Prof. Dr. Polat Dursun, gebelik döneminde dikkat edilmesi gereken plasenta yapışması hakkında bilgi verdi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekolojik Onkoloji Prof. Dr. Polat Dursun, daha önceden rahim ameliyatı geçiren gebelerin, gebelik takibinde çok dikkatli olması gerektiğini ifade ederek, “Çünkü bu hastaların plasentalarının rahim duvarına yapışma riski vardır. Gebelikte bebeğin eşi veya tıbbi tabiri ile plasenta, normalde rahim iç duvarına hafifçe yapışıktır ve vajinal doğum sonrasında kendiliğinden 30 dakika içinde kendiliğinden ayrılır veya sezaryen sırasında doktor tarafından kolayca ayrılabilir. Gebelikte bebeğin eşinin rahim duvarına yapışması ve ayrılmaması durumu 500-1000 doğumda bir görülür. Normal şartlarda bebeğin eşi (plasenta) vajinal doğumdan sonra 30 dakika içinde kendiliğinden ayrılır, sezaryen sırasında da plasenta kolaylıkla doktor tarafından rahimden kolay bir manevra ile ayrılı ve rahim kasılarak kanamayı durdurur. Plasentanın yapışması rahim duvarındaki kas tabakasına ulaşacak kadar daha derin olursa plasenta inkreata denir, rahim duvarının dışına geçecek kadar hatta çevredeki mesane gibi organlara ulaşacak kadar derin yapışma durumuna plasenta perkreata denir. Plasenta yapışma anomalilerinin %75’i akreata, %15’i inkreata, %10’u perkreata şeklindedir. Bu plasenta yapışma anormalliklerine genel olarak "plasenta invazyon anomalileri (plasenta adezyon bozuklukları veya plasenta yapışma bozuklukları)" denir” dedi.
Plasentanın tanısı konmazsa anne ve bebek açısından vajinal doğum veya sezaryen sırasında hayati risk taştığını belirten Prof. Dr. Dursun,” Çünkü plasenta rahimden doğum sırasında ayrılmazsa annenin hayatını tehlikeye sokacak derecede ciddi kanamalar oluşturabilir veya doğum sırasında rastlantısal olarak tespit edilirse aşırı kanamaya yol açarak hayati tehlike oluşturabilir. Eğer tanı konmadan kan hazırlığı yapılmadan ve tecrübesiz bir ekip ve donanımlı olmayan bir hastanede bu tür doğumlar yapılırsa anne ve bebek hayatı ciddi tehlikeye girer. Bu nedenle gebelerde tanısının konması ve hastayı ayrıntılı bilgilendirmek çok önemlidir. Daha önceden myom ameliyatı, rahim düzeltme ve septum (rahim içi perde ameliyatı ) olunması ve en önemlisi daha önceden 2 ve üzerinde sezaryen geçirilmiş olması önemli risk faktörleridir. Bunlara ilaveten gebeliğin 20. haftasının geçilmesine rağmen plasentanın rahimin alt segmentinde yerleşmesi durumunda da (plasenta previa ) risk belirgin olarak artmaktadır. Özellikle de önceki doğum sezaryen ve bebeğin plasentası aşağı yerleşimli ise risk çok fazla artmaktadır. Bunların yanında anne yaşının ilerlemesi, gebelik sayısının artması, rahim içinde yerleşen myomların olması, uterin arter embolizasyonu durumlarında da risk artmaktadır” şeklinde konuştu.
Gebelikte plasenta yapışma bozukluklarının yıllar içinde arttığını vurgulayan Prof. Dr. Dursun, “Gebelikte plasenta yapışma bozuklukları 4027 doğumda bir görülürken 1980’lerde 2500 doğumda bir görülmeye başlamıştır. 2000’li yıllarda ise bu sıklık yaklaşık 500 doğumda bir olarak bildirilmektedir. Bu artıştaki en önemli faktör olarak artan sezaryen doğum oranlarının yanı sıra değişik nedenlerle geçirilen rahim ameliyatlarının da artmasıdır. Yapılan bir araştırmada daha önceden 1 kez sezaryen olanlarda plasenta yapışma riski %3, 2 kez sezaryen olanlarda risk %11, 3 kez olanlarda %40 dört kez olanlarda %61 ve 5 ve üzerinde sezaryen olanlarda risk %67 olarak bulunmuştur” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Dursun, gebelik takibinde kullanılan ultrason ile plasenta yapışma bozukluklarına erken tanı konulmasının önemli olduğunu kaydederek” Tam tanı konamayan fakat şüphelenilen hastalarda gebelikte MRI çekilerek tanı netleştirilebilir. Plasenta yapışma anomalisi olan ve yeterince çocuk sahibi olan hastalarda aşırı kanama olmaması için rahim sezaryen sırasında alınır. Ama çocuk sahibi olmayı isteyen hastalarda ise rahim korunarak bu ameliyatla yapılabilir fakat hastalar bu konuda tecrübeli ve donanımlı doktorların olduğu hastanelerde doğurmalıdır. Plasenta yapışma anomalisi olan hastalar tecrübeli merkezlerde doğurmalıdır. Bir gebede plasenta yapışma bozukluğu varsa bu gebe mutlaka tecrübeli bir merkeze sevk edilmelidir. Bu tür hastaların bu konularda tecrübeli bir ekip tarafından tam donanımlı bir merkezde doğumu gerçekleştirilmelidir. Bu konuda tecrübeli doktorların başarısı çok daha yüksektir. Bu tür hastaların doğumu sırasında çok aşırı kanama olabileceği için hastaların kan bankası olan ve bu konuda tecrübeli hastaneleri tercih etmesi hayati öneme sahiptir” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz