Taşımalı sistemle okula gelen öğrencileriyle birlikte bir köyün çocuklarının hayatını değiştiren Ayna, geliştirdiği proje ile ilgili; "Yeni Zelanda'nın eğitim müfredatında da çok fazla etkilendik. Onların yaptığı çalışmaları incelediğimizde esnek öğrenme oranlarını çok aktif kullandıklarını fark ettik" dedi.
Öğrenci velileri, STK ve yerel yönetimlerden de 'Mutlu Öğrenme Sınıfı' projesine destek bulan öğretmen Cevat Ayna, 2 sınıfı birleştirerek tek sınıfa dönüştürdü. Şu ana kadar 400 bin lira destek ile oluşturulan sınıfta; öğrencilerin rahatça kitap okuyabilecekleri ranza, piyano, marangoz atölyesi, üç boyutlu yazıcı, stüdyo, robotik oyuncaklar ve yerden ısıtma sistemi kuruldu. Proje ile köydeki okulun kapanmasını önleyen Ayna, bilinenin aksine, bu kez şehirden köye öğrencilerin gelmesini sağladı. Neredeyse kapanma noktasına gelen okul, yıllar sonra 101 öğrenci kapasitesine ulaştı. 101 öğrencinin 31'i Osmanbükü köyünden, 70'i ise Efeler ve İncirliova ilçelerinden taşımalı sistemle okula geliyor.
"ADINI ÖĞRENCİLERLE BİRLİKTE KOYDUK"
19 yıllık sınıf öğretmeni Cevat Ayna, 'Mutlu Öğrenme Sınıfı' aslında her zaman vardı ancak sürekli geliştirdik. Çocukların daha mutlu olabileceği mutlu öğrenme ortamını, doğuştan olan yeteneklerini, öğrenmeyi köreltmeyecek şekilde ortamı nasıl dizayn ederiz, diye düşündüm ve her şeyi bunun üzerine kurdum. Projenin adını öğrenciler çok keyif aldıklarını ve eve dahi gitmek istemediklerini söylemeleri üzerine 'Mutlu Öğrenme Sınıfı' koymaya karar verdik. Bu proje paydaşlarımız ile çağın gerektirdiği gibi sürekli yenilenen ve gelişen bir projedir" dedi.
"SINIFA AYAKKABIYLA GİRMEK YASAK"
Çocukların kendilerini ev ortamında hissedebilmeleri için sınıfa ayakkabıyla girmediklerini söyleyen Ayna, "Çocukların daha özgür, daha rahat ve kendilerini gerçekten de evde gibi hissetmelerini istedik. Çalışmalarımızı bu şekilde yürüttük. Öğrencilerimizin sınıfa yerleştirdiğimiz ranzalarda rahat kitap okumalarını sağladık. Benimle beraber bu süreci destekleyen 11 eğitimci daha var. STK ve yerel yönetimler bu sürece destek oldu. Bu yapılanma çok önemli ve ciddi bir maddi değeri var. Çocuklar haftada 2 saat jimnastik eğitimi alıyor. Kort tenisi, yaratıcı drama, görsel sanatlar, koro, yüzme, akıl oyunları, felsefe çalışmaları, işaret dili eğitimi gibi etkinliklerimiz pandemi döneminde çevrimiçi de devam etti. Sabah 08.40'ta okula geliyoruz. Akşamda 17.15'e kadar okuldayız. Aile bireyleri bize çok destek oldu. Birçoğu eğitimci ve bu sürece destek verebilecekleri uzmanlıkları var. Bu proje tamamlanırken Yeni Zelanda'nın eğitim müfredatında da çok fazla etkilendik. Onların yaptığı çalışmaları incelediğimizde esnek öğrenme oranlarını çok aktif bir şekilde kullandıklarını fark ettik. Bizim oluşturduğumuz sınıfta aynı şekilde bir yapıda. Sınıftaki esnek mobilyaların tamamının yeri değişebiliyor. Burası 400 bin liralık bir bütçeyle tamamlandı. Öğrencilerle yeni şeyleri paylaşmaktan çok keyif alıyorum ve çok mutlu oluyorum" diye konuştu.
"BURADA OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUZ"
Cevat Ayna'nın sınıfında eğitim almaktan çok mutlu olduklarını belirten öğrencilerden Duru Nisa (9), "En sevdiğim ders robotik kodlama. Robotik kodlamada çok farklı şeyler tasarlıyorum. Üç boyutlu yazıcıdan da farklı tasarımlar çıkartıyoruz" dedi.
Rengin Koç (9) ise "Öncelikle bu sınıfta olmaktan çok mutluyum. Burada olduğum için kendimle gurur duyuyorum. En sevdiğim ders jimnastik. İyi ki bu sınıftayım diyorum. Kendimi evdeymiş gibi hissediyorum. Normal sınıf sistemi yok. İkili sırada oturmuyoruz" diye konuştu.
Köy okulunda doğa ile iç içe eğitim aldıklarını söyleyen öğrencilerden Çınar Karadeli (9) da "Okul çok güzel, arkadaşlarla eğleniyoruz. Mutlu etkinlikler yapıyoruz. Doğayla hep iç içeyiz. Bu okulu çok seviyorum. Yoldan geçerken deve bile görüyoruz" dedi.
Emir Bilge Bakır (10) da "Burada olmak benim için çok güzel bir duygu. Sevdiğim yemekler ve oyunlar var. Bu okul bir gün bitecek, diye üzülüyorum. O zaman öğretmenimi çok özleyeceğim" diye konuştu.
DHA