Yeni gün, yeniden doğuş anlamına gelen ve baharın müjdecisi olan Nevruz, Gaziantep Üniversitesinde coşkuyla kutlandı. Kutlamalar kapsamında örste demir döven Rektör Prof. Dr. Ali Gür, Nevruz ateşinden atladı, öğrencilerle halay çekti.
Kampüs Atatürk Kültür Sahnesi (AKS) park alanında Nevruz etkinliği düzenlendi. Programda konuşan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, "Nevruz ayrılık değil, birleşme, huzur ve barıştır. Bunun senfonisini yazan en güzel anlamlı günlerden biridir. Biz de bu geleneğe bağlı olarak ülkemizde birlik, beraberlik, huzur adına Nevruz’u kutlayarak farklılıklarımızı, çeşitliliklerimizi zenginlik olarak görüyoruz. Bu mutlu bayramda hırslarımızdan arınmayı, gece-gündüz eşitliğini örnek alarak ruh dengemizi, iman dengemizi, milli ve manevi değerlerle birlikte dünya dengemizi kurmayı hedefliyoruz” dedi.
Gür’ün konuşmasının ardından rektör yardımcıları Prof. Dr. Avni Gökalp, Prof. Dr. Metin Bedir, Prof. Dr. Şehmuz Demir, Büyükelçi Adnan Keçeci, Genel Sekreter Doç. Dr. Ayhan Doğan, Rektör Danışmanı Öğretim Görevlisi Fahri Çepik, genel sekreter yardımcıları M. Ali Eminoğlu ve Nuh Okumuş, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla Nevruz ateşi yakıldı. Ateşe bereketin simgesi olan tuz ve sebzeler atıldı. Daha sonra Nevruz ateşinden atlandı. Folklor gösterilerini izleyen Rektör Prof. Dr. Ali Gür üst yönetim ile birlikte örste demir dövdü. Gür, öğrencilerle birlikte halay çekti, pilav, ayran, tatlıdan oluşan yemeği dağıttı.
"Ayrılık değil, birleştiren bayram"
Nevruz etkinlikleri çerçevesinde GAÜN Öğrenci Toplulukları tarafından düzenlenen Türk Dünyası’nda Nevruz Konferansı’nın açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, “Bazı günler vardır ki bütün milletlerin gurur günüdür, heyecan günüdür, sevinç ve bayram günüdür. İşte Nevruz böyle bir gün. Dinlerin üzerinde dillerin ötesinde mezhep ve meşreplerin tamamen uzağında birçok kültürü içerisinde barındıran nadir bayramlardan birisidir. Bir taraftan Balkanlar, öbür taraftan ön Asya, Orta Asya, Orta Doğu coğrafyası nereden bakarsanız bakın dünyanın büyük bir kesimini kaplayan Farsların, Türklerin, Arapların, Kürtlerin ve bu coğrafyada yaşayan Süryanisinden Ermenisine kadar, bütün yaşayan ırk ve milletlerin ve dinlerin ortak bayramıdır. Dolayısıyla biz bu bayramı ayrılıkların değil birleşmelerin ve mutlulukların sevinç günü olarak algılıyoruz ve Nevruz’u da böyle kutluyoruz” dedi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamza Karaoğlan ise Türk Dünyası’nda Nevruz konulu konferansında, Nevruz’un sadece Türklere mahsus değil, Orta Asya’dan, ön Asya’dan Orta Doğu’ya Balkanlara, Kafkaslara kadar geniş bir coğrafyanın bayramı olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi:
“Dinlerde kutsal günler kutsal zamanlar olur. Nevruz günü de kutsal zamanlarımızdan birisidir. İnanışlara göre dini, kültürel açıdan baktığımızda günler eşit değil, zamanlar da eşit değil. Nevruz günü de böyle bir zamanı ifade ediyor ve inanıldığı kadarıyla insanı yaşlandıran, insanların saçlarına ak düşüren zaman sıradan zamanlardır. Böyle zamanlar aslında yaratılışın ilk gününe tekabül ediyor. Nevruz, Allah’ın kainatı yarattığı ilk gün. Yaratılışın tekrarı anlamına geliyor. Dolayısıyla bu ilk günü kutladığımız zaman bu şekilde bir güne ulaşmış oluyoruz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz