Gaziantep’te 3. Ulusal Özel Güvenlik Sempozyumu

Gaziantep Üniversitesi, Oğuzeli Meslek Yüksekokulu, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Polis Akademisi Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulu ve Oğuzeli Belediyesi tarafından düzenlenen sempozyumun ilk bölümü Gaziantep Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

Atatürk Kültür Merkezi’ndeki sempozyuma Gaziantep Valisi Erdal Ata, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Halil Mazıcıoğlu, Nejat Koçer, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Selami Yetkinşekerci, Gaziantep İl Jandarma Komutanı Albay Adnan Arslan, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı, Oğuzeli Belediye Başkanı Bekir Öztekin ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz ile Türkiye’nin 45 farklı ilinden akademisyen, özel güvenlik görevlileri ve çok sayıda davetli katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep’te 4 bin 4 özel güvenlik personeli olduğunu ifade ederek, “Bu rakam, polis sayımıza yakın. Yeni bir uygulama olması nedeniyle sektörün çeşitli sıkıntıları vardır. İşte bu sempozyumda bunlar konuşulacak. Yayınlanacak bildiriler de sorunların çözümü için ilgililere ve bizlere yol gösterecektir. Bu sektörle ilgili mutlaka yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor” dedi.

ŞİDDET MAĞDURU KADINI ÖZEL GÜVENLİK KORURSA İSTİHDAM ARTAR

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, polisin olmadığı yerde polisin yetkilerini üstlenen özel güvenlik görevlilerinin sadece 100 saatlik bir eğitiminin olması ve ilköğretim mezunlarının özel güvenlik elemanı olmasının ciddi bir çelişki olarak görüldüğünü söyledi. 2004 yılında çıkan kanundan sonra özel güvenlik görevlilerinin sayısının geçen yıllar içinde düştüğüne dikkat çeken Yılmaz, “Türkiye’de özel güvenlik eğitimi alan 974 bin kişi varken, günümüzde çalışan özel güvenlik sayısı 264 bin kişidir. Eğitim alan her 4 kişiden sadece biri özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Şu anda görev yapan özel güvenlik görevlileri ciddi sıkıntılar yaşamakta, 30 yaşını aşan özel güvenlik personeli iş bulmakta zorlanmaktadır. Firmalar genellikle 25-30 yaş arasındakileri özel güvenlik personeli olarak tercih etmektedir. Eğer bu eğilim devam ederse Türkiye’deki özel güvenlik personelinin önemli bir kısmı belki 5 yıl sonra işsizlikle karşı karşıya kalacaktır” diye konuştu.

Ücretlerin düşük olması, iş güvencesi, çalışma saatleri, kıyafet, disiplin yönetmeliğinin olmaması, görevde yükselme, izin ve sosyal haklar gibi konularda çözüm önerilerinin ortaya konulması gerektiğini belirten Yılmaz, “Mevcut sıkıntılardan hareketle 5188 sayılı kanunun yanlış olduğunu söylemek doğru değildir. Çünkü bu kanunla yeni bir iş kolu açılmış ve bu kanun sayesinde 264 bin kişi işe girmiştir. Kamu kurumları, eğitim kurumları, belediyeler, sanayi kuruluşları, hastaneler ve havaalanları gibi pek çok alanda özel güvenlik istihdamı her geçen gün artmaktadır. Diğer yandan devletimizin uyguladığı sosyal politikalar çerçevesinde hakkında koruma kararı bulunan ve şiddete maruz kalmış kadınlarımızı korumak için görevlendirilen polis memurlarının yerine belki artık özel güvenlik görevlilerini düşünmek gerekecektir. Hakkında koruma kararı bulunan kadınlarımızı korumak için erkek personeli görevlendirmenin de kendi içerisinde zorlukları bulunmaktadır. Bu nedenle bu görevin özel güvenlik görevlilerine bırakılması durumunda sektörde ciddi bir kadın özel güvenlik istihdamı oluşacağı açıkça görülmektedir. Piyasanın ihtiyaç duyduğu ara elemanı, ihtiyaçları karşılayacak şekilde yetiştirmede meslek yüksekokullarına görev düşmektedir. Aynı zamanda sektördeki sorunları tespit ederek bunlara çözüm bulmak da üniversitelerin en önemli fonksiyonlarından biridir” şeklinde konuştu.

ADALET VE GÜVENLİK OLMAZSA OLMAZ

Oğuzeli Belediye Başkanı Bekir Öztekin de, güvenlik konusunun herkesi ilgilendirdiğini belirterek, “Güvenliğin olmayan bir yerde huzur da olmaz. Adalet ve güvenlik olmazsa olmazımızdır. Adaleti temin edecek en büyük unsur da güvenlik, emniyet, jandarma ve özel güvenliktir. Bu memlekette güvenliği, huzuru, emniyeti temin edemezseniz meydan topal tilkilere, çar ve çakallara, üç buçuk soysuz teröriste kalır. Polisimiz, askerimiz, özel güvenlikçilerimiz bizim son derece önemlidir” ifadesini kullandı.

ÖZEL GÜVENLİK, POLİSİN YÜKÜNÜ HAFİFLETTİ

Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı, özel güvenlik hizmetinin modern toplumların vazgeçilmez hizmet alanlarından birisi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Özel güvenlik büyük bir istihdam sektörüdür. Genel güvenlikte bir üst kuruluş bulunurken, özel güvenliğin bir üst kuruluşunun bulunmaması da sorunlardan birisidir. Bu da koordineyi zorlaştırmaktadır. Özel güvenlik gerçekten genel güvenliğin bir takım hizmetlerini almasıyla yükünü hafifletmiştir. Ancak genel güvenliğin her alanını kapsamamaktadır. Vatan denilen şey can ve mal güvenliğinin sağlandığı yerdir. Hayat düzenli ve güvenli hale getirildikçe güzeldir ve ancak güven ile güvenlik sayesinde bir anlam kazanır. Güvenlik varılacak bir nokta hedef değil, bir süreçtir. Devamlı teyakkuz, tedbir ve hazırlıklı olmayı gerektirir. Ne tam güvenlik, ne de tam güvensizlik vardır. Eğer güvenliğini sağlayamazsak yollarınız, fabrikalarınız ne kadar büyük olursa olsun hiç bir fayda sağlamaz. Güvenliğimiz arttığı sürece özgürüz, özgür olduğumuz kadar da güvenliyiz. Bir ülkede istikrar, barış ve güvenlik olmadan asla ekonomik zenginlik ve refah da olamaz.”

GÜVENLİK KONUSU BİR ÜLKENİN EKONOMİSİNİ VE DIŞ İTİBARINI DA ETKİLER

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir ise her şeyin değişip dönüştüğü ve bilgi temelinde yeniden yapılandığı bir dönemde bu konuyu masaya yatırıp, mevcut sorunları tespit edip çözüm üretmek gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Özdemir şöyle konuştu:

“Değişen dünya ve bölge dinamikleri içerisinde ülkemizdeki özel güvenlik konseptini yeniden tartışmalı ve belirlemeliyiz. Öncelikle vurgulamak gerekir. Kimin güvenliğini ne için sağlıyoruz? İnsan anlayışımızın temel felsefesi nedir? Milletin güvenliğini sağlayabiliyor muyuz? Bunu yaparken onların temel hak ve hürriyetlerini muhafaza edip, özel hayatın korunması için gereken özeni gösteriyor muyuz? Özel güvenlik elemanlarımızı nasıl yetiştiriyoruz? Eğitim muhtevası nedir, ne olmalıdır? Tüm bunların olabilmesinin şartının eğitim olduğunu, belli bir eğitim müfredatına ihtiyaç olduğu malum. Amerikalı bir turistin adi bir cinayete kurban gitmesi ülkemizi nasıl meşgul ettiği biliniyor. Buradan da yola çıkarak demek ki güvenlik konusu bir ülkenin ekonomisini de, dış itibarını da her şeyini etkiliyor. Eğitim temelinde güvenlik konusunu tartışmamız gerekiyor.”

EĞİTİMLE ELDE EDİLECEK GÜVENLİK ANLAYIŞI ÇOK ÖNEMLİ

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun da, güvenlik kavramının yaşamın olmazsa olmaz bir parçası olduğunu belirterek, “Güven duygusu çok insani, fıtrattan gelen bir şey. Bebek bile anne karnında güvenli bir duruş sergiler. 9 ay bu şekilde her türlü darbeye karşı durur. Yeni şeyler ortaya çıkıca anlayışlar da değişiyor. Bugün gelinen noktada güvenlik çok önemli. Uluslararası kalkınmadan, ulusal kalkınmanın en önemli unsurlarından biri. Eğitimle elde edilecek güvenlik anlayışı çok daha önemli. Özel güvenlik eğitimlerinde insani değerleri, iletişimi, insana saygıyı vermeliyiz. Teknik eğitiminden daha öte bu becerileri de kazandıracak bir eğitim sürecinin mutlaka olması gerekir. Meslek Yüksek Okulları sadece diploma verilen yerler olmaktan çıkıp gerçekten kalifiye, ara insan gücünü kotaran okullar olmak zorunda. Bu sayede insanların geleceğe daha sağlam adım atması mümkün olabilir. Üniversitemiz Oğuzeli Meslek Yüksekokulu bünyesinde açılan Özel Güvenlik, İtfaiyecilik, Adalet, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği gibi özgün programlarla başarılı çalışmalara imza atmaktadır” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Sempozyum 2. günü ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Amfisi’nde gerçekleştirilecek.