Gazprom: Doğalgaz krizinin temelinde AB'nin aldığı kararlar yatıyor

Avrupa’ya yönelik doğalgaz tedarikinin bütün kıtada şubat ayı boyunca yaşanan olağanüstü soğuk hava koşulları nedeniyle aşırı yükselen doğalgaz talebini tamamen karşılayacak seviyeye çıkarıldığı bildirildi. Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Gazprom Export Genel Müdürü Alexander Medvedev, doğalgaz konusunda yaşanan sıkıntıların temelinde Avrupa Birliği'nin aldığı kararların yattığını ileri sürdü.
Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Gazprom Export Genel Müdürü Alexander Medvedev, doğalgazda şubat ayında yaşanan sıkıntılarla ilgili bir açıklama yaptı. Şubat 2012 başında, normalin çok altındaki hava sıcaklıklarının Avrupa ihracat piyasalarındaki doğalgaz talebinde büyük artışlara yol açtığı bir dönemde, doğalgaz tedarikinin engellerle karşı karşıya kaldığının farkına varıldığı vurgulanan açıklamada, "Bu durum, yalnızca AB’nin doğalgaz talebinin dörtte birini karşılayan Rusya kaynaklı doğalgaz için değil, Norveç, Cezayir ve diğer ülkelerden gelen doğalgaz için de geçerlidir. Şubat ayında yaşanan soğuk hava dalgası, mevcut doğalgaz piyasasında filizlenmekte olan sistemik krizi su yüzüne çıkarmıştır. Bu, bizim muhataplarımızı sürekli uyarmakta olduğumuz bir konudur. Siyasal motivasyonlarla alınan kararlar, karşılıklı güven ve uzun dönemli istikrar mekanizmasını yıkmakta, bunu ikame etmek için, olgunluk kazanmamış, likiditeden yoksun, çok parçalı piyasalara bel bağlamayı önermektedir. Oysa açıkça görüldüğü üzere bu piyasalar, Kıta Avrupası’ndaki mevcut durumda ortaya çıkan kısa dönemli sorunları dahi çözememektedir." denildi.
Açıklamada, doğalgaz konusunda yaşanan sıkıntıların temelinde Avrupa Birliği'nin aldığı kararların yattığı ileri sürülürken, şöyle denildi:
"Bu sorunların kökeninde Avrupa Birliği’nin son yıllarda enerji alanında siyasal motivasyonlarla aldığı kararlar yer almaktadır. Kıta Avrupası’nda var olan etkin doğalgaz piyasası modelini yok etme yönündeki bu politika, olumsuz sonuçlar doğurmuş, uygulanan reformlardaki sistemik eksikleri ortaya çıkarmıştır. Kriz süresince, spot piyasalar ve yenilenebilir enerji kaynakları artan talebi karşılamakta çok yetersiz kaldı. Bu, spot piyasaların Avrupa’da belirleyici değil, ancak dengeleyici rol oynadığının bir kanıtıdır. Spot piyasaların olgunlaşmamış olması, onları dışarıdan gelen baskılara karşı son derece savunmasız kılmaktadır. Örneğin şubat ayının başında, doğalgaz likiditesi olmayan spot piyasalarda dahi fiyat yüzde 60 artmıştır. Bu, doğalgaza endeksli fiyat belirleme mekanizmasının gaz ticaretini piyasa spekülasyonlarına açık hale getirebileceğini de göstermektedir. Dahası, spot piyasaların talebi karşılayacak düzeyde doğalgaz hacmi üretebileceğine inanmak için hiçbir neden yoktur. AB yönetim kademelerinden son yıllarda gelen sinyaller ve doğalgaz piyasasında gerçekleştirilen reformlar, talep tahminlerini belirsiz hale getirmiştir. Sonuç olarak, bu faktörler üreticilerin özellikle doğalgaz üretim safhasına yönelik yatırım faaliyetlerinin önünü kesmiştir.