Kalp krizi, Miyokard Enfarktüsü olarak adlandırılır. Eğer koroner arter aniden tıkanır ise, kalbin o bölgesine kan akımı tamamen kesilir. Bu durumda bir miktar kalp kası kalıcı olarak zarara uğrar. Bu durum çoğunlukla geçmeyip uzun süre devam eden göğüs ağrısı ile birlikte olur ve miyokard enfarktüsü veya kalp krizi olarak adlandırılır. Uzmanlar, ölüm nedenlerinin başında yer alan kalp krizini etkileyen en önemli faktörün dengesiz beslenme olduğunu belirtiyor.
Kalp krizine yol açan damar sertliğini oluşturan çeşitli sebepler olduğunu dile getiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Cemal Sağ şunları söyledi: "Kalp krizinin oluşumunun nedenleri arasında genetik yapımız gelmektedir. Bunun dışında en önemli faktörlerden bir tanesi de beslenme şeklimizdir. Aşırı yağlı ve karbonhidrat ağırlıklı besleniyoruz. Margarinlerden kurtulmaya başladık ama tereyağını da normalin üzerinde tüketmek katı yağ tüketmek anlamına geliyor. Özellikle çalışan insanlar, gece geç saatte beslenme alışkanlıklarına sahipler. Yenilen gıdaların kalorisi uyuduğumuzda tamamen vücudumuzda kalıyor. Enerji olarak harcayıp, tüketemiyoruz. Bu nedenle de insanlar hastalanmaya daha müsait hale geliyorlar. Aşırı kilo, tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı da kalp krizini artıran diğer sebepler arasındadır. Özellikle ailesinde risk faktörü olanların yılda bir kez kontrole gelmelerini öneriyoruz.”
ŞEKER VE TANSİYONA DA DİKKAT
Prof. Dr. Ali Cemal Sağ, Türkiye’de ölümlerin en önemli nedeni arasında kanserden önce kalp hastalıklarının geldiğinin altını çizdi. Kalp krizine yatkınlığı olan bir ülke olduğumuz için risk faktörlerini ortadan kaldırmaya çalışmamız gerektiğini belirterek, "Bol bol spor yaparak yani hareket ederek, sigaradan uzak durarak, yemek alışkanlıklarını düzenli ve normal bir hale getirerek bu riskleri en aza indirebiliriz. Tansiyon, şeker, tiroit gibi hastalıkları kontrol altında tutmak da hayati önem taşıyor” diye konuştu.
KALP KRİZİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kalp krizinin ilk saatlerinin çok kritik olduğunu vurgulayan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Cemal Sağ, "Basınç baskı tarzında, tıkanma tarzında, özellikle egzersiz ve yürüyüş sırasında ya da yemekten sonra meydana gelen göğüs ve kol ağrısı krize işaret ediyor olabilir. Ağrı dışında bulantı, terleme, bayılma, kusma görülebilir veya hastanın aniden solunumu da durabilir. Burada yapılması gereken en önemli şey; vakit kaybedilmeden hastanın en acil şekilde bir hastaneye yetiştirilmesidir” şeklinde konuştu.