KİLİS (AA) - CEBRAİL CAYMAZ - Kilis'te hobi olarak biriktirdiği eski eşyaları açtığı antikacı dükkanında meraklılarıyla buluşturan 45 yaşındaki Murat Üzümbalı, mesleğini severek yapıyor.
Kentte telefon tamirciliği yapan Üzümbalı, 17 yıl önce bir tutku olarak eski eşyaları biriktirmeye başladı. Zamanla kendisini antikacılıkta geliştirerek hobisini meslek haline getiren Üzümbalı, telefon tamirciliğini bırakarak zaman içerisinde topladığı yaklaşık 9 bin parçayı dükkanında sergiliyor.
Üzümbalı, geçmişten bugüne kullanılan eski tarım ve ev gereçleri, televizyon, radyo, fotoğraf makinesi, plak ve film kaseti gibi birçok eşyadan oluşan koleksiyonuna gözü gibi bakıyor.
Murat Üzümbalı, AA muhabirine, telefon tamirciliği yaptığı yıllarda bir hevesle küçük çaplı olarak eski eşyaları toplamaya başladığını, sonrasında bunun aşka dönüştüğünü söyledi.
Dükkanında pek çok antikayı sergilediğini bu işin kendisine çok şey kattığını ifade eden Üzümbalı, "Biz bunun sevdalısıyız. Bu aşkı yaşamak için herkese bunu anlatmaya ve almaya çalıştık." dedi.
Antikacılığın kendisi için bir yaşam biçim olduğunu dile getiren Üzümbalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kilis'te hem alıyoruz hem satıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Türkiye'nin bütün illerinden müşterilerimiz vardı, alıp satıyorduk. Kovid-19 dolayısıyla şu an için bir şey yapamıyoruz. Yine biz bunun sevdalısıyız. Bundan başka bir iş yapmak istemem çünkü farklı insanlar görüyoruz, bizden büyük insanlarla tanışıyoruz. Bunlar nasıl yaşanmış, nasıl görülmüş? Hem biz kendimizi geliştiriyoruz hem bunlarla uğraşıyoruz. Uğraşmamızdaki sebep sevdadır."
- Ziyaretçiler kısa bir tarih turu yapıyor
Antikacılık yaparak geçmişin izlerini yaşamaya çalıştığını belirten Üzümbalı, dükkanında 200 yıl kadar eskiye giden eşyaların bulunduğunu, dükkanını ziyaret eden kişilerin de bu eşyalar içerisinde küçük bir tarihi yolculuk yaptığını ifade etti.
Antikacılık mesleğini yaparak eski eşyaların sokaklara atılmasından kurtardığını anlatan Üzümbalı, şunları söyledi:
"Değerler satın alınmaz. Biz değerleri satın almadık, kullanalım diye uğraştık. İnsanlar örneğin bir mercimek değirmenini sokaklara atıyorlardı. İnsanlar bunu bilmiyorlardı, demircilere, hurdacılara veriyorlardı. Ben dükkanı açtıktan sonra insanlara 'Bana getirin alayım.' dedim. Demirin hurdası bir liraysa ben bu değerler kaybolmasın diye 5, 10, 20 lira verdim. Hurdacı bunların farkında olmadan hurdaya atıyordu, farkında değildi. Onları kazanmaya çalıştık. Sokaklara atılmasından kurtardık. İstiyorum ki Kilis'imizdeki öz geçmişimiz unutulmasın. Ben bunu başardığıma eminim."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz