Şöhret bazılarının kapısını çok genç yaşta çalar. Ama bazıları için de ona ulaşmak zaman gerektirir. Ya da kimi zaman sinema ya da tiyatro dünyasının ustalarını belli bir kesim hep tanır da daha geniş kitlelere ulaşmaları için çok izlenen bir TV dizisinde rol almaları gerekir..
İşte kimine şöhret kapısı geç açılan kimi de aslında yetenekleri ve tecrübeleriyle hep orada olup da geç keşfedilen yıldızlar. Şöhreti 30-undan ya da 40-ından sonra bulanlar.
Hande Yener de geç yakaladığı şöhret basamaklarını beklenmeyecek kadar hızlı tırmananlardan
Aslında hep şarkıcı olma hayali varmış Yener'in. ama genç yaşta yaptığı evlilik, hemen çocuk sahibi olması gibi hayat koşulları yüzünden bunu ertelemek zorunda kalmış
Sonunda kaderine razı olup tezgahtarlık yapmaya başlamış Yener
Ama bir gün çalıştığı mağazaya Hülya Avşar'ın girmesi onun da kaderini değiştirdi
Sonra da Sezen Aksu gördü ondaki cevheri
Hande Yener ilk albümünü çıkardığında 30'lu yaşlarının başındaydı
Hızlı bir yükselişe geçti. Zaman içinde pop müzikten elektronik müziğe yöneldi
Şarkılarıyla ve giysileriyle alışıldık olana meydan okumayı sürdürdü
Hande Yener bugün Türkiye'nin albümleri en çok satan şarkıcılarından biri
Gülnihal Demir, yıllar önce 48 yaşındayken bankacılıktan emekli olduğunda bir gün oyuncu olacağı içine doğmuş aslında. Ara sıra göz attığı Çocuklar Duymasın dizisini izlerken "Bir gün ben de bu dizide oynayacağım" diye geçirmiş aklından
1953 doğumlu olan Gülnihal Demir, biraz da merakı yüzünden oyuncu olmuş. Bir gün "dizi seti nasıl olur" diye meraklanıp Büyük Yalan'ın setine gitmiş. Orada Demir'den bir ağıt yakması istenmiş. O kadar başarılı olmuş ki bu işte tüm set ağlamış. O ağlatan ağıt da 50 yaşından sonra onun kaderini değiştirmiş
Ardından 2006'da Dondurmam Gaymak filminde oynamış.. Şu sıralar Çocuklar Duymasın'ın kadrosunda yer alıyor
Dizide kocasıyla kültür çatışmaı yaşayan entelektüel Gülfidan karakterini canlandırıyor
Milyonlarca seyirci onu Fatmagül'ün Suçu Ne adlı dizide ilk gördüğünde rolüne o kadar yakıştırdı ki, sanki yılların deneyimli oyuncusu gibi görünüyordu Esra Dermancıoğlu.
Göğüs dekoltesinden vazgeçmeyen, kaderin kötü bir cilvesi sonucu yarım akıllı Rahmi Ketenci ile evlenen Mukaddes Yenge sanki oun sanat geçmişinde can verdiği yüzlerce karakterden biri gibiydi
Oysa gerçek hiç de öyle değildi. Zaten ekran karşısında Mukaddes Yenge'nin yaptığı kötülüklere kızarak izleyenler de durumu öğrenince çok şaşırdı: KÖtü bir karakteri bu kadar başarıyla oynayan Dermancıoğlu 40'ından sonra oyuncu olmuştu
Çocukluğundan beri hep oyuncu olmak isteyen Esra Dermancıoğlu, bu hayalini gerçekleştirmek için uzun bir süre beklemek zorunda kalmış
Bu arada evlenip çocuk sahibi olunca da bu hayalini biraz daha ertelemiş
Ama bir gün bir grup arkadaşıyla gittiği bir doğum günü partisi onun için dönüm noktası olmuş. O toplantıda herkes birbirine aslında hayatını nasıl şekillendirmek istediğini sormuş. Dermancıoğlu da hiç düşünmeden: "Hep oyuncu olmak isterdim" diyerek katılmış bu oyuna
O doğum gününde bulunan Avrupa Yakası'nın senaristi ve oyuncusu Gülse Birsel'den gelmiş ilk teklif. Tek bölümlük bu rol Esra Dermancıoğlu için oyunculuk serüveninin başlangıcı olmuş. O sıralarda 30'lu yaşlarının sonlarına yaklaşıyormuş Dermancıoğlu. Demet Akbağ’ın “Sen Harikasın” dizisinde konuk oyunculuk, “Moral Bozukluğu ve 31” adlı filmde kısa bir rol, workshop’lar, cast ajansları derken hep oyunculuğun dikenli yollarını tırmanmış Dermancıoğlu.
"40'ından sonra oyuncu mu olacaksın" diye onu eleştirenler "dram değil komedi oyna" diye yol göstermeye çalışanlar da bir yandan. O sırada evli oluduğu eşi de Dermancıoğlu'nun bu merakından pek hoşlanmamış. Sonunda bir arkadaşının da yardımıyla evde kurulan bir sette farklı odalarda değişik kostümlerle çekim yapmışlar. Başka başka karakterleri canlandıran Dermancıoğlu hazırladığı bu CD'yi Ay Yapım'a yollamış
Defalarca seçmelere katılan Dermancıoğlu sonunda Mukaddes Yenge rolünü de almış. Oyunculuk serüvenine başlamadan önce de eşinden boşanmış ve yeni bir hayata adım atmış. Dizide kazandığı başarıya ve sergilediği inandırıcılığa bakılırsa Dermancıoğlu'nun geç başladığı oyunculuk yaşamı uzun süre devam edecek gibi görünüyor
1962 doğumlu Aslan da deneyimli bir oyuncu aslında
Konservatuar mezunu olan Aslan; İzmir ve Ankara Devlet Tiyatrosu'nda yıllarda sahne tozu yuttu. Ardından o da Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılarının rol aldığı Ferhunde Hanımlar adlı dizide oynadı
Ardından En Son Babalar Duyar, Kınalı Kar gibi dizilerde rol aldı
Ama asıl büyük patlamasını 40 yaşını geçtikten sonra rol aldığı ilk sinema filmi Üç Maymun'la yaptı
Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği film Cannes Film Festivali'ne katıldı.. Aslan üzerinde kahverengi tuvaletiyle kırmızı halıya adım attığı anda tüm dünya medyasıyla birlikte Türkiye de bu deneyimli ve yetenekli oyuncuyu yeniden keşfetti
Hatta Hatice Aslan, festivalin ardından öyle büyük sükse yaptı ki o sıralarda oynadığı Düğün Şarkıcısı adlı dizide aldığı ücreti ikiye katladığı da konuşuldu
İlk gençlik yıllarında Ankara'da çekilen Ferhunde Hanımlar adlı dizideki rolüyle tanındı önce
Dizi 1993 yapımıydı ve Karadağlı o sırada 29 yaşındaydı
Her ne kadar dizinin sürekli izleyicileri onu takip etse de bugünkü kadar geniş bir kitle tarafından tanınmayan genç bir oyuncuydu
Babam Olur musun, Demir Leblebi, Nasıl Evde Kaldım gibi dizilerde rol aldı daha sonra.. Asıl büyük çıkışını ise Çocuklar Duymasın dizisindeki Haluk rolüyle yaptı
O sırada 34 yaşındaydı Karadağlı
Bu diziyle birlikte milyonlarca kişi onu tanıdı... Sonra da Bir çok sinema filmi ve dizide rol aldı. Karadağlı şu sıralar yeniden çekilen Çocuklar Duymasın'da rol alıyor. Ve kendisinin de ifade ettiği gibi Haluk karakterini canlandırmaktan çok keyif alıyor
Henüz çocuk yaşında sanat dünyasıyla tanıştı aslında
16 yaşında İzmir Devlet Tiyatrosu'nda "Boy Friend" adlı müzikalde dansçı kadrosuna alındı
Hacettepe Devlet Konservatuarı'nı bitirdi
Mezun olduktan sonra Zeki Alasya'nın yönettiği "Ada'da Bir Sonbahar" adlı TV filminde oynadı
Tuzcuoğlu bunca yıllık deneyimine rağmen kendi deyimiyle 'Miladını' Asmalı Konak dizisindeki Dicle rolüyle yaşadı. Bu diziyle milyonlarca kişi onu tanıdığında İpek Tuzcuoğlu 31 yaşındaydı
Artık herkesin bildiği gibi Göçer'in asıl mesleği doktorluk
Orkestrası ile birlikte özel gecelerde sahne alan Göçer milyonların tanıdığı bir şarkıcı olma fırsatını 30 yaşından sonra yakaladı
Önce belli bir kitle tanıdı onu
Sonra 2006 yılında çıkardığı albümüyle milyonlarca müziksever onu keşfetti
Şarkılarıyla dinleyenlerinin kalbine dokundu Göçer... Bugün Türkiye'nin en çok dinlenen, albümleri en çok satan şarkıcılarından biri
1970 doğumlu olan Ergenç, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Bölümü'nde okuyordu
Sonra okulun ikinci senesinde ayrıldı ve Mimar Sinan Üniversitesi Opera ve Müzikal Oyunculuğu bölümüne girdi
Aralarında Kiss Me Kate, Tatlı Charity, Beni Seviyor, Kral ve Ben, Evita gibi müzikallerde sahneye çıktı
Daha sonra Dedem, Gofret ve Ben, Böyle mi Olacaktı, Kumsaldaki İzler gibi dizilerde oynadı
Zerda adlı çok izlenen dizide rol aldı. Ama asıl büyük çıkışını Aliye adlı dizideki Sinan karakteriyle yaptı. Geniş kitleler onu bu diziyle tanıdı..O sırada 34 yaşındaydı Ergenç
Binbir Gece dizisiyle şöhretini pekiştirdi. Bir çok sinema filminde rol aldı. Bugün sadece Türkiye'de değil Balkan ülkelerinde de hayran kitlesi var
Türkiye'nin yeniden keşfettiği deneyimli oyunculardan biri o da
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu
1990-1991 yıllarında İngiltere Londra Westminster Adult Education Institute'te drama üzerine kurs gördü.
Bir çok tiyatro oyununda rol aldı Yıldırımlar
Diziler ve sinema filmlerinde de rol aldı
Özellikle gençlik yıllarında rol aldığı Süper Baba'da canlandırdığı Elif karakteriyle bir kuşağın belleğinde yer etti
Bennu Yıldırımlar, çok daha geniş kitleler tarafından Yaprak Dökümü dizisinde canlandırdığı Fikret karakteri sayesinde tanındı