Gazeteci Özcan: Medya, artık daha sivil bir bakış açısı geliştirmeli

Gazeteci yazar Zafer Özcan, Türkiyedeki medya kuruluşlarının önemli dönemlerde demokrasiden yana bir tavır geliştiremediğini söyledi. Özcan, medyanın artık daha sivil bir bakış açısı geliştirmesi gerektiğini ifade etti.

Tüm Çalışanlar Derneği (TÜMÇEK), Düzce Köylerini Zirai Bilinçlendirme Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği ve Düzce Sanayici ve İş Adamları Derneği (DÜSİAD)’nin ortaklaşa düzenlediği yemekte muhtarlar biraraya geldi.
Düzce Kongre ve Düğün Salonu'nda yapılan yemeğe İl Genel Meclis Başkanı Muzaffer Bülbül DÜSİAD Başkanı Eyüp Çakır, Muhtarlar DerneğiBaşkanı Osman Yaman, Gazeteci Yazar Zafer Özcan ve 250 muhtar katıldı.
Muhtarlar Derneği Başkanı Osman Yaman, bütün muhtarlarlarla bir arada olmaktan dolayı mutlu olduğunu, sanayicilere, devamlı muhtarlarlara yardımcı olmasını istedi. Düzce köylerinin, merkezle iç içe olduğundan sanayide çalışanların köylerden bundan dolayı sanayicilere muhtarların yardımcı olması gerektiğini anlattı.
Gazeteci Yazar Zafer Özcan da Türkiye'deki medya kuruluşlarının önemli dönemlerde demokrasiden yana bir tavır geliştiremediğini söyledi. Özcan, şöyle dedi: "Türkiye'nin yakın tarihinin oluşumunu anlamak açısından önemli veriler içeriyor. Türkiye'deki medyaya baktığımızda önemli dönemlerde medyanın maalesef demokrasiden yana bir tavır geliştiremediğini gözlemliyoruz. Benim kitabımda eleştirel olarak yaklaştığım temel konu da budur. Türkiye'nin daha da özgürleşmesine, demokratikleşmesine medyanın önemli katkıları olabilir. Çünkü yazılan küçük bir haber geniş kitlelere ulaşıyor. Bu bakımdan bizim temel düşüncemiz, medyanın artık daha sivil bir bakış açısı geliştirmesidir." dedi.

DÜSİAD Başkanı Çakır ise konuşmasında, Türk ekonomisinin küresel krizlere rağmen lig atladığını belirtti. Çakır, şöyle dedi: "Ekonomimiz, küresel krizdeki performansı ile lig atlamış, şampiyonlar liginde dev ekonomilerle mücadeleye başlamıştır. Açık yüreklilikle söylemeliyim ki bizim iş dünyası olarak bu ligde sürekli yükseleceğimize inancım tamdır. Ancak rakiplerimizle etkin bir mücadelede bulunabilmemiz için takdir edersiniz ki onlarla aynı şartlarda oynamamız gerekir. Rakiplerimize karşı en büyük dezavantajımız da hiç şüphesiz, tıkır tıkır işleyen bir istikrarın olmayışıdır. Yapılan bütün çalışmalar, ekonomik gelişmişlik ve rekabet gücü ile istikrarın birbirinin gerek şartı olduğunu göstermektedir. Biz de daha öngörülebilir, daha müreffeh, daha dayanıklı bir ekonomi ve daha güçlü bir Türkiye için tam ve güçlü bir istikrar bunun teminatı olacak.