İsrail askerlerinin yaptığı zulümden gelen son görüntüler dehşete düşürdü. İsrailli askerler, Gazze’nin Nasr bölgesindeki Ziara ailesinin evine girip baba ve 5 oğlunu esir aldı. Bir okula götürülen, gözleri ve elleri bağlanan 5 kardeş, İsrailli askerler tarafından tankın etrafına yerleştirilerek adeta canlı kalkan olarak kullanıldı. Pendik Eğitim Araştırma Hastanesinde görevli olan ve ailesinin durumundan endişe ettiğini belirten doktor Muhammed Nizam Ziara, “İsrail ordusu Filistinli erkekleri ve kadınları kalkan olarak kullanmış. Erkek kardeşlerimi tankın önüne koymuşlar” dedi.
İsrail ordusu iki gün önce Nasr bölgesindeki Ziara ailesinin evini kapısını patlayıcılarla yıkıp 63 yaşındaki baba Nizam Ziara’yı, oğulları 33 yaşındaki Hasan, 31 yaşındaki Abdurrahman, 30 yaşındaki İslam, 26 yaşındaki Tarık ve 24 yaşındaki Yusuf’u işkence etti ve ardından esir aldı. Esir alınan Gazzeliler bölgedeki Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Al Şati okuluna götürüldü. Esir alınan aile üyelerinin burada gözleri ve elleri bağlandı. 5 kardeşin de aralarında bulunduğu Filistinliler İsrail tankının etrafına yerleştirilerek adeta canlı kalkan olarak kullanıldı.
Epilepsi nöbeti geçiren kardeşlerden birinin ise İsrailli askerler tarafından acımasızca dövüldüğü iddia edildi. Ayrıca İsrailli askerlerin çatışmaların devam ettiği bölgede ailenin kadın ve çocuk üyelerini akşam geç saatlerde sokağa çıkardığı ve güneye gitmelerini istediği, kadın ve çocukların yalın ayak, çatışmaların arasından geçerek kilometrelerce yürüyüp Gazze’nin güneyine doğru ilerlediği öğrenildi.
Ziara ailesinin üyesi olan ve İstanbul’da Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji Asistan Doktor olan Muhammed Nizam Ziara, ailesinin hayatından endişe ettiğini belirterek yardım istedi.
Muhammed Nizam Ziara, “Cumartesi günü akşamüstü İsrail ordusu evime girmiş, kapıya bomba atmışlar sonra eve girip babamı ve kardeşlerimi dövmüşler. Küçük kardeşim Yusuf'a özellikle silahla saldırmışlar. Tüm kıyafetlerini çıkartmışlar. Beş küçük çocuk vardı onları bir odaya almışlar ve saldırmaya devam etmişler. Sonra babam ve 5 erkek kardeşimi evden çıkarmışlar başka bir yere almışlar. Annem, kız kardeşim ve diğer kadınlar ve çocuklar gece 12 ya da 1 gibi sokaklarda yürüyerek güneye doğru gitmişler. Yaklaşık 15 kilometre mesafeyi yürüyerek gitmek zorunda kalmışlar. Babam ve 5 erkek kardeşimin nerede olduğunu bilmiyoruz. Yaşıyorlar mı ölmüşler mi onu da bilmiyoruz. Biz ulaşmaya çalıştık ama haber alamadık.
Tankların önüne koymuşlar, başkaları saldırmasın diye onları kullanmışlar. Gazze'de evimin olduğu yerin yakınında bir okul var tüm erkekleri almışlar bu okula koymuşlar. Kimse saldırmasın diye Filistinli erkekleri oraya koymuşlar. Hatta okulda kadınlar da vardı çıkmasına izin vermiyorlar. İsrail ordusu Filistinli erkekleri ve kadınları kalkan olarak kullanmış. Saldırıyı engellemek için sivil insanları kalkan olarak kullanmışlar okulda. Babam ve 5 erkek kardeşim de dahil almışlar” dedi.
Ziara, “Bir erkek kardeşim var epilepsi hastası, o gece nöbet geçirdi. Ona rağmen askerler saldırmışlar, dövmüşler. Haberlerde bir fotoğraf gördüm 5 erkek kardeşim vardı fotoğrafta. Ama babam yoktu, babamı göremedim. Erkek kardeşlerimi tankın önünde koymuşlar yanında da 5-6 tane İsrailli asker vardı. Tek bir fotoğraf gördük sonrasında ne olduğunu bilemiyoruz. Benim küçük erkek kardeşim var Yusuf, onun kıyafetlerini çıkartmışlar fotoğrafta kıyafet göremedik. Nerede olduklarını, yaşıyorlar mı o konuda hala haber alamadık. Ailem yaşıyor mu öğrenmek istiyorum, onları güvenli bir yere aldırmak istiyorum, savaşın bitmesini istiyorum” dedi.
Şifa Hastanesi müdürü, 7 bebek ile 29 yoğun bakım hastası dahil 179 kişinin cenazesinin hastane kompleksindeki 'toplu mezara' gömüldüğünü söyledi.
Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Salmiya, hastanedeki 179 kişinin "toplu mezara" gömüldüğünü söyledi.
Salmiya, "Onları toplu mezara gömmek zorunda kaldık" dedi ve gömülenler arasında 7 bebek ile 29 yoğun bakım hastasının bulunduğunu açıkladı.
AFP'den bir gazeteci ise, çürüyen ceset kokusunun hastanenin her yerine yayıldığını açıkladı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim'den bu yana 46'sı Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda, 6'sı kuzeyde Lübnan sınırında olmak üzere 365'i asker 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail'e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre ölenlerin sayısı 11 bin 240'ı aştı, bu kişilerin en az 4 bin 630'unu çocuklar ve 3 bin 130'unu kadınlar oluşturuyor.
Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 193 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu öldü.
