Gelecek için en büyük risk: Ekonomik milliyetçilik
Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, gelecek için en büyük tehlikenin, ekonomik milliyetçiliğin yeniden canlanması ve ulusal düzeyde korumacı politikalara geri dönülmesi olduğunu söyledi.
Kaldırımcı, Rekabet Kurumu'nun 12. yıldönümü dolayısıyla Bilkent Otel'de düzenlenen, "Kriz ve Rekabet Politikası" konulu sempozyumdaki konuşmasında, bütün dünyanın ve Türkiye'nin de etkilendiği ekonomik krizi görmezlikten gelemeyeceklerini anlataarak, "Ekonomik kriz ne yok sayılmalı, ne de abartılmalıdır. Krizden en az nasıl etkileneceğimizin; krizden nasıl çıkacağımızın ve ortaya çıkacak yükü adil şekilde nasıl paylaşacağımızın hesabını yapmalıyız" diye konuştu.
Kaldırımcı, rekabetin savunulmasına, asıl kriz dönemlerinde daha fazla ihtiyaç duyulduğunu, çünkü kriz dönemlerinin ekonomik, sosyal ve siyasal baskılar nedeniyle, rekabetle uyumlu olmayan tedbirlerin alınmasının en fazla ve en kolay gündeme geldiği dönemler olduğunu vurguladı.
Kriz ortamında rekabet politikalarının askıya alınmasının söz konusu olmadığını, bu bağlamda krizle mücadelede rekabetle uyumlu politikaların izlenmesine özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kaldırımcı, "Ayrıca kriz döneminde rekabet ihlalleri ile de kararlı bir biçimde mücadele edilmesi gerektiği yönündedir. Şüphesiz rekabet otoriteleri kararlarında krizin yarattığı koşulları hesaba katacaklardır. Örneğin birleşme ve devralmalarda daha hızlı davranılması gereği yerine getirilecektir" dedi.
Küresel ekonomik krizin bazı önemli sosyal ve ekonomik maliyetlere katlanılmadan aşılamayacağını belirten Kaldırımcı, krizle mücadele sürecinde hatalı veya yanlış politikalarla bu maliyetin artmasının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Krize karşı alınan önlemlerin bugünü kurtarırken gelecekte büyük maliyetler ödenmesine ve geri dönülemez çıkmazların oluşmasına neden olmamasının da büyük önem kazandığını ifade eden Kaldırımcı, şöyle konuştu:
"Geleceğe güvenle bakabilmek için gelecekte aynı hataların yapılmayacağından da emin olmamız gerekmektedir. Gelecek için en büyük tehlike, ekonomik milliyetçiliğin yeniden canlanması ve ulusal düzeyde korumacı politikalara geri dönülmesidir. Bu tehlike aynı zamanda rekabetçi piyasanın ve rekabet politikalarının da sadece kağıt üzerinde kalmasına yol açabilecek sonuçlar verecektir.
Geçmişteki tecrübeler, insanlığın bu krizden sağduyuyu kaybetmeden çıkış yolunu mutlaka bulacağını göstermektedir. Rekabet ve piyasa romantizmine düşmeden hepimizin geleceğin rekabet politikalarının ve rekabetçi piyasa ekonomisinin daha sağlam temelde yeniden işlerlik kazanması için nelerin yapılması gerektiği konusunda çok kapsamlı çalışmalara girmemiz gerektiği açıktır. Bu açıdan kamu düzenlemelerinin rekabete uygunluğunun sağlanması büyük önem taşıyan bir konudur."
