Gaziantep'i 'tatlı' Bir Bayram Telaşı Sardı

Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde şüphesiz en tatlı telaşı Gaziantep yaşıyor. Milli tatlısı baklava ile dünyaya nam salan bu şehirde, ustalar firmalardaki kapasiteyi artırdı ve taleplere yetişebilmek için imalathanelere kapandı. Yurt içi ve yurt dışından verilen siparişler, yerlerine ulaştırılmaya çalışılırken, birinci sınıf tatlı yemek isteyen vatandaşlar, baklavacıların kapısını çalmaya devam ediyor. Baklava ustası Mehmet Urtekin, insanın 5 duyusuna hitap etmesi gerektiğini söylediği baklavanın, bayramların vazgeçilmezi olmayı yıllarca sürdüreceğini anlatıyor.Gaziantepli baklava üreticileri, milli tatlının, bayramda her zaman olduğu gibi yıl da damaklarda hoş bir tat bırakabilmesi için gecesini gündüzüne katmaya başladı. İmalathanelerdeki kapasiteler 2 katına çıkarılırken, yurt içi ve yurt dışı siparişler kargolar aracılığıyla taşınmaya devam ediyor. Ramazan ayı içerisinde de kan şekeri düşenlerin bir numaralı reçetesi olan baklava, üreticiyi bayramdan dolayı daha fazla yoruyor. Yüzlerce işçi, görev bölümü yaparak, baklavayı tepsilerde hazır hale getirtiyor. Ağızları sulandıran baklava sofralardaki yerini almadan önce onlarca aşamadan geçiyor. Önce hamurlar büyük bir titizlikle yoğruluyor, daha sonra da kağıttan daha ince bir şekilde açılıp, oklavalara sarma işlemi gerçekleştiriliyor. Yufkalar tezgâhın üzerine özenle teker teker seriliyor. Diğer taraftan baklavanın kaymağı ile fıstığı tepsinin içerisine hasas bir şekilde boşaltılıyor. Dilimlenen baklava Şanlıurfa'nın eşsiz yağıyla buluşuyor. Fırına sürülen bu baklava çıktığında nar gibi kızarmış oluyor. Kıvamı ustaların elinde olan şerbetlemeyle baklavanın son aşaması gerçekleşiyor. Bu işlemlerin ardından, tezgâhlardaki nazlı yerini milli tatlı, özenle paketlenerek, sipariş edilen yere gönderiliyor.Bu işin asıl meşakkatini çeken üreticiler, işlerin bu dönemde artmasına alışık. Onlar her Ramazan ayında ve bayram öncesinde bu telaşı sıklıkla yaşıyor. Onun için kapasite artırımı ve iş yoğunluğu konusunda profesyonelce hareket ediyorlar. Çelebioğlu Baklavaları Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Çiftçi, "Ramazan ayından dolayı tatlı bir telaş yaşıyoruz. Son bir haftadır sipariş bile alamıyoruz. Hem dünyaya hem Türkiye'nin dört bir yanından yoğun bir şekilde talep var. Bunları yetiştirmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullanıyor. Baklavanın bir saray tatlısı olduğunu dile getiren Çiftçi, milli tadın ayrı bir meziyetle yapıldığını ve farklı bir lezzete sahip olduğunun da altını çiziyor.Ayıntap Baklavaları sahibi Bülent Aktaş da Gaziantep'in tercih edilmesinin sebebinin, malzeme yapımındaki işçilik ve ürün kalitesi olduğunu vurguluyor. Her yıl bu dönemde işlerin yoğunlaşmasına alışık olduklarını aktaran Aktaş, "Standartların üzerinde çalışıyoruz. Gaziantep'te bu ürünün yapılmasında kaliteli malzeme kullanıyor olmamız da baklavayı ön plana çıkaran en önemli etken oluyor." şeklinde konuşuyor. Sini Baklavaları yöneticisi İlhan Karakoç da siparişlere yetişmek için yoğun bir mesai harcadıklarını söylüyor.Baklava ustası Mehmet Urtekin'in uyarısı ise daha başka. Mehmet Usta, baklavada kalitenin bozulmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Baklavanın, yağıyla, fıstığıyla, işçiliğiyle insanın 5 duyu organına hitap etmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söylüyor: "Baklava mideyi yakmayacak, gözlere hoş görünecek. Tereyağından arıtılmış sade yağ kokusu olacak. Ağza alındığında 'hış' sesi çıkacak ve bu sesi de kulaklarınızla duyacaksınız.