YURTHABER

Eskişehir
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Geçmişin izini "iskeletler"le sürüyor

AÜ Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Üstündağ, Türkiye'nin pek çok bölgesindeki arkeolojik kazılarda bulunup kendisine gönderilen iskeletleri inceleyerek geçmişteki toplumsal yaşama ışık tutuyor - Handan Üstündağ: - "Büyük bir merak ve heyecanla bu işi yapıyorum. Her iskelet bir insana ait olduğu için sürprizlerle dolu. Her insanın bir hikayesi var. O hikayeyi çözebilmek çok heyecan verici ve müthiş bir duygu" - "İnceleme sonunda iskeletlerden, söz konusu kazılara ait insan topluluklarının yaşamları, nüfus yapıları, sağlık durumları, beslenmeleri ve aktiviteleri hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz"

ESKİŞEHİR (AA) - DENİZ AÇIK - Anadolu Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Üstündağ, 25 yıldır Türkiye'nin pek çok bölgesindeki arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan ve incelenmek üzere üniversite laboratuvarına gönderilen iskeletleri inceleyerek geçmişteki toplumsal yaşama ışık tutuyor.

Türkiye'de az sayıdaki "insan osteolojisi laboratuvarı"ndan biri de AÜ'de bulunuyor. Laboratuvarda ülkenin pek çok kentinde sürdürülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan iskeletler inceleniyor.

En eskisi 12 bin yıllık insan iskeletinin bulunduğu Edebiyat Fakültesindeki İnsan Osteolojisi Laboratuvarı'nın sorumlusu Handan Üstündağ da buraya gönderilen kemikler üzerinde yaptığı incelemelerle, dönemin insanlarının yaşam biçimleri, nüfus yapıları, sağlık durumları, beslenmeleri ve aktiviteleri hakkında bilgilere ulaşıp, geçmişin izlerini sürüyor.

- "İskeletteki değişimleri inceliyoruz"

Handan Üstündağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, laboratuvarda Türkiye'deki farklı dönemlere ait arkeolojik kazılardan gönderilen insan kalıntılarını öğrencileriyle incelediğini söyledi.

AÜ, Ankara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi gibi birçok kurumun yaptığı, farklı dönemlere ait kazılarda bulunan insan iskeletlerinin laboratuvarlarına gönderildiğini anlatan Üstündağ, şu bilgileri verdi:

"Siirt, Batman, Kayseri, Aydın, İzmir, Eskişehir, Antalya ve pek çok farklı yerdeki kazılardan çıkan iskeletler burada toplanarak inceleniyor. Laboratuvarımızdaki en eski insan iskeleti 12 bin yıllık geçmişe sahip Siirt'teki Gusir Höyüğü'ne ait. İnceleme uzun ve meşakkatli bir süreç. İskeletteki değişimleri inceliyoruz. Kas tutunma yerlerine, dişlerine, kemiklerdeki patolojilere bakıyoruz. Buradan mineral ve beslenme eksiklikleri, kırıklar, travmalar, eklem hastalıkları, enfeksiyon hastalıklarını görebiliyoruz. İnceleme sonunda iskeletlerden, söz konusu kazılara ait insan topluluklarının yaşamları, nüfus yapıları, sağlık durumları, beslenmeleri ve aktiviteleri hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Bu bilgileri arkeolojik verilerle birleştirerek, söz konusu dönemlerdeki insanlık tarihi hakkında birçok şeyi söyleyebiliyoruz. Bu iskeletler sayesinde geçmişe tanıklık edebiliyoruz. Geçmişle ve doğrudan o insanın yaşantısıyla ilgili bağlantı kurabiliyoruz. İskeletin geçmişindeki insan toplulukları hakkında önemli bilgileri öğreniyoruz."

- "Her iskelet sürprizlerle dolu"

Üstündağ, diğer uzmanların insanların yaptıkları eserleri ve ürünleri incelediğine değinerek, "Biz insanların doğrudan vücuduna ait kalıntıları inceliyoruz. Bu kalıntılar o insana ait bilgileri veriyor. İskelet üzerinden geçmişteki insanlara ışık tutuyoruz." dedi.

İskelet üzerinde çalışmanın çok heyecan verici olduğunun altını çizen Üstündağ, sözlerini şöyle tamamladı:

"Büyük bir merak ve heyecanla bu işi yapıyorum. Her iskelet bir insana ait olduğu için sürprizlerle dolu. Her insanın bir hikayesi var. O hikayeyi çözebilmek çok heyecan verici ve müthiş bir duygu. 25 yıldır severek yaptığım bir işim var. Laboratuvar arkeoloji ve sanat tarihi bölümleri öğrencilerinin de ilgisini çekiyor. Büyük bir kısmıyla burada dersler yapıyoruz. Üniversitedeki farklı bölümlerden öğrenciler de ilginç buldukları laboratuvarı ziyarete geliyor. Onlara da anlatıp, bilgiler veriyorum."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler