Derebucak ilçesindeki barajdan Gembos Derivasyonu kanalıyla Beyşehir Gölü’ne özellikle ilkbahar döneminde bırakılan soğuk suların, gölün eko sistemini tehdit ettiği ileri sürüldü. Beyşehir'e gelen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Adem Tekinay, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan ve aynı zamanda milli park kapsamında koruma altında bulundurulan Beyşehir Gölü’nün sadece Türkiye için değil dünya için de çok önemli bir değer olduğunu söyledi. Dünyada, her geçen yıl, hem küresel ısınma, hem de su kaynaklarının kirlenmesi ve dünya nüfusunun çoğalmasına paralel olarak tatlı su kullanımının artmasıyla, tatlı su kaynaklarına olan talebin giderek arttığına vurgulayan Prof.Dr.Tekinay, dolayısıyla Türkiye’de, ülkenin en büyük bir tatlı suyu olan gölünün stratejik olarak altından çok daha değerli olduğu yılların önümüzdeki 10 veya 20 yıl içerisinde çok daha net olarak görülebileceğini belirtti. Beyşehir Gölü’nün bu önemine karşın, suyuna takviye olarak geçtiğimiz yıllarda Derebucak ilçesindeki Prof. Dr. Yılmaz Muslu Barajı’ndan Gembos Derivasyonu vasıtasıyla yılda ortalama 130 milyon metreküp su salınmaya başlandığını anımsatan Tekinay, Mart ile Haziran döneminde daha soğuk olan bu suların aktarılmasının Beyşehir Gölü’nün eko sistemini ciddi manada tehdit ettiğini öne sürdü. Başka bir havzadan gelen soğuk sularla Beyşehir Gölü sularının çok hızlı bir şekilde değişime uğramasının buradaki canlı eko sistem açısından oluşturduğu tehdit nedeniyle, bundan göldeki balıkların da olumsuz etkilenmeye başladığını savunan Prof. Dr. Tekinay, şunları kaydetti: “Suların soğuması, sularda ısınma bekleyen sazan balıkları için yumurta bırakması noktasında ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehditi ortadan kaldırabilmek için DSİ Genel Müdürlüğü başta olmak üzere tüm ilgili devlet kuruluşlarımız hep birlikte el ele verip özellikle sözkonusu Mart ile Haziran ayları arasında, Gembos’tan aktarılan suların Beyşehir Gölü’ne verilmeden by-pas yapılarak direk olarak Konya Ovası’nı besleyen Çarşamba Kanalı’na verilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Çünkü, göldeki birincil üretim dediğimiz bitkisel ve hayvansal hücreliler, bu besin dinamiği balıkların yemlerinin temelini oluşturmaktadır.” Balık yemlerinin su soğukluğundan dolayı azalmasının beraberinde göldeki balıkları olumsuz etkileyeceğini belirten Tekinay, yaşanan tablo nedeniyle önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde gölün canlı eko sistem açısından fakir bir göl olması anlamına geleceği için bu konuda çalışmalar yapılması gerektiğini düşündüklerini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz