Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Serçin Külsoy, anne adaylarına gebelik öncesi yapılması gerekenleri en ince ayrıntılarına kadar bizler için açıkladı.
EŞ VE AİLE DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Unutmayın ki, annelik, doğurduğunuz gün değil, anneliği planladığınız gün başlıyor! İşte bu yüzden kadın kendini ruhsal ve bedensel olarak gebeliğe hazırlamalıdır. Bu hazırlama döneminde eş ve aile desteği çok önemlidir.
Her şeyden önce gelişmiş toplumlarda olduğu gibi her gebelik planlı olmalıdır ‘kaza gebeliği’ değil! Eğer anne adayları eğer gebeliği planlı hale getirmek istiyorlarsa bazı hususlara dikkat etmeliler.
Bir sağlık kuruluşuna giderek kan sayımı, tiroid bezi ile ilgili testler, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri ve hepatit testleri mutlaka yaptırılmalı.
Özel bulaşıcı hastalık, kronik rahatsızlık ve genital bir sağlık problemi varsa bu durumu doktorunuzla paylaşarak ilgili testleri yaptırılmalısınız.
HENÜZ KORUNMAYI BIRAKMAMIŞKEN....
Henüz daha korunmayı bırakmamışken, bir kadın doğum doktoruna muayene olunmalı. Enfeksiyon, kist, yara ve myom vb. herhangi bir problem varsa tespit edilip tedavisi yapılmalıdır.
Akraba evliliğiniz olup olmadığını, ailede genetik geçişli hastalık varsa bunun bilgisini, kan uyuşmazlığınız varsa bu durumu doktorunuzla paylaşmalısınız. Mutlaka bir meme muayenesi, en azından bir meme ultrasonu olunmalı.
FOLİK ASİTE DİKKAT!
Folik asit isimli vitamin bebeklerin özellikle beyin ve omurga sakatlıklarını engeller. O nedenle her kadın hamile kalmadan 2 ay önce 400 kg. folik ait içeren bir vitamine başlayıp hamileliklerinin ilk 3 ayı içerisinde de bu vitamine devam etmelidir.
İdeal kilonuzda olmanız da çok önemli. Aşırı kilolu, aşırı zayıf kadınlarda başta düşük ve bebekte gelişim problemleri olmak üzere problemli gebelik geçirme riski çok daha yüksektir. O nedenle gebe kalmadan önce bir diyetisyenle görüşüp uygun bir diyet ve egzersiz programı uygulanmalı.
GEBELİK SONRASI YAPILMASI GEREKENLER
Sağlıkla bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra da iş bitmiyor, hala dikkat etmeniz gereken birtakım durumlar var. Lohusalık 40-42 günlük bir süreç. Bu dönemde doğum şekli nasıl olursa olsun kadınlar bedenlerine ayrı bir özen ve dikkat sarf etmeli. Size verilen antibiyotik, kan ilacı ve vitamin vb. çok düzenli kullanılmalı.
Bunun dışında her gün duş alınmasına özen gösterilmeli. Doktorunuz sizi sıklıkla doğumdan 1 hafta sonra ve kırkınız çıkınca toplam 2 kere kontrole çağıracaktır mutlaka gidilmeli.
Yeni doğan bebeğiniz için de çocuk doktoru bir muayene ve aşı takvimi belirleyecektir. Bunu da ihmal etmemelisiniz. Özellikle 38'C ve üzeri bir ateşiniz olursa, kokulu bir akıntı fark ederseniz, dikişlerinizde ekstra bir kızarıklık ağrı şişlik ya da açılma olursa, memede ağrılı sert bir kitle oluşursa, nefes almada sorun yaşıyorsanız, bir bacağınızda diğerine göre şişme ağrı ısı artışı olursa mutlaka vakit kaybetmeden uzman bir doktora gidilmeli.
Tansiyonlarınıza ve şekerinize ara ara baktırmalısınız. Süt verirken 1.5-2 saatte bir emzirmeye, her memede 15-20 dakikadan daha uzun süre tutmamaya özen gösterilmeli.
İKİ YILDAN DAHA SIK GEBE KALMAYIN
Çok uzun süre emzirmek meme başı yara ve iltihaplarına yol açtığı gibi bebeklerde de aşırı gaz, dolayısıyla karın ağrısı, ağlama ve ağızda pamukçuk sebebi olabilir.
Son olarak; sağlıklı bir anne ve bebek için kadınlar 2 yıldan daha sık gebe kalmamalı. Geri çekilme yöntemi, vajinal duş ve hatta prezervatif iyi bir korunma yöntemi olmayıp bunlarla çok sık istenmeyen gebelik oluşabilir.
İyi bir korunma için doğumdan sonra adetlerin başlamasına gerek kalmadan 40’ınız çıktığında; ya spiral taktırılmalı ya da emziren anneler için özel ‘minihap’ denilen sadece doğal progesteron içeren doğum kontrol hapları kullanmaya başlamalı.
Böylece bebeğiniz 3-4 aylıkken ve emzirmenin sizi gebelikten koruyacağını sanırken yeni bir gebelikle sarsılmazsınız. Unutmayın! 40’ınız çıktığında hap ya da spiral!
Op. Dr. Ayşe Serçin Külsoy
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
www.camliktipmerkezi.com
Facebook: @camliktip
Instagram: @camliktip