Prof. Dr. Onur Yaprak yaptığı açıklamada, kaşıntının altında karaciğerde gelişen kolanjiokanserlerin, safra yollarının kronik iltihabı ve kanserlerinin ya da sirozun olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Yaprak, kaşıntının insanları oldukça rahatsız eden ve yaşam kalitesini bozan bir durum olduğunu söyleyerek, "Bazen bir deri hastalığına bazen sistemik bir hastalığa bazen de psikosomatik bozukluklara bağlı ortaya çıkan bir durumdur. Kaşıntıya yol açan en yaygın neden egzama, alerjik kontakt dermatit, atopik dermatit, ürtiker gibi cilt reaksiyonlarıdır. Bunun dışında paraziter enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, uyuz gibi hastalıklar ve ilaç reaksiyonları da kaşıntıya yol açan diğer durumlardır" diye konuştu.
Dermatolojik hastalıklar dışındaki sistemik nedenli kaşıntı nedenlerini ise Prof. Dr. Yaprak, şöyle anlattı: "Karaciğer ve safra yolları rahatsızlıkları, böbrek yetmezliği, diyabet, tiroid hastalıkları, lenfoma, lösemi, polisitemia vera gibi kan ve lenf sistemi kanserleri, demir eksikliği anemisi kaşıntıya neden sayılabilir. Bu durumlardan bazıları ciltte kurumaya yol açtıkları için kaşıntıya neden olurken, karaciğer ve safra yolları kaynaklı kaşıntıda neden; kolestaz dediğimiz duruma bağlı safranın bağırsağa akışında bozulma ve bunun neticesinde safra tuzlarının birikmesidir."
Prof. Dr. Yaprak, karaciğerin günlük ortalama 0.5-1 litre kadar safra ürettiğini vurgulayarak, "Safra sarı ve yeşil renkte bir sıvıdır. Bu rengini veren madde bilirubindir. Safranın içinde bilirubin ile beraber kolesterol ve safra tuzları bulunur. Normalde karaciğerde üretilen safranın bir kısmı açlıkta safra kesesinde depolanır. Yemek sonrası safra, safra kanalının içinden bağırsağa boşaltılır. Gerek karaciğer içindeki safra yollarını etkileyen iltihabi olaylar ya da kanserler gerekse safra kanalında daralmaya yol açan kanserler nedeniyle safranın bağırsağa akışı etkilenirse sarılık ya da kaşıntı ortaya çıkar. Kaşıntının nedeni safra tuzlarının birikimi ve cilt kuruluğu neticesidir. Kaşıntı özellikle geceleri artar, el içi ve ayak tabanında daha fazladır. Bazı hastalarda sarılık ortaya çıkmadan kaşıntı başlar ve bu sırada kan tahlilleri yapılırsa kanda ’GGT’ ve ’ALP’ isimlerini verdiğimiz karaciğer enzimlerinin de artmış olduğu saptanır. Sarılık olaya daha sonra eklenir ve bu durumda artık kanda bilirubin de artmıştır. Henüz daha sarılık oluşmadan kaşıntı aşamasında soruna erken tanı konulabilirse bu tip hastalıkların tedavisinde başarı oranı da artar" şeklinde konuştu.