Gaziantep’teki Eğitim Sorunu Zamanla Aşılacak

Gaziantep Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin düzenlediği basın toplantısında eğitim sorunları ile ilgili hazırlanan projeleri anlatarak kat edilen mesafeyi anlattı.

Milli Eğitim Müdürü Serin yardımcıları ile birlikte yaptığı basın toplantısında Gaziantep’te yaşanan eğitim sorunu ile nasıl mücadele etiklerini anlatarak, sorunlarım tamamen çözülmesi için zamana ihtiyaç olduğuna işaret etti. Milli Eğitim Müdürü Serin, en iyi eğitim ve öğretimi öğrencilere vermeye çalıştıklarını ifade ederek, “İstiyoruz ki her öğrencimiz, en iyi eğitim ve öğretim ortamlarında, eğitim-öğretim almış olsun. Nesillerimizi çok iyi yetiştirelim. Çünkü bir milletin bir ülkenin çocuklarına bırakabileceği en büyük miras eğitimdir. Eğer siz çocuklarınızı iyi eğitirseniz, çocuklarınıza en iyi imkanlar sunarsanız, aileniz gelişir, sanayi de gelişir, ticarette gelişir, sağlık harcamaları da düşer, güvenlik harcaması da düşer, asayiş problemi de olmaz, temizlik problemi de olmaz. Dolayısıyla eğitim bütün dünya da öncelikli olduğu gibi bizim de en önemli önceliğimiz. Bu nedenle bir idealimiz var, bir rüyamız var. Bizde Gaziantep’te bütün okullarımız da, öğrencilerimize en iyi eğitimin verilmesi için çaba gösteriyoruz. En başta yapmamız gereken sınıf mevcutlarını aşağılara çekmemiz gerekiyordu. 3 yıldır bunun gayreti içerisindeyiz” dedi.

Göreve başladığı sırada Gaziantep’te sınıf başına düşen öğrenci ortalaması 59 olduğunu hatırlatan Serin, “Türkiye ortalaması 32’ iken ilimizde 59’du. Geçen yıl yine Türkiye ortalaması 32’ iken, bizim ilimizde 46’ydı. Bugün ise şuan derslik başına düşen öğrenci sayımız 41. Bizim hedefimiz şuan için bunu 30’lara düşürebilmek. Bu tempo ile devam edersek, önümüzdeki 3 yıl içerisinde ideal ortamı yakalamış olacağız. Tabi geçtiğimiz yıl Valimiz Erdal Ata’nın öncülüğünde başlattığımız bir hayır programı vardı. Gerçekten bizim beklentimizin üzerinde bir ilgi gördü. Sizinle belki her noktasını paylaşamadık ama, beklentimizin çok üzerinde bir ilgi gördü. Şuana kadar hayırseverlerimiz ile 48 tane protokol imzaladık. Bunların şuana kadar tamamına yakını gerçekleşti. Yani inşaatlar bitmek üzere, para bağışları yapıldı, arsa bağışları yapıldı. Yaklaşık 20 hayırsever vatandaşımız ise bizden arsa bekliyor. Kendilerine arsa verdiğimiz an hemen inşaata başlayacak durumda olan 20’ye yakın hayırsever vatandaşımız var. Bu rakamı ikisini bir araya getirdiğimizde 68 yapıyor. Yani ben şuanda Türkiye’de hiçbir ilde böyle bir proje yürütüldüğü kanaatinde değilim” diye konuştu.

Şuan Gaziantep’te 507 bin öğrenci olduğunu ve bunun 478 bininin örgün eğitimler geriye kalan ise açık öğretim öğrencisi olduğunu ifade eden Serin, “Yıllık öğrenci artışımız çok çok fazla. Oransal olarak İstanbul’un üzerinde bir öğrenci artışımız var. Gaziantep bir cazibe merkezi biliyorsunuz. 3 yıl önce ilimizde 120 bin okumaz ve yazmaz vatandaşımız vardı. Bununla ilgili yoğun bir çalışma yürüttük. Bu çalışma neticesinde bu sayıyı 92 bine kadar indirdik. Şuanda bu çalışmalar Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla, okullarımız aracılığıyla devam ettiriliyor. Ama bunu sıfırlamak mümkün değil. Neden diye soracak olursanız, çünkü bunların bir kısmı çok yaşlı, bir kısmı da öğrenme ışığının dışına çıkmış. Yani o insanla siz artık okuma ve yazma öğretemezsiniz. Ama okuma yazma öğretebileceğimiz her kişiye bu eğitimleri vermeye kararlıyız. İlimizde 504 bin kişi hiç okula gitmemiş, 621 bin kişi ise sadece ilkokul mezunu. Yani bunun ikisini bir araya koyduğunuzda, 1 Milyon 125 bin kişi yapıyor. İlimizin de nüfusunun 1 Milyon 870 bin olduğunu düşündüğümüzde 1 Milyon 165 bin kişi sadece ilkokul mezunu. Yani bunu ilimiz adına bir eksiklik olarak söylemiyorum, bunun tespitini yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Gaziantep’in yoğun göç aldığını da hatırlatan Milli Eğitim Müdürü Serin, “Göçten hiçbir zaman rahatsız değiliz onun da altını çiziyorum. Göçten gelmiş olan vatandaşlarımızı üzmüş, kırmış oluruz veya göçün kıymetini bilmemiş oluruz. Eğer göç olmazsa bugün sanayici çalıştıracak eleman bulamaz, ticaretteki bu gelişmeler sağlanamaz, sanayideki bu gelişmeler yakalanamaz. Önemli olan göçü iyi yönetmek, göçle beraber gelen problemleri iyi yönetebilmek. Ama maalesef göçle gelen ailelerde nüfuslar kalabalık, çocuklar fazla ve bazı ailelerde ise önemli bir kısmında lise mezunu bile yok. Yani dolayısıyla öğrencinin önünde bir hedef yok. Bu zorlukları da bilerek bunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz” dedi.