin 600 yıllık bir devlet geleneği ama biz daha ötesinde diyoruz ki çok daha eski Hunlardan itibaren 3 bin yıla dayanan bir tarih, devlet geleneğimiz var” ifadelerine yer verdi.
"Devlet yönetiminde sadece hanedanlar değişir"
Türk Devlet geleneği hakkında katılımcıları bilgilendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Günay, Hun İmparatorluğundan başlayacak olursak milattan önce 220 yılını bize gösteriyor. Daha sonra Göktürkler, Uygurlar vardır. Türklerin İslamiyet ile tanışmasıyla birlikte dini kabullenmelerinin sonucunda devlet yönetiminde yeni bir takım ilavelerin ortaya çıkışıyla gerçekleşen ve tarih üzerinde etkisini gösteren Karahanlılar vardır. Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu Devletleri vardır ve nihayet Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bu devletler zannedilmesin ki birisi yıkıldı diğeri kuruldu. Bu devletlerin hepsinin birbiriyle bütün bir ilişkinin olduğunu kabul eden bir görüşe sahibim. İddiam da şudur ki; sadece devlet yönetiminde hanedanlar değişmektedir. Hanedanlar değiştiği için o hanedanın isminin o devlete verilmesi suretiyle ortaya çıkan bir süreç vardır. Dolayısıyla gelenek de böylece başlar” dedi.
"En fazla devleti Türkler kurmuştur"
Türk Devlet geleneğini önemsediklerini belirten İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, “Bugün bütün dünya tarafından bilinmektedir ki, Türkler en fazla devlet kurmuş bir millettir. Türklerin kurduğu devletleri de kendileri yenilemiştir, yıkmamıştır. Devletler yenilenmiştir. Hiçbir dış güç tarafından da yıkılmamıştır. Dünyada, Ortadoğu’da dış güçlerin yıkamadığı iki devlet vardır. Bunlardan birisi Türkiye Cumhuriyeti ikincisi de İran’dır. İran’da her ne kadar bir Fars, Acem kültürü olsa da İran’ın topraklarında uzun yıllar hüküm sürmüş olan Türkler vardır. Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Harzemşahlar, Akkoyunlu, Karakoyunlu bunların hepsi Türk yöneticileri tarafından o bölgede hüküm sürmüşlerdir, Türkler tarafından yönetilmişlerdir. Türklerin devlet geleneği ilk kurulduğu günden itibaren günümüze kadar da süregelmiştir ve bundan sonra da yıkılacağını düşünmüyoruz” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz